Sokak çalgıcılarının neşelendirdiği, kahve molası vererek huzur bulabileceğiniz bu han İzmir halkının da uğrak noktaları arasında yer alıyor. Kemeraltı İzmirliler'in en çok alışveriş yaptığı nokta ancak alışveriş sırasında biraz yorulup soluklanmak isteyen farklı lezzetlerde taze çekilmiş kahveleri tatmak isteyen İzmir halkı kendini hemen Kızlarağası hanına atıyor. Hikayesi ile de dikkat çeken Kızlarağası Hanı'nı gelin beraber keşfedelim.

KIZLARAĞASI HANI'NIN HİKAYESİ
İzmirlilerin gözdesi, turistlerin ise uğrak noktası Kızlarağası Hanı sadece tarihi ve taze çekilmiş kahve kokularıyla değil hikayesi ile de dikkat çekiyor.
Peki nedir bu Kızlarağası Hanı'nın öyküsü? İşte Kızlarağası Hanı'nın öyküsü...
İzmir halkının buluşma noktası olan Kızlarağası Hanı İzmirliler'e Afro-Türk'ün hediyesi desek ne düşünürsünüz? Şaşırırsınız elbette ancak bu doğru.
Kemeraltı’nda Hisar Camii yanındaki Kızlarağası Hanı’nın ana giriş kapısının (Hisar Camii tarafı) üzerinde bulunan kitabede 1744’de Dârüssaâde Ağası (Osmanlı Haremi kızlar ağası) Hacı Beşir Ağa (1675-1746) tarafından inşa ettirildiği bilgisi yer almaktadır.

Bu bahsini geçirdiğimiz Beşir Ağa, küçük yaşta zenci bir köle olarak İstanbul'a getirilmiş, Dârüssaâde Ağası Yapraksız Ali Ağa’nın yanında yetişen Beşir; zamanla padişah musahipliğine yükselmiş ve 1705’te saray hazinedarı olmuştur.1713’te zamanın Dârüssaâde Ağası Süleyman Ağa ile birlikte önce Kıbrıs’ta, sonra da Mısır’da ikamete mecbur edilir. Buradan şeyhülharemlik makamına tayin edilerek Hicaz’a gönderilir. 1717’de yeniden İstanbul’a döner.
17.yüzyıldan itibaren Akdeniz ticaretinde önemi gittikçe artan bir liman şehri olan İzmir, 18. yüzyıldan itibaren kapitülasyonlar sonrası Avrupalı tüccarların şehre yerleşmeleriyle hızla gelişmiş ve uluslararası ticarette önem kazanmıştır. O dönem eseri olan Kızlarağası Hanı’nın iki yanında Çuha ve Cevahir bedestenleri bulunmakta; iki katlı olup ortasında geniş bir avlu ile 71 dükkân ve 18 mahzen yer alıyor.
İzmir'in tarihi dokusunu en güzel şekilde hissedebileceğiniz Kızlarağası Hanı kumda kahvenin eşsiz kokusuyla sizi adeta bir yolculuğa davet ediyor. Avludan yükselen kahvenin eşsiz kokusu, tadına doyum olmayan kahvenin aroması Kızlarağası Hanı'nın geleneksel çalgıcılarının sesine karışıyor. Hanın taş duvarları arasında dolaşırken hem tarihe tanıklık ediyor hem de kumda pişen o köpüklü kahvenin eşsiz lezzetine kapılıyorsunuz.
Peki nasıl yapılır bu kumda kahve? Gelin birlikte öğrenelim...

ADIM ADIM KUMDA KAHVE YAPILIŞI
- Kum ısıya dayanıklı bir kaba alınıyor. Altından ısı vererek kumların hepsi eşit eşit dağılana dek ısıtılıyor.
- Cezveye soğuk su ve kahve ekleniyor.
- Cezve kuma oturtuluyor ve yavaş yavaş karıştırılıyor.
- Burada eşit ısıya dikkat ediliyor. İşte bu kadar kolay kahveniz hazır!
- Afiyet olsun...




