İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’a yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla haklarında dava açılana 11’i tutuklu, 65 sanık bugün üçüncü kez Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda hakim karşısına çıktı.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen duruşmalarda eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ve beraberindeki diğer tutuklu sanıklar savunma yapmış, beraatlerini talep etmişti. Tutuklu sanıkların savunmalarından sonra tutuksuz sanıkların bir kısmı dün (22 Eylül Pazartesi) savunmalarını yapmıştı. Bugün, duruşmanın 3'üncü oturumda savunma veremeyen sanıkların savunmalarına geçildi.
“Hukuki konularla hiçbir alakam yok”
Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Özgül Koçyiğit, “30 yıldır mimarım. Hatırladığım kadarıyla 2023 yılında Veysel Kara’nın oluşturduğu kooperatife katıldım. Amacım uygun koşullarda ev sahibi olmak ve ev edinmekti. Ancak hukuki konular ve ticari ilişkilerle ilgili bilgim yok. Ben İZBETON ve Merter Mühendislik ile yapılan sözleşmelerde bulunmadım. Benim kooperatife katkım inşaat aşamasında gerçekleşecekti. Belediye ve İZBETON yönetimi değişince işler durdu. Sonrasında ben de kooperatiften ayrıldım. Büyükşehir Başkanının, İZBETON Başkanının danışmanı, hiçbir siyasi partinin üyesi değilim. İnşaatların durdurulmasıyla ilgili ilk olarak gecikmeler vardı. Alanda molozlar bile kalkmamıştı. İlk gecikmeler bu şekilde oldu. İnşaat yapacak alanımız bile yoktu. İşe hiç başlanmadı. Yer teslimi yapılmadı. Beraatimi talep diyorum.”
İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, duruşmayı izleyen gazeteciler arasında yer alıyor. Kartal Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda dönemin İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratı ve Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın’ın savunmasını paylaştı.
“On binlerce yönetim kurulu üyesi için ön açış olacak”
Kartal, Aydın’ın savunmasında, kamu kurumlarının iştiraklerinin yönetim kurulu üyelerinin icra kurullarının yaptıkları nedeniyle ağır ceza mahkemelerinde yargılanmasının, tüm ülkede on binlerce yönetim kurulu üyesi için sorunlu bir ön açış olacağını ifadesine dikkat çekti.
Aydın’ın savunmasının geri kalanında şunları söyledi:
“Ben o dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanıydım. Pandemi ve İzmir depreminin yaralarını sarmaya çalışıyorduk. Hem pandemi hem deprem sürecini arkadaşlarımla beraber yürüttüm.
“Kooperatifçiliğin suç olarak mahkum edilmesini doğru bulmuyorum”
İZBETON Yönetim Kurulu üyeliği bu görevlerimin yanındaki tali görevimdir. İddianamede bahsi geçen 17 no’lu kararın gayrinizami, gayrihukuki olduğunu düşünmüyorum. Bu karar Sayıştay’ın tenkidine istinaden alınmıştır. Sayıştay sadece deneyim değil rehberlik de yapar. Benim 17 no’lu kararda imzam yoktur. İzinliydim. İzinli olmasam da imza atardım. Ben Bayraklı’da İzmir depreminin en çok etkilendiği ilçede yaşıyorum. En yakın çevremde bile barınma sorununu görüyorum. Barınma meselesi tüm dünyada büyük bir krize dönüştü. Bu yüzden imza atardım. Kooperatifçiliğin suç olarak mahkum edilmesini doğru bulmuyorum.
Memur anne babanın evladı olarak, Orhan Kemal’in dediği gibi kursağımdan tek bir haram lokma geçmemiştir. Beraatimi talep ediyorum.”
Serdar Deniz savunma yaptı
İzmir Kooperatif Davası devam ediyor. Kooperatif başkanlarından Serdar Deniz savunma yaptı:
“Ben bugün iflas sürecindeyim. Yurtdışına tedavi için, yurtdışını kaçmışım gibi haberler yaptılar. Kooperatif sürecinde o kadar çok haber yapıldı ki bankalar kredilerimi geri çağırdı. Konkordato sürecine geçemeden iflasımı verdiler.
Yüzlerce aracım var ama bu süreçten ötürü bankalar el koyduğu için buraya arkadaşımın aracıyla geldim.
Buradaki en mağdur kişi benim. Beraatimi talep ediyorum”
“Planlı bir organizasyon söz konusudur”
Sanıkların ifadelerinin tamamlanmasının ardından söz alan ‘mağdur’ 2 kooperatifin avukatı, sanıkların planlı bir şekilde dolandırıcılık suçu işlediğini ve organize olduklarını ifade ederek, “Burada planlı bir organizasyon söz konusu. Bazı isimler dört kooperatifte görev almış. Bunun yanında da bazı firmalara örneğim City Construction, 2022 yılında 40 milyon avans alıyor. Ege Şehir Planlama aynı şirkete 180 milyon lira avans kullandırıyor. City Construction daha önce Şenol Aslanoğlu’na ait ya da Dilek Coşkun’a. Şöyle bir şema çıkar: Hayalet ortaklarla kurulan kooperatifler. Gazi City’ye 2,5 milyon lira emlak konut parası ödenmiş. Aynı daireye birden fazla defa ödenmiş. Toplanan bütün paralar usulsüz. Sayın Tunç Soyer, Maliye’deki ifadesinde ‘yüzde 1 KDV’ demiş. Hepimiz yüce 20 KDV ödedik. Şenol Aslanoğlu SS İş adamları Konut Yapı Kooperatifini kurmuş. Burada A+ Yapı, bütün ortaklardan sözleşmeleri satın almış. Ne zaman? FETÖ soruşturmasından hemen önce. Soruşturma olacak, ortaya A+ Yapı çıkıyor. Kim sahibi? K.A. bu kişi de Şenol Aslanoğlu’nun yanında çalışıyor” dedi.
“İZBB’ye dava açacağız”
Avukat, İzBB’ye de dava açacaklarını belirterek, “Elimizde yüzlerce makbuz var. Hiç aidat ödememişler. Biz incelemeye başladığımızda evrakları bitiremiyoruz. Mesela, CASAMAR, ihaleyi almadan bir hafta önce kurulmuş. Bir de sahta sözleşmeler yapılmış. Bu dava hassas. Ben soruşturmanın genişletilmesini talep ediyorum. Halk, kooperatif eliyle mağdur edildi. Hukuk genel Kurulu, beyanında ‘İZBB açıkça desteklediyse sorumludur’ diyor. Biz İZBB’ye de dava açacağız. Yetkililer İzmir’e hesap verecek. Siz vereceksiniz hesabını. İmzalamasaydınız 30 Mart’ta. Ayrıca bütün üyelerin ve hayalet üyelerin mal varlıklarının araştırılması gerekiyor” diye konuştu.
Avukat, ayrıca, davaya müdahil olma talebinde bulundu.
2 Kooperatifi temsilin salonda bulunan ve kooperatif üyeleri ile kooperatiflerin suçtan direkt etkilendiklerini kaydederek davaya katılma talebinde bulunan Avukatın talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Bu kararla birlikte 2 kooperatif de resmi olarak davaya katıldı.
“Tunç Bey’le ve ben, ‘ihalelere katılın’ dedik”
“İl Başkanı olunca Örnekköy’deki üyeliğimi devrettim. Bizim yakınlarımız kooperatife üye olmuş. Tunç Bey’le ben, ‘İhalelere katılın, kentsel dönüşüm yarım kaldı. Bu işleri siz yapın’ dedik. Çıkar elde etmedikten sonra bunun suçla ne alakası var? Beni İzmir’de herkes tanır. Her müteahhit tanır. Bu işten birinin çıkar elde edebilmesi için 1 birimlik işin 10 birime yaptırılması gerekir. Bir tane böyle iddia var mı?”
“Büyükşehrin yanlış yaptığı işleri söyleyemiyorum”
“Ben mevcut CHP İzmir İl Başkanı olduğum için Büyükşehir Belediyesinin yanlış yaptığı bazı şeyleri söyleyemiyorum. Şu anda sözleşmeler feshedilmedi, şu an yalnızca ‘tadilat’ yapılıyor. Bu sözleşme tadilatı tüm etaplarda yapılmış ve yapılmaya da devam ediliyor.”
“İnşaatlar 1,5 yıldır durdu, diğer başkanları da mı yargılayacağız?”
“Kooperatiflerde işi önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sonra da Cemil Tugay durdurdu. İnşaatlar 1,5 yıldır sürmüyor. Şimdi başkalarını da mı yargılayacağız? Diğer kooperatif başkanları da mı yargılanacak?”
“Benim tutuksuz arkadaşlardan farkım ne?”
“Şu anda buradaki tutuksuz arkadaşlardan benim farkım ne? Sözleşmeye imza atmış 11-12 kişi var ama onlar tutuklu değil. En çok ilerleyen kooperatif benimki. Benden sonra başkanlık yapan 2 kişi var ve bir tanesinin dosyada adı soyadı bile yok. Diğer arkadaşlar da hakkediş ödemiş ben de ödemişim. Hatalı beton imalatı yapılmış inşaat durmuş, inşaat gecikmiş. Ama tek tutuklu benim. Ben kooperatif başkanı olduğum dönemden yargılanıyorum ama Tunç Bey’in ve diğer siyasi arkadaşların yanında oturuyorum. Ben neden diğer tarafta oturmuyorum?”
“Kararı alanlar mecliste uygulayanlar yargılanıyor”
Barış Karcı’nın Müdafisi Özkan Yücel, “Karcı’nın İZBETON’un imzaladığı bir sözleşmede imzası yok. Ayrıca, imza yetkisi meclisten alınmış. Alınan bu yetkiyle evraklar imzalanmış. Peki bu kararı alanlar nerede, mecliste. Hiçbir yetkisi olmayan, sadece alınan kararı uygulayan bürokratlar nerede? Burada yargılanıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Dolandırıcılık suçu şahsi menfaat getirir. Barış Karcı’ya baktığımızda çıkar nerede? Yok. İddianamenin kalanıysa -cek ve cak’tan oluşuyor. Onu da geçiyorum sözleşmeler bittiği takdirde ödenecek kira bedellerinden zarar çıkartılıyor.”
“En azından gardiyanları ailesi olsun”
Yücel, “Savcının kafası karışık ama sizin de kafanız karıştırılmaya çalışılıyor sayın hakim. Dolandırıcılık suçu ne zaman gerçekleşmiş? Kooperatiflerin kurulmasında Karcı’nın dahli var mı? Hangisi? Bu dolandırıcılık eyleminin kaynak noktası nedir? Onu da bir kenara bırakıyorum, dolandırıcılık suçunda sanık ‘etkin pişmanlıktan’ faydalanabilir. Biz şu an siz yargıçlara, ‘Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyoruz’ desek ne olacak? Bize zararı çıkartabilecek misiniz? Bir rakam verebilecek misiniz? Bakın, ben müvekkilimin en azından gardiyanlarının değişmesini talep ediyorum. En azından adli kontrol şartıyla, ev hapsine çıkarılsın. Ailesi gardiyanı olsun.”
Üç tahliye talebi
İzmir davasında savcı mütalaası açıklandı.
Savcılık makamı Levent İşler, Sevcan Tınaztepe, Orhan Sertaç Dölek’in tahliyesini diğer tutukluların tutukluluklarının devamını talep etti.
Birisini dolandırsak ortada para olması gerekmez mi?
Avukatından önce savunmasını yapan Heval Savaş Kaya, “Bir ihtimal üzerinden bize zarar isnat ediliyor. 41 milyon TL muhtemel zarar ortaya konuyor. Kira meselesini arkadaşlar zaten anlattı, o yüzden üstünde durmuyorum. Bakın burada 65’e yakın sanık dinlendi. Kimsenin birbiriyle alakası yok. Biz birisini dolandırsak parayı ortaya çıkarmanız gerekmez mi? Çıkan parayla içerideki belgeler tutuyor. Bütün paralar resmi hesaplardan çıkmışsa bizim cebimize girmesi gerekmez mi? Bu para bizim cebimize nasıl girdi?”
İZBB bürokratı arkadaşlar korkuyor
Kaya, “İZBETON’un Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşların korktuğunu düşünüyorum. Arkadaşlar, ‘YK Üyesiyiz ama olanlardan haberimiz yok’ dedi. Bütün İzmir kooperatifleri konuşurken nasıl olanlardan haberiniz olmaz? Bu noktada İzBB bürokratı arkadaşlarımız huzur hakkı alıyor ama ‘haberim yok’ diyorsa korkuyordur. Korkmuyorlar ve bunu söylüyorsa da ayıptır.
İzBB tabi ki garantör olacak
Kaya, “İzBB’nin ‘garantör’ olması meselesinden bahsettiler. İzBB tabi ki garantör olacak. Malın sahibi işin bitmesine tabi ki de garanti verecek. İddianame tam anlaşılmadığı için nereden savunacağını da aslında bilemiyorsun. O kadar farazi bir iddianame var ki herkes neresinden tutacağını, neresini savunacağını şaşırıyor. Sayın Hakim, ben 7 kez yurtdışına çıktım. Bizim bir yere kaçacağımız falan yok. Ben tahliyemi talep ediyorum.”
Müvekkilimin istifası sonrası gerçekleşmiş
Heval Savaş Kaya müdafii Av. Doğukan Alkan, “Burada konuştuğumuz her şey 7 Nisan 2024’ten sonra, yani müvekkilimin istifasından sonra gerçekleşmiş. Zaten müvekkilimin istifasından 3 gün sonra bir inceleme yapılıyor. İzBB’nin önceki ve mevcut yönetimi arasındaki uyuşmazlığı elbette siz de biliyorsunuzdur. Biz bu incelemenin politik saiklerle yapıldığını düşünüyoruz.”
Denetçiler suç ve suçlu bulmak için geldi
İZBETON Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Alphan Bozan, “Şu yaşadıklarıma inanamıyorum. İZBETON 1’ken 3’e çıkarmış biri olarak 28 bin TL için karşınızdayım. Herkesin ne yaptığı YK kararıyla kayıtlı zaten. 5 yıl içinde yapılan harcamalardan bana yalnızca 2 fatura geldi. Buradaki esas sorun şöyle başlıyor. Ben, İZBETON Genel Müdürü değiştikten sonra 6 ay daha çalıştım. Çünkü işi yürütecek teknik personele ihtiyaçları vardı ve beni 6 ay kullandılar. Gelen denetçiler de öyle bir saikle gelmişler ki mutlaka suç ve suçlu bulmak istediler. Bu denetçi arkadaşlar işi öyle abarttı ki ‘gizli tanık’ yaratmaya çalıştılar. Genel Müdür vasıtasıyla bana, ‘E sen de Heval Savaş Kaya hakkında hiçbir şey söylemiyorsun’ dediler. İnanın içim o kadar dolu ki… Bu denetçi arkadaşlar kapımın önünden geçip bana selam vermediler. Bir süre sonra da bizi apar topar çağırıp, ‘İzne çıkıyorsunuz hakkınızda soruşturma var’ dediler.”
Anladım ki dertleri hesaplaşmak
Bozan, “30 gün izinde kaldık. Sonra basında, ‘İZBETON’u batıran 7 müdür’ diye haberler çıktı. Allah’tan babam 2017’de öldü de bugünleri görmedi. Anladım ki yeni yönetimin derdi hesaplaşmak. Yani sizin anlayacağınız filler tepişti çimenler ezildi. Derken emeklilik dilekçemi verdim ama kabul etmediler. Sonra bu alçakça yapılan denetim dosyası savcılığa verildi.”
Bunu bize yapanlar diğer şirketler üzerinden yemeğini yemeye devam ediyor
Bozan, “Bir sabah saat 5 sularında 4 polis arkadaş beni gözaltına aldı ve 3 gün boyunca nezarethanede, betonun üstünde yattım. Mahkemede hakim azarlar gibi, ‘2 tane fatura varmış’ dedi. Hakim bana, ‘Y.K kararı almamışsınız’ dedi. İzBB Başkanına gidip soracak mıydım ne yediğini? Apar topar tutuklandık ve 84 gündür cezaevindeyiz. 84 gündür biz 2 tane faturayı anlatmaya çalışıyoruz. İşin en kötü tarafı ne biliyor musunuz? Bunu bize yapanlar diğer şirketler üzerinden yemeğini yemeye devam ediyor. Neyse… Avukatım bu 28 bin TL’yi ödedi. Ben kimseyi kandırmadım ve 84 gündür tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum.
Bu 28 bin TL’yi 3. kişilere anlatamayız
Bozan’ın Müdafi Av. Ufuk Hasçakal, “Hiçbir İç Denetim Raporu savcılığa direkt verilmez. Eğer böyle bir şey geçmişte olduysa ben savunmamı geri alırım. İmzalanan faturalar meselesi, bu iş 10 yıldır böyle yapılır. Bizim bu tutuklamayı 3’üncü kişilere anlatmamız mümkün değil. Kaldı ki bu 28 bin TL söylenseydi zaten ödenirdi. Ben müvekkilimin tahliyesini ya da en ağır adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep ediyorum.”





