İZKİTAP – 6. İzmir Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen Fikir Söyleşileri’nde, Kadifekale Mahalle Bostanı Projesi ile İzmir’de toplumsal eşitlik, adalet ve bir arada yaşam kültürü üzerine yürütülen çalışmalar tartışıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliğiyle Kültürpark’ta düzenlenen İZKİTAP-6. İzmir Kitap Fuarı kapsamında, Fikir Gazetesi’nin yürüttüğü “Fikir Söyleşileri” dizisi sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nden Elif Gökçen ve Özge Şenyiğit, Tarımsal Hizmetler Dairesi’nden Dr. Mesut Yüce Yıldız, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürü Osman Gülmez ile İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç söyleşi dizilerinin konuğu oldu.
Her şey bir cümleyle başladı
Kadifekale Mahalle Bostanı: Toprağın, kadınların ve çocukların dayanışma hikayesi” başlıklı söyleşide Kadifekale Mahalle Bostanı’nın temellerinin, bölgedeki saha çalışmalarında kadınlardan gelen taleplerle atıldığını söyleyen Elif Gökçen, “Kadınlar, ‘Toprağa dokunmak istiyoruz, ama yerimiz yok’ dediğinde, her şeyin başlangıç cümlesi kurulmuş oldu. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi ile Tarımsal Hizmetler Dairesi’nin iş birliğiyle 2022 yılında kurulan ilk bostan, bugün Bornova Meriç ve Buca Mustafa Kemal mahallelerinde oluşturulan yeni alanlarla birlikte büyümeye devam ediyor. Kadifekale’de 96 kadın, 96 parselde üretim yaparken kent genelinde yaklaşık 150 kadın düzenli olarak üretim sürecine katılıyor” açıklaması yaptı.

"Kadifekale Bostanı tek seferlik proje değil"
Elif Gökçen ve Özge Şenyiğit, güçlendirme tohumları projesiyle yürütülen ekonomik dayanışma modeli hakkında ise “15 Suriyeli ve 15 Türk kadının birlikte üretim yaptığı kaktüs ve sukulent serası, kadınların hem gelir elde ettiği hem de kamusal hayatta daha görünür hale geldiği bir platform oluşturuyor. Kadınların bir kısmı düzenli istihdama geçmiş durumda. Bostan, kadınların misafir değil paydaş oldukları güvenli bir sosyal alan haline geldi. Kadifekale Bostanı tek seferlik proje değil, kadınların, çocukların ve mahallenin birlikte büyüttüğü yaşayan bir topluluk laboratuvarı” ifadelerini kullandı.
Dr. Mesut Yüce Yıldız, agroekolojik anlayışla yürütülen üretimde kısa tedarik zinciri ve şeffaflığın esas olduğunu belirterek, “15 metrekarelik bir parsel, yalnız kışlık sebze üzerinden yaklaşık bin 200 TL düzeyinde mutfak katkısı sağlayabiliyor” dedi.




