Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi'nde yer alan Akbelen Ormanı'nda köylüler, yeni Maden Yasası’na karşı protesto ve basın açıklaması gerçekleştirdi. “Maden Yasası'nı tanımıyoruz” sloganıyla düzenlenen eyleme çevreci yurttaşlar ve yaşam savunucuları da destek verdi. Köylüler adına açıklama yapan Esra Işık, mücadelelerinin yalnızca topraklarını korumak için değil, aynı zamanda demokrasi ve yurttaşlık hakları için olduğunu söyledi.
Hiçbir şeyimizi size vermeyeceğiz
Işık, açıklaması şu şekilde:
''Bugün burada biz, bir karış toprağımızı da, bir dal zeytinimizi de, herhangi bir köyümüzü de, herhangi bir yaşam alanımızı da, tek bir ağacımızı da, hiçbir şeyimizi size vermeyeceğiz. Şirketlere vermeyeceğiz. Geleceğimizi peşkeş çekmeyeceğiz demek için buluştuk. Hemşerilerimiz, en son bir maden yasası geldi gündeme. Hepiniz gördünüz, hepiniz duydunuz çığlığınızı. O yüzden bugün buradasınız, bunu biliyoruz. Bu maden yasası geçmesin diye köy köy, kapı kapı dolaştık. Komşu köylerimize gittik. Buradan Ankara'ya defalarca kez yol teptik. Defalarca kez Meclis'in kapısına, Meclis'in içine gittik.
Başka bir memleketimiz yok
Ankara'nın sokaklarında yattık, kalktık biz yirmi gün. İnsanlarımız, seslerimizi duymadılar diye köylülerimiz bedenlerini açlığa yatırdılar. Aç kalacağız, bunu anlatmak için açlığa yatırdılar. Ama bizi duymadılar. Sesimizi duymadılar. Çünkü bu Meclis, şirketlerin Meclisi olmuş. Çünkü bu Meclis’in koltuklarında artık görüyoruz ki patronlar temsil ediliyor. Artık köylüler, yurttaşlar, vatandaşlar değil; patronlar, sermayedarlar, cebi dolular temsil ediliyor. Biz bunu birebir gördük, yaşadık. Meclise bizi almadılar. Meclis'in kapısına oturduk. Dedik ki, 'Bizi insan yerine koyuyorsanız gelirsiniz buraya. Buradan gitmiyoruz' dedik. Yedi saat boyunca Ankara'yı sel alan yağmurlar yağdı. Üzerimizden, altımızdan seller, sular geçti. İnanın bir adım ilerlemedik, kalkmadık, inat ettik. 'Geleceksiniz.' dedik. 'Biz insan yerine koyulmayı öğreteceğiz size' dedik. Biz de bu ülkenin yurttaşıyız. Bizi bu ülkenin yurttaşlığından kovdunuz, haberimiz mi yok' dedik. Meğer haberimiz yokmuş. Biz bu ülkenin yurttaşı değilmişiz artık. Bunu gördük. Şimdi topraklarımıza döndük. Çünkü burada bu mücadeleyi ilmek ilmek daha da öreceğiz, daha da büyüteceğiz. Sadece Muğla’da değil, Türkiye’de… Bu güzel memleketimizin, bu güzel topraklarımızın her bir karışında, her bir karışında bu mücadeleyi büyüteceğiz. Başka şansımız yok. Çünkü başka bir memleketimiz yok.''