Pantomim nedir?

Tarihçesine bakarsak güvenilir kaynaklar da tiyatrodan bile eski bir sanat olduğu söyleniyor. Romalılar eskiden oyunların da maske takıp hiç konuşmadan canlandırmak istediği karakteri ifade eden hareketlerle oyunlar verirmiş. Bir diğer kaynakta ise kralların kendini eleştiren tiyatro oyunlarını yasaklamasıyla doğmuş yani sözlü metin kullanamayan oyuncular çareyi jest ve mimiklerle oyunculuk vererek bulmuş. Eğer bu soruyu bana sorarsanız da Pantomimin ilk sanat olduğunu düşünüyorum avcı toplayıcı zaman da daha dilin gelişmediğini var sayarsak bir av sonrası ateşin başın da derdini sadece pantomim yaparak anlatmak kalıyor ve ister istemez bu sanatı icra ediyorlardı.

Ne zamandır mim sanatıyla uğraşıyorsun?

İlkokul yılları diyebilirim 11 veya 12’li yaşlarda. Öncesinde vücudumu dans ederken veya bir konuyu bedenimle sessiz bir biçimde anlatırken bunun bir Pantomim sanatı olduğunun bilincinde değildim. Daha sonraları 16 yaşımda canlı heykel sanatıyla tanıştım, dünyada bu sanatı yapan kişilerin videolarını araştırıp kendi üretimimi de katarak sokaklar da performanslarımı sergilemeye başladım daha sonrasın da Avrupa projesiyle Yunanistan ve Romanya’da Pantomim Workshop'ın da eğitim aldım. Şimdi 27 yaşındayım ve bilinçli olarak 11 yıldır bu sanatı icra ediyorum.

Canlı performansta kırdığın rekorlar vardı biraz bahseder misin bize?

İlk kırdığım rekor 18 yaşımdaydı. İspanyol bir performans sanatçısının 15 saatlik canlı heykel rekorunun üstüne 3 buçuk saat daha ekleyerek '18 saate' çıkarmıştım. Geçtiğimiz 29 Ekim kutlamalarında ise Türk askeri canlı heykel performansıyla '24 saate' çıkardım. Benim için bedenimi ve bilincimin sınırlarını zorlamak keyif verici, çünkü bir insanın potansiyelini ne kadar zorlarsa o kadar geliştiğine inanıyorum. Uzun yıllardır yapmış olduğum meditasyon ve bilinç açma üzerine olan çalışmalarım meyvesini bu rekorla verdi diyebilirim.

Yeni projeler var mı?

Mimus Performans Sanatları atölyesin de eğitimlerini tamamladığım öğrencilerimle kıracağım bir rekor daha var, hem de yakın tarihte 17-18 Mart’ta Çanakkale zaferin de bugüne kadar şehit düşen tüm askerlerimizin anısına ''Topçu kadın, İzmir efesi, Seyit onbaşı ve Türk askeri'' canlı heykelleriyle Gündoğdu Meydanın da kesintisiz olarak sürecek olan ''36 saatlik'' bir dünya rekoru denemesi daha yapacağız. Umarım ilk ikisinde başarılı olduğumuz gibi 36 saatlik bu zorlu performansta da başarılı oluruz. Gücümüzü İzmir halkının desteklerinden alıyoruz. Çünkü İzmir halkı biz performanstayken yanımıza gelip gözlerimiz kapalı olmasına rağmen haydi çocuklar size inanıyoruz ve biliyoruz ki bu rekoru hep birlikte kıracağız diyerek moral kaynağı oluyorlar. Aynı zaman da Instagram üzerinden bize ulaşan takipçilerimiz tüm projelerimizi paylaşıp destek oluyor. Üretmeye gayret gösteren bir ekibimiz var sokakları boş bırakmıyoruz hemen hemen her hafta içi farklı projelerimizle sokaklardayız. Bu yeni rekor da ise tüm İzmir halkını Gündoğdu Meydanı’na davet ediyoruz gelin yine birlikte tarih yazalım.

Sokakta aldığın tepkiler nasıl?

Genel anlamda olumlu tepkiler alıyoruz. Bazen üzücü bazen komik birçok anı biriktirdik bu 11 yılda. Sokak kaygan bir zemin ne olacağını kestirmek çok zor, çünkü halkın tam içindesiniz sizi seven 100 kişi varsa 3 ü de özgür iradesiyle beğenmediğini de söyleyebiliyor, ama acayip bir şekilde bize olumsuz söz tepki veren seyirciye yine seyircinin kendisi cevap verip bunun bir sanat olduğunu ve performansta anlatılmak isteneni o kişiye söylüyor, sokağın canlı heykelleri sahiplenici bir tavrı var ve bizi 11 yıldır sokakta tutanda bu oldu sanırım. İzmir halkı sanattan anlayan elit bir halk ve bu sanatı onların bize vermiş olduğu desteklerle ayakta tutuyoruz. Yıllardır İzmir halkına bir borcumuz olduğunun bilincindeyiz çünkü her sanatçı topluma ve ilk önce yaşadığı şehre borçlu doğar, onlar bizi destekledikçe biz farklı projeler üretmek zorundayız ve üretmeye de devam edeceğiz.

Yerel yönetimin sokak sanatçılarına bakış açısı nasıl?

Uzun bir zaman yerel yönetime yapmış olduğumuz sanatı tanıtmaya çalıştık, sokaklarda ilk performansa çıktığımız da bizi zabıtalar kaldırmaya çalışıyordu, defalarca yerel yönetimle konuşuldu ve 11 senelik uğraşın sonunda sokak sanatçılarına bir düzenleme geldi, geç oldu güç oldu ama başardık diyebilirim. İzmir de artık tüm sokak sanatçıları özgür yeni çıkan düzenlemeyle birlikte hepimizin bir sokak sanatçısı kartı var bu kartla bazı kuralları kabul eden sanatçı arkadaşlarımız rahatça sanatını icra edebiliyor. İzmir Büyük Şehir belediyesiyle de birçok ortak projelerimiz oluyor genel anlam da yerel yönetim artık biz sokak sanatçılarının şehrin bir figürü haline geldiğimizin farkında.

Editör: Haber Merkezi