Başta İzmir olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve Alo 182 üzerinden randevu almakta zorluk yaşanıyor.

Peki yaşanan sıkıntılar neden kaynaklanıyor? İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Fahri Yüce Ayhan’a göre, üç basamaklı sağlık sisteminin uygulanmaması ve sağlık çalışanlarının şartlarının iyileştirilmemesi en büyük nedenlerin başında geliyor. Türkiye’de sağlık sisteminin her geçen gün daha fazla özelleştirilmesi de mağduriyetleri artırıyor.

İzmir'in yöresel sanatına turistlerden yoğun ilgi: Etkinliğe katıldılar, tekniğini öğrendiler
İzmir'in yöresel sanatına turistlerden yoğun ilgi: Etkinliğe katıldılar, tekniğini öğrendiler
İçeriği Görüntüle

Hekime başvuru sayısı çok fazla

Konuyla ilgili İz Gazete’ye açıklamalarda bulunan Ayhan, yurttaşların devlet hastanelerinden randevu alamamasını şöyle anlattı: “Kısaca MHRS olarak adlandırılan merkezi hekim randevu sistemi ile sıkıntıların sürmekte olduğunu biliyoruz. Bu durum sadece bir yönetim sorunu değil esas itibariyle bir sistem sorunu. Türkiye’de hekime başvuran hasta ortalaması yıllık yüzde 11,5. Bu oran OECD ülkelerinde ortalama yüzde 6-7 seviyesinde. Yani ülkemizde hekime başvuru sayısı oldukça yüksek. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerini daha az önemseyen, tedavi edici sağlık hizmetlerini önceleyen ve tedavi edici hizmetlerde de giderek daha fazla özel sermayeye alan açan bir yaklaşım söz konusu. Zaten kısıtlı olan Sağlık Bakanlığı bütçesinden birinci basamak hizmetlere ayrılan pay azalırken tedavi edici hizmetlere daha fazla önem veren ve özel sağlık kuruluşlarına daha fazla kaynak arttıran bir sistemden söz ediyoruz.”

Kanser hastaları mağdur oluyor

Yurttaşların sağlık sorunlarının öncelikle birinci basamakta ele alınması gerektiğinin altını çizen Ayhan, “Aile hekimliği modelinin başarıyla uygulandığı ülke örneklerinde olduğu gibi daha ileri bir tıbbi desteğe ihtiyacı olanların “sevk zinciri” ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yöneltilmesi gerekiyor. Mevcut sistemde kışkırtılmış bir sağlık talebi ile yurttaşlar hekimlerle karşı karşıya getiriliyor. Bu kışkırtılmış talep üçüncü basamak sağlık hizmetlerinden yararlanmaya özellikle ihtiyacı olan onkoloji hastaları, kronik rahatsızlığı bulunan kişiler açısından sağlık hizmetine erişim kısıtlaması da yaratabiliyor” dedi.

5 dakikada iyi bir sağlık hizmeti sunulamaz

Muayene sürelerinin 5 dakika olduğu bir sistemde vatandaşlara iyi bir sağlık hizmeti sunulamayacağını ifade eden Ayhan, “Yurttaşların istediği zaman istediği hastaneye başvurabilmesini bir politik argüman, bir seçim vaadi olarak kullanmak siyasi bir öncelik halini alınca sağlık sistemi bir noktada tıkanıyor. MHRS’deki tıkanıklığı aşmak için randevu sürelerini kısaltmak, mesai saatlerinin dışında angarya olarak nitelendirilebilecek bir çalışma düzeni oluşturmak gibi sorunun özünü dikkate almayan uygulamalarla bir çözüme ulaşmak olası değil. Muayene süresinin 5 dakika olduğu, kişinin aynı şikâyet nedeniyle art arda birden fazla sağlık kuruluşuna başvurabildiği bir sistemde yurttaşa iyi bir sağlık hizmeti sunulamaz. Sağlık sisteminin değişmesi, sağlık yönetiminin bu değişimi sağlayabilecek bir siyasi iradeye dayanarak sorunu doğru analiz edebilecek, temelden çözebilecek uygulamalara yönelmesi gerekir. Bu zihniyet ile bu yönetim tarzıyla MHRS sorununun çözülebileceğini düşünmüyorum” diye konuştu.

Özel hastaneler arttı, kamuda doktor kalmadı

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise, her geçen gün artan özel hastanelere dikkat çekerek, “Son yıllarda özel hastanelerin sayısı çok fazla arttı. Mesleğinde daha kalifiye, daha başarılı olan arkadaşlar genelde özel hastanelerde çalışmaya başladı ya da yurt dışına gitti. Devlet hastanelerinden randevu alamama sıkıntısının altında yatan nedenlerden bir tanesi bu. Sonuç olarak vatandaşlarımızı özel hastanelere yönlendirmeye çalışıyorlar. Özel hastane sahiplerine baktığımız zaman genel itibarıyla bir yerlerle bağlantısı olan insanlar” dedi.

Kanser hastalarına öncelik tanınmalı

Kanser hastalarının devlet hastanelerinde randevu bulmakta güçlük yaşadığını, özel hastanelere giden hastalarında yüksek ücretler ödemek zorunda kaldığını aktaran Doğruyol şunları söyledi: “Anayasamızın ilgili maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti devleti sosyal bir devlettir. Yani devletimizin asli görevlerinden bir tanesi de, sağlık hizmetlerini tüm vatandaşlarımıza eşit ve ücretsiz olarak vermesidir. Ancak her geçen gün maalesef bundan uzaklaşıyoruz, vatandaşlarımızı özele sevk ediyoruz. Kanser hastaları veya acil durumdaki vatandaşlar ancak 2 ay, 3 ay bazen 6 ay sonrasına randevu alabiliyor. Bunun çözümünü bulması gereken Sağlık Bakanlığı. Sizin randevu alma noktasında öncelikli hastaları belirlemeniz lazım. Mesela vatandaşımızın rutin bir kontrolü vardır, onun aciliyeti yoktur. Ama bir kanser hastası vatandaşımızın aciliyeti vardır. Burada kanser hastalarına ve acil durumlara bir öncelik tanınabilir. Randevu almakla ilgili vatandaşlarımızı çok büyük zorluklar yaşamaktalar. Bu düzeltmesi gereken Sağlık Bakanlığı peki bunu çözmek istiyor mu? Bana göre istemiyor. Çünkü bu sorun yıllardan beri devam ediyor ve bir adım atılmıyor. Kanser hastaları bile özel hastanelere gittiğinde çok yüksek ücretler ödemek zorunda kalıyor. Kırsal kesimlerden tarlasını, traktörünü satıp büyükşehirlere tedavi olmaya gelen insanlarımız var. İnsanları bu duruma düşürmemek lazım.”

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN