İz TV’de yayınlanan ‘Gizem Taban ile Z Raporu’ programına konuk olan Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Eş Sözcüsü Avukat Arif Ali Cangı, İzmir’de yaşanan su krizinde Efemçukuru Altın Madeni’nin rolüne dikkat çekti.
Altın madeni yüzünden, kentte en az 200-300 bin insanın su ihtiyacını karşılayacak olan Çamlı Barajı’nın yapılamadığını hatırlatan Cangı, şu bilgileri verdi:
“İklim krizinin yaratacağı en önemli etkilerden bir tanesi susuzluk ve kuraklık. Bundan da en çok etkilenecek ülkelerden biri Türkiye. Bu kuraklık başladı. Geçtiğimiz yaz aylarında nasıl bir yağışsız dönem yaşadığımızı gördük. Su hayat demektir. Suyun korunması için her şeyi yapmak gerekiyor. Çünkü bu bir varlık yokluk meselesi. İzmir’de yaşanan susuzluk aslında ders çıkarılması gereken bir durum. Bu süreçte Tahtalı Barajı dibe vurdu. Efemçukuru Altın Madeni yüzünden yapılması engellenen Çamlı Barajı’nın yerine Gördes’ten su getiriliyordu, Gördes’te de su kalmadı.
GELMEYEN SUYUN PARASI ÖDENİYOR
Zaten Gördes Barajı’nın dibi delik, İzmir halkı dibi delik bir baraja mahkûm edilmiş durumda. İzmirliler gelmeyen suyun parasını ödemek zorunda kalıyor. Neden İzmir’de su faturaları yüksek geliyor tartışmasını buradan okumak gerekiyor. Çünkü DSİ’nin Gördes Barajı için yaptığı masrafları İzmirliler ödüyor. Bunun nedeni de Efemçukuru Altın Madeni’nin çalışmasını sağlamak içindir. Yoksa İzmir’in Gördes’ten gelen suya ihtiyacı yok.
EFEMÇUKURU İZMİR’İ SUSUZ BIRAKIYOR
Özetle Efemçukuru Altın Maden yüzünden İzmir susuz bırakılıyor. Çünkü İzmir’e en uygun, en ucuz suyu sağlayacak olan, 200-300 bin kişinin su ihtiyacını karşılayacak olan Çamlı Barajı’na altın madeni yüzünden izin verilmiyor. Şu anda o barajın yapılacağı havza kirleniyor. Madencilik faaliyeti bittikten sonra o baraj yapılabilir mi emin değilim. Altın madenciliğinin yaratacağı ağır metal kirliliğinin hemen temizlenmesi mümkün değil. O yüzden bu meselenin İzmir gündeminde kalması gerekiyor. Su denildiği zaman ilk akla gelmesi gereken yer Efemçukuru Altın Madeni olmalıdır."
