Türkiye’yi sarsan Kahramanmaraş depremlerinden sonra Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Sinancan Öziçer’den İzmir Körfezi uyarısı geldi. Egeli Gazete'den Cemre Yuvarlak'ın haberine göre, Öziçer İzmir Körfezi’ndeki 4 diri fayın mutlaka incelenmesi gerektiğini söyledi.

Büyük depremlerin tamamı denizde

Son 30 yıla bakıldığında İzmir Körfezi ve Ege Denizi açıklarında sürekli 6.0 ve üzeri depremler meydana geldiğini hatırlatan Öziçer, “1992 yılında Doğanbey fayında 6 büyüklüğünde, 2003 yılında Urla’da 5.6 büyüklüğünde, 2005 yılında Sığacık depremleri, 2017 yılında 6.2 büyüklüğünde Karaburun depremi ve 30 Ekim 6.9 büyüklüğündeki Sisam depremi olarak ilk akla gelenleri sıralayabiliriz. Son 30 yıla baktığımızda ise karada meydana gelen depremler 5.0 büyüklüğünü geçmemiş durumdadır” dedi.

İzmir Körfezi’nde 4 farklı fay tipi var

Körfez ve çevresinde meydana gelen bütün bu depremlerin önemli bir mesaj verdiğini hatırlatan Öziçer şu bilgileri verdi:

“Bunlar bize şu mesajı vermektedir. Ege Denizi ve İzmir Körfezi son 30 yılda fokurduyor ve önümüzdeki dönemlerde de fokurdayacaktır. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsüne ait Koca Piri Reis Sismik gemisine sahibiz ve bu gemi ile o dönem Prof. Dr. Günay Çiftçi önderliğinde Yassıada’da 4 farklı diri fay tespit edilmiştir. Bu ekip Sadece fay incelemesi değil hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de gaz hidrad enerji kaynağını da bulan ekiptir. İzmir’imizde Böyle ekip ve ekipmanlar olduğu sürece Ege Denizi’nde neden deniz jeofiziği yöntemleri ile fayları araştırmıyoruz anlamak mümkün değil. Sismik yansıma yöntemleri ile Ege Denizi’ndeki ve İzmir Körfezi’ndeki  tüm aktif fayların analizi yapılarak kaç büyüklüğünde depremler üreteceklerini bulmamız sadece jeofizik yöntemler ile mümkündür. Bir fayın geometrisi incelemeden şu kadar büyüklükte deprem olacak demek bilime ve sismolojik verilere aykırı yorumlar olmaktadır. Deprem kadar hassas ve suistimale yatkın olan konuda açıklama yapan uzmanların bilimsel, jeofizik ve sismolojik  çalışmalara kaynak göstererek yorum yapmaları doğru olacaktır.”

Editör: Duygu Kaya