Tarımda 23 Mart ve 10 Nisan tarihlerinde meydana gelen zirai donun faturası TÜİK verilerine de yansıdı. ‘Bitkisel Üretim 1. Tahmini’ raporuna göre, meyve, içecek ve baharat bitkilerinde geçen seneye göre yüzde 24,4 azalma tahmin edildi. İzmir’de ise zirai donun etkileri en çok ağaç mahsullerinde görüldü.
Alan bazlı yapılan hasar tespitlerinde zirai donun kirazda yüzde 70, şeftalide ve erikte yüzde 80 ve kuru üzümde yüzde 90 oranında hasar bıraktığını kaydeden Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, kirazda yüzde 70’e varan oranda rekolte kaybı yaşandığını belirtti. Oray, “Tahminimize göre kirazda 42 bin ton civarında ürün kaybı var. İlk dondan etkilenmeyen yayla ve köyler, 10 Nisan’daki zirai dondan etkilendi. Bu da yüzde 90’a yakın bir ürün kaybına yol açtı” dedi.
Üreticiler üretmek istemiyor
Donun getirdiği zararla fiyat açığını kapatmayı umduklarını ama fiyatların hâlâ istedikleri seviyede olmadığına değinen Oray, “Pazarcılar, halciler fiyatların yükselmesiyle ürünlerin satılamadığını, alıcıdan çıkanın iki buçuk katı fiyatla tüketicinin bu ürünü elde etmekte zorlandığını söylüyor. Bunları milletvekillerine, bakanlığa ilettik. Tüketici bu yıl yüksek fiyattan şikayetçiyken, ‘yok yılında’ dahi düşük fiyatlarla gelmesi de üreticinin moralini bozuyor. Köylerde herkes geçimini sadece tarımla sağlamaya çalışıyor. Üreticiler bu ürünü yetiştirmek istemeyip her yıl olumsuzluklardan etkileniyor. ‘Var yılında’ yüksek fiyatlar, ‘yok yılında’ ise zira don oluyor, yağmurdan kaynaklı zararlar oluyor diyerek kirazı üretmek istemiyor ve araziyi satmaya başlıyor” diye konuştu.
Aradaki fiyat dalgalanmasıyla üreticinin üretemediğini ve satamadığını söyleyen Oray, “Üretici ve tüketici arasına yüksek fiyatlar giriyor. Market fiyatlarındaki rakamlar ise çok yüksek geliyor. Üretici olsak da aynı durumlarla bizler de karşılaşıyoruz, çünkü bizler de tüketiciyiz. Sadece bizim bölgemiz değil, ülkedeki diğer üretim alanlardaki ürünler için de durum aynı. Soğuk zararının olmadığı hiçbir tarım ürünü yok. Her yerde durum aynı, her yerde kayıp var. Bu da üreticiyi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanının zirai dondan kaynaklanan hasarın karşılanacağına dair sözünü de hatırlatan Oray, “Ama herhangi bir destek yok. Ziraat ve tarım kredi borçlarımızın geri dönüşleri Haziran ve Temmuz’da başlıyor. Kredi borçlarımızın ertelenmesi doğrultusunda bir talebimiz oldu. Eğer bir borç ertelenmesi çıkarsa üretici bu durumdan fayda sağlayamaz. Çünkü üretici kredi borçlarını kapatmak için özel bankalara gidip kredi çekmek zorunda kalacak. Bir şekilde bölgemizin durumunu da arz ediyoruz ama son aşamaya gelindi. Hasar tespitleri bakanlığa gönderilecek. Bir an önce tarım kredi borçları ertelenirse üretici biraz nefes alır. Üretim yapıp da borcu olmayan üretici yok. Üretici 11 ay boyunca arazilerine bakıyor, ilgileniyor ve maliyet harcaması yapıyor. Ürünün hasadından elde ettiği gelirle borçlanıyor. Soğuktan dolayı da aynı darbeyi yemek istemiyor” dedi.
Enerji tüketim maliyetlerine de değinen Oray, “Bölgede göletimiz yok. Araziyi yeraltı sularıyla enerji tüketerek suluyoruz. Enerji fiyatlarının yükselmesinden ciddi etkileniyoruz. Yeterli sulama da olmayınca verim alamıyoruz. Sıcak bir yazla karşılaşıyoruz ve bu önümüzdeki yılları da etkiler. Bunların fiyatlarının güncellemesinde gerekli desteklerinin verilmesini talep ediyoruz. Metropoldeki insanların ihtiyacı varsa kırsal kesimdeki insanların da ihtiyaçları var. Kemalpaşa’da tarımsal üretimin ve kiraz üretiminin devamını istiyorsak, desteklemelerin genelde ve yerelde verilmesini bekliyoruz” diye açıkladı.
Barajlar yetersiz
Bergama Ziraat Odası Başkanı Ahmet Vural da kuraklığa ve su yetersizliğine dikkati çekerek pamuk fiyatlarının aynı kalmasından yakındı. Vural, “Bizde domates, biber, pamuk ekildiği için diğer bölgeler kadar zarar görülmedi. Cevizde kayıp var. Kredilerde bir ötelenme olursa ve faizler silinirse çok memnun oluruz. Pamukçuluk bölgesindeyiz. Son 3 yıldır pamuk fiyatları aynı ama girdilerimiz katlanıyor. Yüzde 50-60 artışla pamukta para kazanamıyoruz. Ayrıca barajlarımız yetersiz kalıyor. Yer altı sularında ise ciddi azalma var. Ayrıca su ücretleri de bize yüksek geliyor, biz de peşin ödeme yapıyoruz. Parasından vazgeçtik en azından barajı kullanan çiftçilerin mahsul ödemeli olarak suyu kullanması iyi olurdu. Önceki yıllarda böyleydi. Elektrik faturalarını ödeyen çiftçilerimiz de çok zor durumda” şeklinde dile getirdi.
Bölgelerinde zirai dondan etkilenen ürünler arasında ceviz, incir ve taş çekirdekli meyveler olduğunu belirten Bayındır Ziraat Odası Başkanı Mehmet Güler de “Bundan sonraki süreçlerde ise cumhurbaşkanının açıkladığı bir masrafların ödenmesi konusundaki beklentilerimiz devam ediyor. Kredi kullanıp da zarar eden çiftçilerimizin bu borçlarının ertelenmesini bekliyoruz” dedi.
Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa ise zirai don sonucu yaylalardaki ağaç mahsullerine yüzde 20’lik bir kayıp olduğunu söyledi.