Kitap, başlı başına bir direniş anlatısı gibi okunabilir. Ankara Halkevi’nden başlayan yolculuk, ülkenin dört bir yanında sahnelenen oyunlarla, işçi grevleriyle, barış mitingleriyle, yasaklarla ve baskılarla iç içe ilerliyor. Aydın, kalemiyle de sahnedeki cesur tavrını sürdürüyor. Her yazısında insanın sanatla var olma çabasını, sanatın ise yaşamı dönüştürme potansiyelini anlatıyor.

İzmir'de klasik müzik coşkusu: Ensemble 4.1 sahne alacak
İzmir'de klasik müzik coşkusu: Ensemble 4.1 sahne alacak
İçeriği Görüntüle

Lacivert Yazılar, sahne anılarından politik gözlemlere, kişisel kayıplardan kolektif umuda kadar geniş bir yelpazede düşünceler sunuyor. Türkiye tiyatrosunun değişen yüzü, devletle sanatın gerilimi, sol değerlerin ve dayanışmanın yaşama kattığı anlam kitabın temel izlekleri arasında yer alıyor. Pek çok insanî duygu, şiirsel bir dille aktarılıyor.

Orhan Aydın, kalemini yalnızca estetik kaygılarla değil, bir sanatçının topluma sorumluluğuyla da kullanıyor. Onun satırlarında tiyatronun sahnesi, aslında hayatın kendisi oluyor. Oyunculukla edebiyatı birleştiren metinlerde bazen bir perde arası sessizlik, bazen de alkışların coşkusuyla yüz yüze geliyorsunuz.
Kitap boyunca “yaşasın hayat, yaşasın tiyatro” diyen bir ses duyuluyor. Bu ses, yalnız geçmişin değil, bugünün de çağrısını taşıyor. Çünkü Aydın’a göre tiyatro, halkın sesi olmaktan asla vazgeçmez. Yazar, yoksul mahallelerin, işçilerin, kadınların, çocukların hikâyelerini bir sanatçının sorumluluğuyla aktarıyor.
Lacivert Yazılar, edebiyat dergilerinde, gazetelerde yayımlanan metinleriyle birlikte hayatın içinden damıtılmış hatıraları bir araya getiriyor. Kitabı okurken bir devrin tanıklığına ortak oluyor, sahne gerisinde yaşananlara dair samimi bir anlatımla buluşuyorsunuz.

Bu kitap, Orhan Aydın’ın yalnız bir sanatçı değil, aynı zamanda toplumun vicdanı olma çabasının izlerini taşıyor. Keder, neşe, kayıp ve umutla örülü bir belleği sahiplenirken, okura hem bireysel hem kolektif bir direncin mümkün olduğunu hatırlatıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ