İzmir kooperatif davasında sanıklar bugün hakim karşısına çıktı. Duruşmalar sanıkların ifadeleriyle devam ediyor. Önceki dönem İZBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı ve mevcut Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın’ın avukatlığını yapan eski Savcı İlhan Cihaner uzun bir savunma yaptı. İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, sosyal medya hesabı üzerinden şu bilgileri aktardı: “Önceki dönem İZBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanı, mevcut Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın’ın avukatlığını yapan eski Savcı İlhan Cihaner uzun bir savunma yaptı. Cihaner savunmasında duruşmalardaki hukuki çarpıklıklara değindi. Cihaner, mevcut İZBB yönetiminin kooperatiflerle imzaladığı iyi niyet protokolleri vesilesiyle inşaatların devam etmesini dilediğini söyledi. İlhan Cihaner, “ ‘Eylemsiz suç olmaz’ ilkesi ihlal edilmiş durumda. Müvekkilimizin beraatini talep ediyorum” sözleriyle savunmasını tamamladı.”
Barış Karcı savunmasını yaptı
Duruşmada söz alan eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, protokoller ve mali durum hakkında açıklamalarda bulundu. Karcı, iddianamenin protokol iptalleri üzerine kurulu olduğunu ifade ederek “Geçen duruşmadan bugüne bir kaç değişiklik oldu. İddianame, protokol iptalleri üzerine kuruluydu. İyi niyet protokolleri imzalandı, işin devamı konusunda bir karar alındı. Buyüne kadar İzbeton ve İzBB arasındaki protokol hiçbir zaman feshedilmemişti, hala da devam ediyor. Oradaki 41.9 milyonluk zarardan bahsedilen teminat mektubu hala belediyenin elindedir ve bozdurulmamıştır. Protokol feshedilmediği için herhangi bir cezai müedede uygulanmamıştır. İzbeton ve kooperatifler arasındaki sözleşme güncellenmiştir. Taraflar tadil protokolünde, birbirlerine açmış oldukları tüm davalardan da feragat edecekleri konusunda anlaşmışlardır. Örnekköy 3. Etaptaki protokolün diğer kooperatiflerle de yapılacağı duyuldu. İzbb’ye sorduğunuz kamu zararı sorusuna da yanıt gelmiş, Büyükşehir Belediyesi tarafında muhasebe kayıtlarında bir zarar olmadığı görülmüştür. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.” açıklamasında bulundu.
İşlemediğim bir suçtan karşınızdayım
Savcılık mütalaasının ardından ilk olarak savunmasını yapan Barış Karcı, "Tek tutuklu bürokrat yönetim kurulu üyesi benim. 9 kişi imza atmışız, bunlardan da tutuklu yargılanan tek bürokrat benim. Ben bunu kendime anlatamıyorum, bunu değerlendirmenizi istiyorum. Biz şirketin aldığı bir yönetim kurulu kararından yargılanıyoruz. Danıştay kararında aleyhimde bir tespitte bulunulmamış, dahilim olmadığı belirtilmiştir. Kooperatif üyelerini tanımıyorum, herhangi bir kooperatif sözleşmesinde imzam bulunmamaktadır. Herhangi bir yarar sağladığım iddianamede yoktur. Yönetici olarak ilk kaygım her projenin kanuna uygun yürütülmesi olmuştur. Her görevi layıkıyla yaptım, attığım imzalara da sahip çıktım. Milyarlık bütçeleri yöneten bir yönetici oldum. 105 gündür ailemden, özgürlüğümden uzağım. Hiç işlemediğim bir suçtan karşınızdayım. Tutuksuz yargılanmak istiyorum, beraatimi talep ediyorum" dedi.
Sayın Savcım, "kamu zararı yoktur" yazısını gördünüz mü?
Barış Karcı'nın savunmasının ardından avukatı Özkan Yücel söz aldı. Yücel, savcı mütaalasına dair konuştu. Yücel, "Sayın Savcım, "kamu zararı yoktur" yazısını gördünüz mü? Savcılığın zarara uğradığını iddia ettiği belediye, "zararım yoktur" diyor. Siz kamu zararı diye tutturmuş gidiyorsunuz. Bir de bu işin menfaat kazananı kim? Bütün kooperatifler zarara uğradık diyor. Onlar değil. İddianamede kişisel menfaat de yok. Bu dosyanın içinde Barış Karcı kimin aleyhine dolandırıcılık eylemini gerçekleştirmiştir, hangi eylemiyle? Bilirkişi raporunu siz istediniz, yönetim kurulu kararı mevzuata uygun.
Kaçma ya da delil karartma şüphesine dair müvekkilimin hiçbir davranışı yoktur
İddianamede "fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek" diye... Hangi sanığın hangi sanıkla fikir ve eylem birliği yaptığına dair bir deliliniz var mı? Sanıkların birçoğu birbirini tanımıyor. Savcılığın tuzu kuru, lafını söyleyip kenara çekiliyor. Gerçekten "hangi sanık hangi eylemi gerçekleştirdi?" sorusuna cevap yok. Bu insanlar "İzmir en dayanıklı kent olacak" şiarıyla yola çıkmışlar. Kooperatif üyeleri elbette zarar gördüler gecikmeden dolayı ama 4 yılda yüzde 1000 inşaat maliyetinin arttığını, ülkeyi yönetenlere soruyorlar mı? Gecikmeyle bunun da ilgisi olabilir mi? Sayıştay raporunda İzBB ile ilgili kamu zararına dair bir şey yok. Madem ki İzbeton kooperatiflerle protokol yapamaz deniyor, şu an yapılan protokoller nedir? Delillerin yeteri kadar toplanmamış olması, eğer toplanması gereken deliller hâlâ toplanmadıysa, sanıkların ne kabahati var? Toplasaydınız, işiniz bu değil mi? Kaçma ya da delil karartma şüphesine dair müvekkilimin hiçbir davranışı yoktur" diye konuştu.




