AFAD’dan yapılan açıklamaya göre, deprem Pazartesi günü saat 22.48’de meydana geldi. 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede 3'ün üzerinde çok sayıda artçı sarsıntı kaydedildi. 10 Ağustos 2025’ten bu yana artçı sarsıntıların ve deprem korkusunun sürdüğü Sındırgı’da, 6,1 büyüklüğündeki son depremin ardından vatandaşlar yine sokağa döküldü. Sındırgılılar soğuk hava yağmur altında olmalarına karşın gece boyunca evlerine dönmedi. Kimi vatandaşlar camilere, okullara ve kamu binalarına sığınırken, kimileri de geceyi arabalarında veya kurdukları çadırlarda geçirdi.
Depreme evde yakalanan Muharrem Özyıldırım sarsıntının çok büyük olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Evde hasar yok ama sürekli artçılar devam ettiği için uyarı da yapıldı, 'dışarıda oturun' diye. Biz de geldik buraya. Sarsıntıda ne yapacağımızı şaşırdık tabii, dışarı bile çıkamadım. Şu anda da artçılar devam ediyor. Yetkililer de uyarı yapıyorlar. Dinleyerek böyle açık alana geldik. Allah herkesi korusun, Allah ülkemizi afetlerinden korusun. Ama çok şiddetliydi yani, geçen depremden daha şiddetliydi bu."
"Bugün büyük bir şey yaşandı korktuk"
Depremde yaşadığı panik sebebiyle yaralanan İzzet Uyar yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
"Bir arkadaşımın kahvesindeydik, orada yakalandık biz. Kapıyı açarken cam elime geldi, tendonlar kopmuş galiba. Gittik geldik, ameliyat tarihini bekliyoruz işte. Kötüyüz yani. Evimizde şu an için bir hasar olup olmadığını bilmiyoruz. Girmedik çünkü daha. Ben de Balıkesir’e gittim, merkeze gönderdiler. Anca geldim daha, şu an için yeni geldim. Şu an için insanlarda bir hasar yok ama evimizin içine girip çıkmadık. Artçı depremler devam ediyor. Bugün büyük bir şey yaşandı, korktuk. Ya bizim evlerimizde bir şey olmadığı için biz tabii giriyoruz ama çoğu insanlar çadırda kalan var, konteynerde kalan var. Bu arkadaşlar gibi mesela. Demin onlar da herhalde konuşmuşlar. Bizim için çok fazla bir sıkıntı yoktu ama ta ki bugüne kadar tabii. Bugün olan oldu."
"Kendimizi nasıl dışarıya attık onu dahi bilmiyorum"
Önceki depremde kirada kaldığı evin yıkıldığını kaydeden bir vatandaş ise, "10 Ağustos depreminden sonra Yavuz Market’in üstündeki evde oturuyordum. O evim yıkıldı. 3 aydır da çadırda kalıyorum. Bugün de bundan sonra çadırda kalmaya devam edecek gibi duruyorum. Kiracı olduğum için bana hiçbir şekilde hiçbir şey verilmedi. Bu geceki depremi biz arkadaşımızın evindeydik, orada yaşadık. Gerçekten çok korktuk. Kendimizi nasıl dışarıya attık onu dahi bilmiyorum" dedi.
"En çok korkutan elektrik kesintisiydi"
Selin isimli yurttaş, "Depremde oteldeydim, orada çalışıyorum. Bir anda zaten oldu. Uzun bir sarsıntıydı. Sonrasında zaten elektrik kesintisi oldu. En çok korkutan da oydu. Bu şekilde. Sonra zaten herkes dışarı çıktı, herkes bir panik içindeydi. Bir yarım saat sonra yağmurun bastırması da tabii daha kötü oldu" sözleriyle depremin vatandaşlar üzerindeki korkutucu etkisini anlattı.
"Çok şiddetli olduğu için evden çıkamadım"
Mustafa Duman, 10 Ağustos depreminden daha şiddetli bir depremin meydana geldiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Deprem anında evdeydim. Çok şiddetli oldu. Daha önceki 6.1’den daha şiddetliydi. Hem süresi de daha fazlaydı. Arka arkaya üç sefer artçı oldu, herhalde 4 ve üzeri. Evden de kıpırdayamadım, bir anda çıkamadım yani, çok şiddetli olduğu için. Allah’ım beterinden korusun. Evde bir hasar yok. Benim tek katlı, bodrum zeminli evimi daha önceden gelip kontrol ettiler. Herhangi bir şey yok, yani sağlam. Şu anda sokakta geçiriyoruz. Aşırı da yağış var. Allah’ım yardımcımız olsun. Çok kötü, çok kötü yani."
"OHAL bölgesi ilan edilmesi gerekiyor"
Ali Karakuş, "İşte gördüğünüz gibi, ortalık böyle. Maalesef yardım bekliyor vatandaş. OHAL bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Bir önceki depremde böyle bir şey olmadı. İkincisini yaşıyoruz şu an. OHAL bölgesi olarak ilan edilmesi gerekiyor. 10 Ağustos’ta bir deprem oldu, yaklaşık 3 aydır depremler devam ediyor. Vatandaş evlere giremiyor. Hatta 10 Ağustos’tan sonra bir ay boyunca hiç kimse evlere giremedi. Herkes çadırda kaldı. Havalar da soğuk. Yani bir yardım gerekiyor, şart. Bir önlem alınması gerekiyor" sözleriyle hükümete çağrıda bulundu



