Menemen Haldun Koşay Anadolu lisesi'nde, Kürtçe müzik eşliğinde halay çektikleri için 5 kişi dersteyken TEM tarafından gözaltına alınmıştı. Öğrencilerinden biri de evinden gözaltına alınıp tutuklu yargılanmıştı. Öğrenciler için Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde saat 11.00 da Menemen Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklaması yapıldı.

Yapılan basın açıklamasıysa şu şekilde:

"Bugün burada, Menemenli öğretmenler, veliler, çocuk hakları savunucuları, emek ve demokrasi güçleri olarak toplandık. Bizler, çocukların haklarının ihlal edilmesine sessiz kalamayız, kalmayacağız.

22 Ekim’de Menemen Haldun Koşay Anadolu Lisesi’nde akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı. Sınıfta kürtçe müzik eşliğinde halay çeken bir öğrenci gece vakti evinden gözaltına alınarak tutuklandı, 5) öğrenci ise ailelerine haber verilmeden sınıftan gözaltına alındı. Öğrencilerin evden gözaltına alınmaları, ailelere haber verilmeden okul ve emniyet işbirliğiyle işlemlere tabi tutulmaları hususunda ciddi kaygılarımız vardır.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, Kürtçe müzik eşliğinde halay çekmek bir suç teşkil etmemektedir. Sosyal medyada aynısına rastlayacağınız yüzlerce video varken, Haldun Koşay öğrencilerinin çekmiş olduğu video sosyal medyada nefret diliyle paylaşılmış, hedef gösterilmiş, kriminalize edilmiştir. Yani gündelik bir olaydan zorla suç çıkartılmaya çalışılmıştır.

Buna karşın, bir öğrencinin evinden alınarak tutuklanması; diğer öğrencilerin ailelerine haber verilmeden gözaltına alınmaları; çocuk hakları, usul hukuku ve temel anayasal güvenceler açısından kabul edilemezdir. Hukuk devleti ilkesine, çocukların üstün yararı ilkesine, eğitim hakkına ve ifade özgürlüğüne dair ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırı bir uygulama söz konusudur. Okul ortamında, öğrenci ve velilerin rızası alınmaksızın yapılan müdahaleler, çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır. Gözaltına alma ve tutuklama gibi ağır yaptırımlar; öncelikli olarak çocuklara ve gençlere değil, suç işleme ihtimali yüksek yetişkinlere yönelik araçlardır. Halay çekmek, Kürtçe müzikle eğlenmek gibi faaliyetler hiçbir şekilde suç kapsamında değerlendirilmemelidir.

Çocukların güvenliğinden doğrudan sorumlu olan okul yönetimine ve Menemen Milli Eğitim Müdürlüğüne soruyoruz;
– Okul müdürü ile emniyet güçleri, velilere bilgi vermeden öğrencileri okuldan nasıl alabilir?
– Ailelerin haberi olmadan gözaltına alma uygulaması hangi yasa ve yönetmeliklere dayanmaktadır?
– Bir öğrencinin evinden alınarak tutuklanması hangi suç şüphesiyle yapılmıştır? Halay ve Kürtçe müzik eşliğinde dans etmek kanunun hangi maddesine göre suç sayılmaktadır?
– Velilerin rızası ve bilgilendirilmesi olmadan öğrencilerin alıkonulması, okul-emniyet işbirliğiyle gerçekleşen bu işlemde hangi protokol veya yönetmelik esas alınmıştır?
– Bu tür uygulamaların yaygınlaşması halinde okul ortamı bir cezalandırma mekanizmasına dönüşmez mi? Öğrenciler eğlenirken niçin “şüpheli” konumuna düşürülmüşlerdir?
– Bu olay, öğrencilerin kimlik ve dil bakımından ayrımcılığa maruz bırakılması riski taşımıyor mu? Çünkü doğal bir etkinlik (halay) bir anda cezai işleme dönüşmüştür.

1-Öğrenci ve velilerin bilgilendirilmesi olmadan yapılan gözaltı/tutuklama işlemleriyle ilgili yasal, idari soruşturma başlatılmalıdır.
2-Eğitim-emniyet işbirliğinin çocukların haklarını gözeten bir çerçevede yeniden ele alınması; okul ortamının cezalandırma değil, eğitim ve güven ortamı olması için acilen adımlar atılmalıdır.
3-Öğrencilerin Kürtçe müzik eşliğinde halay çekmelerinin suç olmadığı; aksine dil ve kültür hakları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ilan edilmelidir.
4-Çocukların ifade özgürlüğü, kültürel etkinliklere katılma hakkı ve dinlenme hakkı korunmalıdır. Öğrencilerin sosyal etkinlikleri nedeniyle cezalandırılması girişimleri durdurulmalıdır.
5-Okul kriz yönetimini öğrencilerin üstün yararını gözeterek yürütmekle yükümlüdür. Okul idaresi ve rehberlik servisi krize müdahale konusunda pedogojiden uzak tutumları ile olayı yönetememiş, yönetmek istememiştir. Hem gözaltına alınan öğrenciler, hem de güvensiz ortama maruz bırakılan öğrenciler açısından acilen Rehberlik Araştırma Merkezi Krize Müdahale Ekibi olarak, devreye girmeli okulda psikososyal çalışma başlatılmalıdır.
6-Eğitim hakkı gasp edilen ve şu an sınav haftası olmasına rağmen cezaevinde bulanan Asmin, derhal serbest bırakılmalıdır.

Menemenli muhtarlardan çöp tesisi tepkisi: Büyükşehir hamle yaparsa direnişle karşılaşır
Menemenli muhtarlardan çöp tesisi tepkisi: Büyükşehir hamle yaparsa direnişle karşılaşır
İçeriği Görüntüle

Bir öğrencinin evinden alınarak tutuklanması, diğer öğrencilerin velileri haberdar edilmeden okuldan gözaltına alınmaları; eğitim ortamının güvenli, özgür ve adil bir ortam olma niteliğini ciddi biçimde zedelemektedir. Bu yaşananlar yalnızca bireysel bir olay değildir, aynı zamanda sistemik bir riskin de göstergesi olabilir. Öğrenciler eğlenirken, kültürlerini yaşarken, halay çekerken “ceza” ya da “şüphe” ile karşılanmamalıdır. Hem işleme tabi tutulan öğrenciler hem de okulda geride kalan öğrenciler açısından oluşturulan psikolojik durum ağır tahribatlar yaratmıştır. Bu tahribatın sorumlusu olarak başta okul müdürü Mustafa Efe, milli eğitim müdürlüğü ve emniyet güçlerindeki ilgililer görevden alınmalı okulun rehberlik servisi hakkında idari soruşturma başlatılmalıdır. Bu yaşanan hak ihlallerindeki sorumlular derhal kamuoyuna bir açıklama yapmalı ve etkin bir soruşturma yürütülmelidir.
Bugün okulların ve okul önlerinin ne kadar güvenli olduğu herkes tarafından sorgulanıyor. Okul önleri uyuşturucu çetelerinin meskeni haline gelmişken emniyet güçlerini asıl görevini yapmaya davet ediyoruz.
Veliler, eğitim emekçileri ve halk olarak yine söylüyoruz: Okullar çocukların ceza evine dönüşmemelidir. Çocuklarımızın hakları, hiçbir mazeretle geri alınamaz. Gereken tüm hukuki ve demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğimizi ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız."

Kaynak: HABER MERKEZİ