İzmir’de cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili İz Gazete’ye bilgi veren İzmir Barosu Cezaevlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ceren Şen Tosun, çocuk cezaevleri başta olmak üzere cezaevlerindeki kapasite yetersizliğine dikkat çekti.

Cezaevlerinde koğuş kapasitesinin üzerinde insan kaldığını belirten Tosun, “Mahpuslar ya yerde ya da ortak alanlarda yatıyor. Bazı koğuşlarda da dönüşümlü olarak yatakları kullanıyorlar. 8 saat bir grup uyuyor, 8 saat diğer grup uyuyor. Çocuk cezaevlerinde kapılar geceleri kilitlendiği için ortak alanda yatan çocuklar sabah gardiyanlar kapıyı açana kadar mutfak, banyo ve tuvaleti kullanamıyorlar. Yetişkinlerde de aynısı geçerli. Bir koğuşun kapasitesi 20 kişilikse bu koğuşta 30-35 kişi kalıyor. Kapasitenin neredeyse iki katı” dedi.

22 saat koğuştalar

Mahpusların beslenmelerinde ciddi yetersizlikler olduğuna dikkat çeken Tosun, “Koğuşlarda kişilere özel beslenme programı yapılmıyor. Dış kantine muhtaç bırakılıyorlar. Dış kantin de oldukça fahiş bir fiyatlandırma sunuyor. Besin değerinden yoksun gıdalar veriliyor” diye konuştu. Havalandırmaların yetersiz kaldığını vurgulayan Tosun, “Özellikle yüksek güvenlikli cezaevlerinde kişiler yaklaşık 22 saat koğuşta kalıyor. Sohbet hakkına erişimde ciddi bir engel var. Mahpuslar genellikle koğuş dışında kimseyle görüştürülmüyor” diye konuştu.

Islahla ilgili yok

İzmir’deki cezaevlerinde son 6 aydır mahpusların hobi ve spor gibi faaliyetlerden mahrum bırakıldıklarının altını çizen Tosun, “Bu hem kapasiteyle hem de cezaevi idarelerinin uyguladığı tecrit politikasıyla ilgili. Keyfi disiplin cezalarıyla da kişiler bundan alıkonuluyor. Koğuş içinde daha önceden izin verilen, yasaklı olmayan şeyler cezaevi idaresinin keyfi uygulamasıyla ellerinden alınabiliyor. Mesela bir kişinin vücut sağlığını korumak için damacanalardan yaptığı dambıla izin verilmiyor. Mahpuslar yeteri kadar güneş göremedikleri için ciddi sağlık problemleri yaşıyor. Sportif faaliyetlere de çıkarılmadıkları için cezaevine girip sağlıklı çıkan hiç kimse yok açıkçası. İddia ettikleri ‘ıslah’ ama yapılan uygulamaların ıslah ile hiçbir ilgisi yok. Kişinin özgürlüğünden mahrum bırakılması zaten bir ceza. Ancak cezaevi uygulamalarında ikinci, üçüncü cezalandırmaları görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Kitap bile sınırlı

Mahpusların kitap okumalarının bile sınırlandırıldığını kaydeden Tosun, “Yıllık 20 kitap hakkı var. Onları verdikten sonra diğerlerini alabiliyorsunuz. Daha fazlasını ellerinde tutamıyorlar. Koğuştan tahliye olan bir kişinin kitaplarına el konuyor. Kitap okumaları engelleniyor. Kütüphaneler de yetersiz” dedi.

Çeşme’de su krizi sona erdi: Karareis Barajı devreye alındı!
Çeşme’de su krizi sona erdi: Karareis Barajı devreye alındı!
İçeriği Görüntüle

Tedaviye erişim bir yılı buluyor

Cezaevlerindeki en büyük sorunlardan birinin sağlığa erişim olduğunu belirten Tosun, “Mahpuslar sağlığını kaybediyor. Hastaneye sevkler çok geç yapılıyor. Cezaevinde hastalanan bir mahpusun revire çıkması 1-2 ayı buluyor. Eğer hastaneye sevk edilecekse 6-7 ay sonra hastaneye götürülüyor. Bir mahpusun hastaneye ve tedaviye erişimi yaklaşık 1 yılı buluyor. Dolayısıyla cezaevlerinde sağlık hakkına erişim tamamen ortadan kalkmış durumda. Hastaneye götürülürken çift kelepçe dayatması var. En çok şikâyet aldığımız konulardan biri de bu” diye konuştu.

Çocukların eğitim hakkı gasp ediliyor

Avukat Ceren Şen Tosun, çocuk mahpusların eğitim hakkının elinden alındığını öne sürdü. Çocuk cezaevlerinin çok kötü durumda olduğunu söyleyen Tosun, “Yaklaşık 12 kişilik koğuşlarda 30 kişi kalıyorlar. Çocuklar seçilerek eğitime gönderiliyor. Sorun çıkarmayan çocukları eğitime yollamaya çalışıyorlar. Koğuş ağalığı sistemi var. Koğuş sorumluları gardiyanlarla arası iyi olan kişiler. Diğer çocukların arasında hiyerarşik bir sistem var. Çamaşır yıkayan çocuk başka, temizlik yapan çocuk başka, tuvaletleri yıkayan çocuk başka. Çocuklar bu hiyerarşiyle mağdur ediliyor. Çocukların eğitim hakkı da ellerinden alınıyor” dedi.

Atölye ambargosu

Kırıklar ve Menemen cezaevlerinde hak ihlallerinin devam ettiğini belirten Tosun, Şakran Kadın Cezaevi’nde de kadınların atölye çalışmalarının kaldırıldığını söyledi.

Geçtiğimiz aylarda Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi ile ilgili bir rapor hazırlayarak kamuoyu ile paylaşan İzmir Barosu, cezaevlerindeki son durumun fotoğrafını çekmişti. Benzer bir raporu da Menemen Kapalı Cezaevi için hazırlayan İzmir Barosu, raporu yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacak.

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN