İzmir’de su krizi derinleşiyor. Sonbahar mevsiminin girmesiyle yağışlar başlarken barajlardaki doluluk oranları halen kritik seviyelerde seyrediyor. Kentin su ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranının yüzde 1,54’e düşmesi endişe yaratırken yeraltı suları ile ilgili tartışmalar da sürüyor.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, kentteki su krizine ilişkin İz Gazete’ye önemli açıklamalarda bulundu.
Yeraltı sularının rezerv sular olduğunu ve yalnızca acil durumlarda kullanılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar, İzmir’in rezerv sularının risk altında olduğunu belirtti.

“RİSK ALTINDA”
İzmir’de şu an yeraltı sularının tahmini 300-400 metre derinliklerden çekildiğini söyleyen Yaşar, bugüne kadar su politikalarının yanlış uygulandığına dikkat çekti. Yaşar, “Yeraltı suları rezerv sulardır ve çok acil durumlarda kullanılır. Ancak biz barajlar dolu olsa suyu yeraltından çektik. Tahminim bu artık 300-400 metre derinliğe indi. Bu gidişle daha da aşağılara inecek. Dolayısıyla İzmir’in rezerv suları risk altında” dedi.
“MALİYET ARTACAK”
Yeraltı sularında derine indikçe ağır metal oranının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, “Şu anda birkaç bin yıl önceki yılların yağışlarını çekmeye başladık. Yeraltı sularında derine indikçe ağır metal artar. Bu arıtılacak ancak kullanılacak enerjiden dolayı su maliyetleri de artacak” diye konuştu.




