İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyon kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, sessizliğini TELE1’e bozdu. Çalık, kanserle verdiği iki zorlu mücadelenin ardından bugün cezaevinde yaşam savaşı verdiğini söyledi.
Murat Çalık ilk kez konuştu: İzmir’deki cezaevinde yaşam mücadelesi veriyorum
Murat Çalık, ilk kanser teşhisini 1999 yılında lösemi olarak aldığını ve aylar süren tedavi sonunda yeniden hayata tutunduğunu söyledi. Yaklaşık 10 yıl sonra ise lenfoma teşhisiyle ikinci kez kanserle mücadele ettiğini belirten Çalık, her iki süreci de azimle atlattığını ifade etti. Bugün cezaevinde üçüncü kez yaşam mücadelesi verdiğini aktaran Çalık, “Adli Tıp Kurumu hiçbir tetkik yapmadan ‘nüks etmez’ diyerek insan hayatını bir cümleyle yok saydı. Bu yalnızca benim değil, hukuk ve sağlık sistemimizin imtihanıdır” dedi.
“78 yaşındaki annem çaresizlik içinde bana bakıyordu”
İzmir Şehir Hastanesi’ne sevki sırasında pencereden annesine el salladığı görüntüler kamuoyuna yansıyan Çalık, o anı şu sözlerle anlattı: “İzmir Şehir Hastanesi’nde tutuklu koğuşunda yatarken, bir akşam pencereden annemi gördüm. 78 yaşındaki annem çaresizlik içinde bana bakıyordu. O an, 1999’da ilk kanser teşhisi aldığım gün acilde annemin yüzündeki korku ve çaresizlik gözlerimin önüne geldi. Bir annenin gözlerindeki acı, aslında toplumun vicdanının acısıdır. Devlet, annelerin gözyaşını dindirmek için vardır; onları büyütmek için değil.”
“Mama ile ayakta kalmaya çalışıyorum”
Cezaevinde ciddi kilo kaybı yaşadığını, kan değerlerinin hayati sınırların altına düştüğünü dile getiren Çalık, “Lökopeni, nötropeni ve malnütrisyon yaşıyorum. Bugün mama desteğiyle ayakta duruyorum. Bu mesele şahsi bir dava değil, adalet ve vicdanın davasıdır” ifadelerini kullandı.
“Hakkımda takipsizlik verilen iddialardan dolayı tutukluyum”
Tutuklanmasına gerekçe gösterilen konuyu da açıklayan Murat Çalık, 2015 yılında danışman olarak görev yaptığı döneme ilişkin bir iddiadan dolayı suçlandığını söyledi. Çalık, “19 Mart’ta gözaltına alındım, 23 Mart’ta tutuklandım. Tutuklanmama gerekçe gösterilen olay, 2015 yılında belediyede yalnızca danışman olarak görev yaptığım döneme ilişkindir. O dönemde kamu görevlisi değildim, herhangi bir imza veya tasarruf yetkim de bulunmamaktaydı. Bu iddia hakkında soruşturma yapılmış ve 2021 yılında mahkeme tarafından ‘takipsizlik’ kararı verilmiştir. Buna rağmen, beş aydır ailemden, sevdiklerimden ve görevimden koparılmış durumdayım. Bu tablo yalnızca şahsıma değil, adaletin kendisine zarar vermektedir.” dedi.