İzmir’de kuraklığın etkileri derinleşirken kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları tarihi seviyelere geriledi. Tahtalı Barajı’nda doluluk yüzde 1’in altına düşerken, Balçova ve Gördes barajlarında su tamamen tükendi. Kentte su kaynaklarında yaşanan ciddi azalma nedeniyle İZSU, tasarrufu artırmak amacıyla 6 Ağustos’tan bu yana dönüşümlü ve planlı su kesintileri uyguluyor ancak bu önlem de barajlardaki hızlı düşüşü durdurmak için yeterli olmadı.

BARAJLAR ALARM VERİYOR!

İzmir'in içme suyu ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranı, kuraklığın etkisiyle büyük oranda düştü, Tahtalı Barajı'nda geçen yıl aralık ayında yüzde 11,14 olan doluluk, bu yıl aynı dönemde yüzde 1'in altına düştü.

İklim değişikliğinin etkileriyle tam doluluğa uzun süredir ulaşamayan İzmir'in önemli barajları, bu yıl da henüz beklenen yağışı alamadı.

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğünün 9 Aralık verilerine göre, barajların tamamında geçen yıla kıyasla su miktarı düşüş gösterdi.

İzmir’de Su Krizi Derinleşiyor Balçova Ve Gördes Barajlarında Su Kalmadı (1)

Normal şartlarda kentin içme suyu ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı'nda doluluk yüzde 0,97 olarak ölçüldü. Bu oran, geçen yıl aynı dönemde yüzde 11,14 olarak kayıtlara geçmişti.

İzmir’de fiyat uyuşmazlığı icraya taşındı: Rafta 100 kasada 115 lira
İzmir’de fiyat uyuşmazlığı icraya taşındı: Rafta 100 kasada 115 lira
İçeriği Görüntüle

Gelinen noktada, İzmir’in barajlarındaki doluluk oranı kritik seviyeye gerilemiş durumda. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda doluluk oranı geçen yıl yüzde 14,26 iken bu yıl sadece yüzde 2’ye geriledi. Ürkmez Barajı’nda doluluk yüzde 6,88’den yüzde 5,53’e düştü. Geçen yıl sırasıyla yüzde 14,54 ve 0,92 doluluk oranına sahip olan Balçova ve Gördes barajlarında ise artık su kalmadı.

ÖNÜMÜZDEKİ YAZ DAHA KRİTİK

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Havza Amenajmanı Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Özkan, kuraklığın belli aşamaları ve süreçleri olan bir afet statüsünde bulunduğunu, bu nedenle tek bir yıla indirgenerek değerlendirilemeyeceğini ifade etti.

İzmir'in son dönem yağış verileri ve baraj doluluk seviyelerinde yaklaşık 5 yıldır düşüş yaşandığını belirten Özkan, "Yağışlar artış gösterirse belki biraz yağış suyu toplayabiliriz ama şimdiden söylemekte fayda var, önümüzdeki yaz 2025 yazından daha kritik, daha tehlikeli bir eşikte olacak gibi gözüküyor." dedi.

Özkan, kuraklığın gıda güvenliği ve toplum sağlığını tehdit ettiğini, ekolojik açıdan ürün deseni kaybı ile artan orman yangını riskine yol açtığını ifade ederek, ekosistemin su stresi nedeniyle zararlı böcek sayısında artışa ve biyoçeşitliliğin kaybolması gibi ikincil zararlara açık hale geldiğini, sürecin iklim krizinin etkileriyle daha kritik bir boyuta taşındığını anlattı.

Yağışlar ortalamayı yakalasa bile artan sıcaklık nedeniyle buharlaşmanın da yükseldiğini vurgulayan Özkan, günlük yağış miktarı tüketimi karşılamadığı için baraj seviyelerinin istenen oranda artmadığına dikkati çekti.

Özkan, mevcut su seviyelerinin acil eylem planını zorunlu kıldığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Acil planda yapmamız gereken şey tüketimi sınırlamak. Günlük yapabileceğimiz yüzde 10-15'lik bir tasarruf dahi bizim bir haftamızı kurtarmaya yetecek acil durum suyumuzu biriktirmemize olanak tanıyabilir. Bunun yanında orta ve uzun vadede anlayış biçimimizi ve alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Arazimizi şiddetli, hızlı ve ani gelen suları zapt edebilecek ve toprağa, yer altı sularına karıştırabilecek bir sisteme dönüştürmemiz gerekiyor."

Özkan, günü kurtarmak adına yer altı sularının fazla kullanılmasının da tehlike barındırdığına işaret ederek, yağışlarla yer altı sularının beslenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

İzmir’de Su Krizi Derinleşiyor Balçova Ve Gördes Barajlarında Su Kalmadı

PROF. DR. DOĞAN YAŞAR DA UYARMIŞTI

İklim Bilimci ve TÜBA Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, geçtiğimiz ağustos ayında yaptığı açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın su yönetiminde “ısrarla yanlış yaptığını” belirterek bilimsel uyarıların dikkate alınmadığını vurgulamıştı.

Tugay ise, “Gerçekten cahilce konuşmalar duyuyorum. Bir tane hoca var, yaşlıca, iki de bir ilginç şeyler söylüyor. Dünyadan bir haber. Babacım biz de biliyoruz kuraklık olduğunu” sözleriyle iklim bilimci Prof. Dr. Yaşar’ı hedef almış ve kamuoyunda ciddi tepkilere yol açmıştı.

Prof. Dr. Doğan Yaşar İzTV’de, 2009 yılında yayımladığı kitabında Türkiye’de özellikle 2020’li yıllardan sonra kuraklığın belirgin biçimde artacağını vurguladığını hatırlatarak yerel yönetimleri yıllar önce uyardığını ifade etmişti.

İklim bilimci Yaşar programda, “2009’da yazdığım kitapta 2020’lerden sonra kuraklığın artacağını vurgulamıştım. 2020’nin başında Tunç Soyer’e kuraklıkla ilgili mektup yazmıştım. Kuraklıkla birlikte Körfez’deki kokunun artacağının söylemiştim. Aynı mektubu Cemil Tugay’a da gönderdim.” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: AA