İzmir’de basın kartı sahibi gazetecilerin uzun süredir yararlandığı ücretsiz otopark hakkı, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Sayıştay raporu gerekçe gösterilerek kaldırıldı.

İz TV’de yayınlanan ‘Kayıt’ programında konuyu yeniden gündeme getiren İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, gazetecilerin uzun yıllar verdikleri mücadeleyle kazandıkları haklarının ellerinden alındığını söyledi. Basın mensuplarının ayrı bir iş kanununa tabi olduğunun altını çizen Kartal, “Basın trafik kartımı göstermek istiyorum izleyicilerimize. Bu kart Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafında düzenlenmiş. Yani çeşitli kriterleri yerine getiren, basın sigortası yatan, belirli bir süre basın kuruluşlarında çalışan gazetecilere verilen basın kartının yanında verilen bir trafik kartı bu.

Gazeteciler ve denizciler, sadece bu iki iş kolu ayrı, özel bir iş kanununa tabi. Gazetecilerin eğer basın sigortası yatıyorsa 12 ay yatan sigorta 15 ay gibi gözüyor. Çünkü yıpranılan bir meslek. Bunun için ayrı bir iş kanunu söz konusu. Basın örgütleri yıllarca gazeteciliğin özel bir meslek olduğunu, kamu adına halk adına yetkilileri denetlemek bakımından bir kamu görevi olduğunu savunarak özlük haklarını korumak ve kuvvetlendirmek için mücadele etti.

Manisa’daki rant çetesi iddiasına Dutlulu’dan flaş açıklama: Ferdi başkanın cenaze gününde 30 milyon TL istendi
Manisa’daki rant çetesi iddiasına Dutlulu’dan flaş açıklama: Ferdi başkanın cenaze gününde 30 milyon TL istendi
İçeriği Görüntüle

İzmir’de basın mensuplarına ücretsiz otopark uygulaması sona ermişti:  İzmir Gazeteciler Cemiyeti çağrı yapmalı

“İzmir’de kaç gazeteci var zaten?”

Maalesef 23 yıllık AKP iktidarı döneminde bu haklar epey bir budandı ama çok basit birkaç şey kaldı. Bunlardan bir tanesi de basın trafik kartı. Bir habere gittiğinizde uygun olmayan bir yere aracınızı park edebilmek, otopark imkânı gibi trafikte birtakım öncelikler sağlıyor bu kart. Aynı şekilde ücretsiz ulaşım imkânı da gazetecilerin hakkı. Yahu İzmir’de kaç gazeteci var zaten? Cemil Tugay basını sevmiyor, beni hiç sevmiyor da, derdi sadece benimleyse benimkini iptal etsin. Zaten gazeteciler çok ağır koşullarda yaşamlarını sürdürüyorken, onların mesleklerini daha iyi koşullarda yapabilmesiyle ilgili onlarca yıl öncesinden kazanılmış hakları budamanın belediyeye ne faydası var?

“Derdi benimleyse sadece benim kartımı iptal etsin!”

Sosyal demokrat olduğunu iddia eden belediye başkanı, gazetecilerin yaşam koşulları ve haklarıyla ilgili bu kadar saldırgan bir tutum sergileyebilir mi… Net söyleyeyim, başkan sosyal demokrat falan değil. Başkan basını sevmiyor. Başkan kendisini övecek basını seviyor. O yüzden ben buradan söylüyorum, derdi benimleyse benimkini iptal etsin, ben kullanmayacağım. Ben zaten Büyükşehir Belediyesi’nin herhangi bir olanağını kullanmamak konusunda kararlıyım. Ama basın mensuplarına yapılan bu konunun haksızlık olduğunu ve doğru olmadığını düşünüyorum. Onlarca yıldır devam eden bir uygulamayı basın mensupları otoparktan faydalanmasın diye kaldırdığında neyi düzetmiş oluyor mesela? Hiçbir şeyi düzeltmiş olmuyor. Aksi gibi sosyal demokrat olmadığını bir kez daha tescillemiş oluyor” diye konuştu.

“İzmir Gazeteciler Cemiyeti çağrı yapmalı”

Konuyla ilgili İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin mutlaka elini taşın altına koyması gerektiğini kaydeden Kartal, “İzmir Gazeteciler Cemiyeti bana göre bu konuda çağrı yapmalı. Ben İzmir Gazeteciler Cemiyeti üzerinde de bir sopa olduğunun farkındayım. Cemiyetin neredeyse binasını bile elinden almayı düşünen, dönem dönem de bunu ima eden İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri var. Orası uluslararası ve Türkiye’ye örnek bir basın merkezi. Neredeyse buraya bile ‘salça’ olabilecek bir yönetimle karşı karşıyayız. Bildiğiniz gibi sehven yazılmış bir köşe yazısı nedeniyle cemiyetin gazetesine ilan ambargosu kondu. Bir baskılanma içinde olduklarını tahmin ediyorum. Ancak bu konuda İzmir Gazeteciler Cemiyeti bir şey yapsa çok sayıda gazetecinin kendi haklarını korumak için sokağa çıkacağını ve bir araya geleceğini düşünüyorum” dedi.

Muhabir: DOĞUKAN FİKRİ FİDAN