Özel sektörde çalışan öğretmenler, milli eğitim bakanlığı bünyesindeki öğretmenlerle aynı koşullarda olduklarını ifade ederek mevcut çalışma koşullarının yasalar tarafından korunmadığından yakınıyor. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İzmir İl Temsilcisi Ulaş Tüdeş, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada özel sektör öğretmenlerinin güvencesiz çalıştıklarını anlatırken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in özel sektör öğretmenlerine yönelik ‘eksik öğretmen’ tabirine de dikkat çekti.

Ege’de umuda yolculuk yarıda kaldı: 41 göçmen kurtarıldı
Ege’de umuda yolculuk yarıda kaldı: 41 göçmen kurtarıldı
İçeriği Görüntüle

Maaşlarının büyük ölçüde asgari ücret seviyesinde olduğunu söyleyen Tüdeş, “Bir yıllık süreli sözleşmelerle, yoğun mobbinge maruz kalarak çalışmak zorundayız. Hayat pahalılığı ve geçinememe kaygısı, pek çok bilgili ve yetenekli öğretmeni bu koşullarda çalışmaya mecbur bırakıyor. Kurslarda ise hafta sonu on iki saat süren ders yükü, on aylık sözleşmelerle birleşiyor. Bu süreli sözleşmeler, kıdem tazminatı gibi temel haklara ulaşmamızı da engelliyor. Ayrıca, sendikal mücadele yürüttüğü için işten çıkarılan öğretmen sayısı her geçen gün artıyor. Haftada 40 saati aşan mesailer, hafta sonu ve resmî tatil çalışmalarına zorlanmak, yaz aylarında maaş alamamak, görev tanımımız dışında iş yükü ve ‘kutsallık’ adı altında mesai dışı çalıştırılmak en temel sorunlarımız arasında yer alıyor. Ocak ayında asgari ücretin altında kalan maaşlarımızı artırmak işverenin insafına kalıyor, Nisan-Mayıs aylarında ise müdürlerle bireysel ücret pazarlıklarına zorlanıyoruz. Yeni dönem maaşlarımızı ancak Ekim ayında alıyor, yıl boyunca enflasyon karşısında eziliyoruz” ifadelerine yer verdi.

10 bin öğretmen güvencesiz

İzmir’de bine yakın özel öğretim kurumu bulunduğunu ve bu kurumlarda yaklaşık 10 bin öğretmenin görev yaptığını anlatan Tüdeş, “Bu öğretmenlerin çok büyük bir bölümü güvencesiz, düşük ücretli ve ağır koşullar altında çalışmakta. Çoğunlukla asgari ücret ya da biraz üzerinde maaşla çalıştırılıyor; her yıl yenilenen süreli sözleşmelerle, iş güvencesi olmadan çalışmaya devam ediyorlar. Sendikamıza ulaşan başvurular ve bire bir görüşmeler, bu mağduriyetin yaygınlığını açıkça ortaya koyuyor. İzmir’de özel sektörde çalışan öğretmenlerin önemli bir kısmı, kamudaki meslektaşlarına göre çok daha zor koşullarda mesleklerini icra ediyor. İzmir’de sendikamıza üye olan bin 400 öğretmen bulunuyor. Özel sektör öğretmenlerinin neredeyse tamamı iş tecrübeleri boyunca benzer mağduriyetlerle karşı karşıya kalıyor. Hukuki açıdan öğretmenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na bağlı çalışırken aynı zamanda 4857 sayılı İş Kanunu'na da tabi tutuluyor. Bu karmaşık yasal durum, işleyişte farklı ve keyfi uygulamaların önünü açıyor” şeklinde konuştu.

Öğretmenlerin uzun mesai saatleri, hafta sonu zorunlu çalışmaları ve yaz döneminde maaşsız bırakılmak gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldığını kaydeden Tüdeş, “Yaz aylarında maaş ödenmemesi, resmi ve ara tatillerde çalıştırılma gibi yasa dışı uygulamalar oldukça yaygın. Müdürlerle bireysel olarak yapılan yıllık sözleşmeler, öğretmeni patronun insafına bırakıyor. Bununla beraber performans değerlendirmeleri adı altında öğretmenin düşünceleri, sosyal medya paylaşımları hatta dış görünüşü denetleniyor. Tüm bu baskıcı uygulamalar, öğretmenlik mesleğinin onurunu zedeliyor, eğitimde nitelik kaybına yol açıyor” dedi.

Son yıllarda özel sektör öğretmenleri arasında hak arama bilincinin ciddi oranda yükseldiğini belirten Tüdeş, “Sendikal örgütlenmenin yaygınlaşması, öğretmenlerin yalnız olmadığını hissetmesini sağladı ve hukuki mücadeleye yönelim arttı. Özellikle yaz tatilinde maaş ödenmemesi, sözleşme ihlalleri ve sendikal nedenlerle işten çıkarmalar gibi durumlarda çok sayıda öğretmen dava açtı. Sendikamız bu süreçlerde öğretmenlere hukuki destek sunuyor, böylece öğretmenler yalnız bırakılmıyor. Ancak işten çıkarılma korkusu ve sektördeki güvencesizlik hâlâ büyük bir engel. Bu nedenle örgütlenmenin yaygınlaştırılması, hukuki mücadelenin etkili bir şekilde sürdürülmesi açısından büyük önem taşıyor” diye belirtti.

Meslek onuru için

Özel sektör öğretmenleri olarak eğitimde eşitlik, güvenceli çalışma koşulları ve insan onuruna yaraşır bir yaşam talep ettiklerini bildiren Tüdeş, “Biz sadece kendi haklarımız için değil, aynı zamanda tüm öğrencilerin nitelikli ve eşit eğitim hakkı için de mücadele veriyoruz. Taban maaş yasasının çıkarılması ve uygulanması, öğretmenlik mesleğinin onuru ve geleceği açısından hayati bir öneme sahip. Bu mücadele yalnızca bir meslek grubunun değil, toplumsal eşitliğin ve ülkenin geleceğinin mücadelesi. Emeğimiz ve geleceğimiz için, nitelikli eğitim ve meslek onuru için mücadelemizi sürdürüyoruz. Çünkü biliyoruz ki güvenceli öğretmen, nitelikli eğitimin temelidir” mesajını paylaştı.

Muhabir: TURGAY KILIÇ