Olay, 10 Nisan 2024'te, Bayraklı ilçesi Postacılar Mahallesi'nde meydana geldi. Ramazan Bayramı'nın ilk günü, saat 07.00 sıralarında ayakkabı toptancılığı ve inşaat işiyle uğraşan M. A. (49), kamyonetinin direksiyonu başında kanlar içinde hareketsiz bulundu. Aracın sol camının kırık olduğu ve başından tabancayla vurulduğu anlaşılan evli, 1 çocuk babası A., ambulansla kaldırıldığı özel hastanede kurtarılamadı. 4'ü kız 10 kardeş olan A.'nın, kardeşlerinin 33 yıldır İngiltere'de çalıştığı, gelirlerini Türkiye'ye kendisine gönderdiği belirtildi. M. A.'nın birikimlerle Türkiye'de ayakkabı üretim ve inşaat işiyle uğraştığı, iddiaya göre aldatıldığını öğrenince olaydan 20 gün önce boşanacağını eşine ilettiği öğrenildi.
Tetikçinin 500 bin TL istediği öne sürüldü
Başlatılan soruşturma kapsamında polis, M.A.'nın dükkanı ve evinin bulunduğu sokakta öldürüldüğünü belirledi. Bölgedeki 30'dan fazla güvenlik kamerasının onlarca saatlik görüntülerini izleyen ekipler, A.'nın kamyonetle saat 05.00 sıralarında mahalleye girdiği belirlendi. M.A'nın mahalleye giriş ve olay yerinde bulunduğu saatler arasındaki görüntülerden, mahalleye giren otomobildeki İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işçi olarak çalışan R. K. (36) ve G. U. (46) üzerinde yoğunlaştırıldı ve 2 şüpheli gözaltına alındı. Çelişkili tavırlar sergileyen eşi A. A. (44) de gözaltına alındı. K. ve U., poliste suçlamaları kabul etmezken; A.A cinayeti itiraf etti. Akgül, ifadesinde, M. A'nın kendisiyle ilgilenmediğini, R. K. ile bu süreçte gönül ilişkisinin başladığını, cinayeti K.'nın 500 bin TL karşılığında tetikçi olarak tuttuğu G. U.'ya işlettiğini de söyledi. U.'ya anlaşılan paranın ödenmediği öğrenildi. Polisteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edilen R. K. ve G. U. tutuklandı, A. A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın yeni değerlendirmeleri sonucu A., bir sonraki gün tekrar gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen A. A. da tutuklandı.
İddianame hazırlandı
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı ve iddianame hazırlandı. Alınan ifadeler ve toplanan deliller ışığında A. A. hakkında 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. G. U. ve R. K. hakkında ise 'Kasten öldürme' suçundan ayrı ayrı müebbet hapis ile 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçundan ise 3'er yıla kadar hapis talep edildi.
Sanıklar hakim karşısına çıktı
İzmir 4 Ağır Ceza Mahkemesinde bugün sanıklar hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıkların dışında taraf avukatları ile öldürülen M. A'nın ağabeyi H. A. ile kardeşi H. A. de duruşmada yer aldı. Duruşma, mahkeme başkanının iddianameyi sanıklara okumasıyla başladı. İlk olarak tutuklu sanıklardan A. A.'ya söz verildi. A. A., "Eşim maddi ve manevi olarak yalnız bırakıyordu. Geçim sıkıntısı yaşıyordum. 2020 yılından beri eşimle ayrı yaşıyorduk. 2022 yılından beri R.K. ile sevgiliydim. Eşimin bu şekilde ölmesini asla istemiyordum. Oğlum babasız ve annesiz kaldı. Boşanmayı ben istiyordum ancak eşim istemiyordu" ifadelerini kullandı.
Bu gece de Mehmet'i takipteyiz
Mahkeme başkanının, "Kim öldürdü" sorusuna karşılık A. A., "Bu sorunun muhatabı ben değilim, ben öldürmedim. Rojhat ile Gültekin arasında ne konuşuldu bilmiyorum, plan yapıp yapmadıklarını da bilmiyorum. R. ile eşimin öldürülmesinden sonra konuşmadım. Olaydan birkaç ay önce bize, 'size eziyet eden bu adamı öldüreceğim' sözü aklıma geldi. Ondan dolayı konuşmadım" diye konuştu.
Mahkeme başkanının, "cinayetten hemen sonra sanık R. ile iletişimi neden kestin? Ayrıca Savcılıkta, R.'nin sana söylediğini ifade ettiğini 'Maktulün sana eziyet ettiğini gerekçesiyle R.'nin onu öldüreceği veya öldürteceği' yönündeki ifadene rağmen neden olayın ilk anında karakolda bunu söylemedin ayrıca sana R.'nin 'Bu gece de M.'yi takipteyiz' yönünde beyanın var. Neden maktul takip ediliyordu" yönündeki sorulara, sanık A. A., sessiz kalıp yanıt vermedi. Yine mahkeme başkanı, ifadenizde R.'nin eşinizin mal varlığından haberi olduğunu söylemişsiniz. Neden bunu konuşuyordunuz yönündeki soruya, A.A., "Eşimin mal varlığının tam olarak ne olduğunu biliyorum" sözlerini kaydetti.
Böyle bir şey yaşanmadı
Ardından söz verilen G. U., sanık A. ile 2 yıl önce Kemalpaşa'da, R.'nin çiftliğinde tanıştıkları söyledi. A.'nın kendini, R.'nin sevgilisi olarak tanıdığını kaydetti. U., " A., maktul M.'nin eşi olduğunu söylememişti. A., M. A.'nın sattığı malları hesabına alarak hırsızlık yaptıklarını söyledi. A., M.'nin eşi olduğunu hiç söylemedi. M. ile eğlence mekanlarında bazen karşılaşırdık. Selamlaşırdık. Ama yakınlığım yoktur. Cinayetin işlendiği gün olay yerine R. ile gittik. O arabada kaldı, ben dolaştım. M. arabada uyuyordu. Penceresini tıklattım. Konuşmak istediği mi söyledi. 'Sen kimsin' diye yanıt verdi. Küfretti. Olay yerinden ayrıldım. Cinayeti ben işlemedim" diye söyledi. Mahkeme başkanı, U.'ya, daha önce sanığı tanıdığını söyledin ardından 'sen kimsin' diyerek seni tanımadığı söylüyorsun. Neden bu çelişki' dedi. Ayrıca mahkeme başkanı, emniyetteki ifadende M.'nin bulunduğu aracın camına elindeki tabancayla şaka amaçlı tıklattığını söylemişsin ancak şimdiki ifadende bundan hiç bahsetmedin' dedi. Bunun üzerine sanık U., "Böyle bir şey yaşanmadı" cevabını verdi.
Anıl'ın evli olduğunu bilmiyordum
Son sanık R. K. ise, "Anıl'ın evli olduğunu bilmiyordum hiç aramızda böyle bir konu geçmedi eşinin mal varlığından da haberim yoktu" dedi. Mahkeme başkanı, sanık A. A.l'nın, "M.'yi takip ettikleri yönünde kendisinin söylemi olduğunu yine 'sana eziyet edeni öldüreceğim ve öldürteceğim gibi cümleler kurduğunu buna ne diyeceğini" sorması üzerine sanık R. K., "Hayır ne takip ettim ne de ettirdim. Ayrıca öldüreceğimi de öldürteceğimi de söylemedim" dedi.
Yine mahkeme başkanı, otomobilini 500 bin liraya satıp tetikçi olarak G.'ye vereceği yönünde bir şey söyleyip söylemediğini sorması üzerine sanık R.K., "Hayır böyle bir şey söylemedim" diye ekledi.
Ardından diğer tanıklar da dinlendi. Tanıklardan öldürülen M.A. ile sanık A.A.'ün oğlu U.A. (17), "Annem, R. ile ilişkisi vardı. Babam ölümünden 20 gün önce annem boşanmak istediğini söyledi. Sürekli de talep ediyordu" dedi. Mahkeme başkanı, "Bu durumu babana söyledin mi" dedi. U.Ü. "Hayır" deyince nedenini sordu ve yanıt veremedi.
Savcı, sanıkların tutukluluğunun devamını istedi. Mahkeme başkanı, yeni tanıkların dinlenmesi, sanıkların HTS kayıtlarının istenmesi ve tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.