Dün gece Balıkesir Sındırgı merkezli meydana gelen 6,1 şiddetindeki deprem İzmir’de de hissedildi. Depremin ardından kent genelinde çok sayıda yurttaş panikle sokaklara çıktı. Her depremin ardından olduğu gibi yine kentin depreme olan dayanaklılığı tartışma konusu oldu.
İzmir’in yüzde 40’ı riskli
İzmir genelinde bugüne kadar yaklaşık 150 bin kişinin yaşadığı 30 bin konut yapan Ege-Koop’un Genel Başkanı Hüseyin Aslan, depremin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Sayıştay raporlarına göre İzmir’de 613 bin konutun depreme dayanıksız olduğunu hatırlatan Aslan, “Bütün yetkililer İzmir’deki konutların yüzde 40’ının depreme dayanıksız olduğunu söylüyor. Depreme dayanıksız konutlar yurttaşların can güvenliğini riske atıyor. Her deprem olduğunda artık ne yapacağız diye konuşmamalıyız. Kentsel dönüşümle ilgili herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Barınma sorunu ve güvenli konut siyaset üstü bir konudur” dedi.

“Kentsel dönüşüm sadece bina yıkıp yapmak değildir”
Kentsel dönüşümün sadece bina yıkıp yerine yeni bina yapmak olmadığına dikkat çeken Aslan, “Kentsel dönüşüm her şeyden önce ada, parsel veya mahalle bazında bütüncül anlayışla ve kentleşme kurallarına bağlı olarak fiziki, sosyal, altyapı ve diğer donatılarla birlikte yapılmalıdır. Kentsel dönüşüm hiçbir zaman rantsal dönüşüme evrilmemelidir. Oluşacak değer artışları adil ve eşit bir şekilde paylaşılmalıdır” dedi.
İzmir’de kenti çevreleyen 13 fay hattı olduğu biliniyor. İzmir’de 30 Ekim 2020’de yaşanan 6,6 şiddetindeki depremin ardından 117 kişi hayatını kaybetmiş ve çok sayıda bina ağır hasar almıştı.



