Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyon görüşmeleri başlayacak olan ve çevre ile maden kanunlarında değişiklik öngören yasa teklifi, muhalefetin tepkisini çekti. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, söz konusu düzenlemenin tarım alanlarını, köylülerin geçim kaynaklarını ve çevresel dengeyi ciddi şekilde tehdit ettiğini belirterek, “Bu öyle bir talan yasası ki; köylünün toprağı elden gidecek, çocuklarımızın lokması eksilecek” ifadelerini kullandı. Kılıç, teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu. CHP’li Kılıç, enerji ve maden alanlarına yönelik yeni düzenlemeler içeren yasa teklifine tepki göstererek, “Bu yasa çıkarsa ne içecek sütümüz, ne yiyecek etimiz kalır. Bu öyle bir talan yasası ki; köylünün toprağı elden gidecek, çocuklarımızın lokması eksilecek” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyon görüşmeleri başlayacak olan Çevre ve Maden Kanunlarında değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifine tepki gösterdi. Kılıç, yaptığı açıklamada, düzenlemeyi tarihin en büyük çevre katliamı olarak nitelendirerek, şunları söyledi:

Tam anlamıyla bir doğa imhası

“13 Haziran’da belki de tarihin en büyük çevre katliamı yasası Meclis’e sunuldu. Yargın da komisyonlarda görüşülmeye başlanacak. Çevre ve Maden Kanunlarında değişiklik yapılmasına ilişkin bu kanun teklifi, tam anlamıyla bir doğa imha planıdır.

Bu yasayla ne yapıyorlar biliyor musunuz? ‘Süper izin’ diye bir safsata icat etmişler. Artık çevresel etki değerlendirmesi beklemeden, yani çevreye ne kadar zarar vereceğini bile bilmeden projeler başlayacak.

Bir zamanlar denizdi: Şimdilerde kuşlara, köylere, antik kentlere ev sahipliği yapan bir cennet
Bir zamanlar denizdi: Şimdilerde kuşlara, köylere, antik kentlere ev sahipliği yapan bir cennet
İçeriği Görüntüle

Yasa geçerse zeytin ağaçlarımız kesilecek

Ne toprağımız kalacak, ne meramız. Ne içecek sütümüz ne yiyecek etimiz. Bu öyle bir talan yasası ki; çocuğumuzun boğazından geçecek iki tane zeytini bile çok görüyorlar.

Diyorlar ki: Yatağan ile Yeniköy ve Kemerköy Termik santrali sahalarındaki zeytin ağaçlarını sökeceğiz. Buraları özelleştirip, yandaşlara verdikleri yetmedi; yandaşların fahiş elektrik faturalarıyla vatandaşı soyduğu yetmedi; şimdi de adrese teslim düzenlemelerle zeytinliklerimizi peşkeş çekmek için kolları sıvadılar.

Bu yasa geçerse yüzyıllara meydan okumuş zeytin ağaçlarımızı kesecekler. Zeytinini işleyen köylünün ekmeğini çalacaklar, vatandaşımızın sağlıklı gıdasını boğazına dizecekler.

Meralar yapılaşmaya açılıyor

Teklifte sadece zeytinlikler yok. Mera alanları da doğrudan yenilenebilir enerji yatırımlarına ve yapılaşmaya açılıyor. Yani enerji şirketlerine peşkeş çekecekler, acele kamulaştıracaklar. Beğenmezse Cumhurbaşkanı 5 yıl daha uzatabilecek. Mera alanlarını yıllardan bu yana daraltarak, hayvancılığı bitirdiler. Şimdi de son darbeyi vuruyorlar. Stratejik maden diye bir kavram icat etmişler bakanlık karar verecek vatandaşın arazisi zorla kamulaştırarak, açıkça mülkiyet hakkı ihlal edilecek.

Çocuğumuzun lokması eksilecek, enerji devleri zengin olacak

Ne toprağımız kalacak, ne meramız. Ne içecek sütümüz, ne yiyecek etimiz. Bu öyle bir talan yasası ki; köylünün toprağı elden gidecek, çocuğumuzun lokması eksilecek.

Peki kim zengin olacak?

Geçen sene sessiz sedasız enerji işbirliği anlaşması imzaladıkları Birleşik Arap Emirlikleri’nin şirketleri. Aralarında yaptıkları sözleşme metnini devlet sırrı gibi sakladıkları Çin’in enerji devleri. Onlara ‘süper izin’ler getiriyorlar; enerji yatırımları için ÇED süreçlerinde kolaylık sağlayacaklarına söz veriyorlar. Yani projelerinin çevre üzerindeki etkilerini görmezden gelecekler, bölge halkının haklarını ezip geçecekler. İhtiyaç duydukları parayı bulabilmek için toprağımızı, gıdamızı, hayvanımızı yabancı enerji şirketlerine gözü kapalı peşkeş çekiyor.

Kaçak santrale af dönemi

Yabancılara var da; yerlilere yok mu? Bu torbada onlara da bol bol af geliyor. Bu torba ile kaçak santrallere imar affı getiriliyor.

Ama yağma yok!

Biz size ekmeğimizi yedirmeyeceğiz, köylünün toprağına, çiftçinin zeytinine, yetiştiricinin hayvanına, hayvanın merasına, çocuğumuzun boğazından geçecek ete, süte, zeytine sahip çıkacağız. Bu talan yasasını Meclis’ten geçirmeyeceğiz. Ülkemizin her zerresini korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”

Kaynak: HABER MERKEZİ