Dün Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca tarafından meliste gümdeme gelen Bingöl ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ihalesinin kamuoyundan gizlenmesi konusu bugün de CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu'nun gündemine oturdu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, ihaleler ile kamuya yüz milyonlarca liralık zarar getirebileceğine vurguladı ve pazarlık usulüyle yapılan tüm ihalelerin gerekçesi ve uygulama biçimi açısından Sayıştay denetimine açılması gerektiğine dikkat çekti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, İzmir Adnan Menderes ile Bingöl Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ihalesinin kamuoyundan gizlenerek, öngörülenden fazla tutara verilmesini Meclis gündemine taşıdı. Karasu, ihaleler ile kamuya yüz milyonlarca liralık zarar getirebileceğini belirtti ve pazarlık usulüyle yapılan tüm ihalelerin gerekçesi ve uygulama biçimi açısından Sayıştay denetimine açılması gerektiğini vurguladı.
Gazeteci-Yazar Çiğdem Toker tarafından gündeme getirilen İzmir Adnan Menderes Havalimanı ile Bingöl Havaalanı PAT Sahaları (Pist, Apron Taksi yolu) Onarımı ihaleleri Meclis gündemine taşındı. Buna göre, PAT Onarımı ihalesinde Kamu İhale Kanunu’nun esas olarak kabul ettiği rekabetçi, şeffaf “açık” usül tercih edilmedi. Adnan Menderes Havaalanı için Ocak ayında Resmi Gazetede DHMİ’nin Yatırım Programı’nda 1,7 milyar TL görünen proje tutarı için ihalede 2,7 milyar TL yaklaşık maliyet çıkarıldı. İhale, kanunun olağanüstü ve önceden tahmin edilemeyen haller için istisna olarak belirlediği “pazarlık” usulünü düzenleyen madde uyarınca yapıldı. Ekim ayı başında gerçekleştirilen ihale hiçbir duyuru ilanı yayınlanmadan, kamuoyundan habersiz özel olarak gerçekleştirildi.
Yine Bingöl Havalimanı hem mevcut pistin onarımı hem de ilave pist yapımının birlikte gerçekleştirilmesi için biri Mayıs diğeri de Ağustos ayında olmak üzere iki ihale açıldı ancak iki ihale de iptal edildi. Yeni açılacak ihalenin de açık değil, pazarlık usulü olacağı bazı firmaların davet edildiği ileri sürülüyor, maliyetin de 1 milyar 700 milyon TL düzeylerine yükseldiği belirtiliyor. Ancak hala bu ihalenin de usulü, tarihi ve yaklaşık maliyet tutarı ilan edilmedi.
“Kamu yönetiminde istisna değil, kural haline geldi”
DHMİ yönetimini ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nı tutumunu eleştiren Karasu, “Pazarlık usulüyle yapılan ihaleler artık kamu yönetiminde istisna değil, kural haline getirildi. Kapalı kapılar ardında yapılan ihaleler, özel olarak davet edilen firmalara veriliyor. Oysa bu madde üzerinden ihaleler, doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından önemli olan, can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından aciliyet gerektiren durumlar gerekçe gösterilerek yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Pist onarımı gibi teknik işlerin dahi acil durum kapsamına sokularak rekabetten kaçırıldığını söyleyen Karasu “Bu yöntemle fiyatlar yükseliyor, rekabet ortadan kalkıyor, sonuçta kazanan birkaç özel şirket; kaybeden ise 85 milyon yurttaş olacak” açıklaması yaptı.
“Bakanlığınızca bu ihalelerle ilgili inceleme başlatıldı mı?”
İhalelerin detaylarının kamuoyundan gizlendiğine dikkat çeken CHP’li Karasu, Ulaştırma Bakanı’nın yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesinde de “Bu ihaleye kaç firma davet edildi, neden açık ihale yapılmadı, neden maliyet 1 milyar lira artırıldı? Bu soruların cevabı verilmeden hiçbir kamu güvenliği tesis edilemez” diye konuştu.
Bingöl Havalimanı PAT Sahaları Onarımı için yapılan ihalelerin usulü, tarihi ve yaklaşık maliyet tutarının açıklanmasını talep eden Karasu, ayrıca, her iki ihaleye kaç firmanın davet edildiğini ve bunlardan kaçının teklif sunduğunun da açıklanmasını istedi. Oluşan fiyat farkı nedeniyle kamu zararına yol açılacağını belirten Karasu, “Bakanlığınızca bu ihalelerle ilgili herhangi bir inceleme veya denetim süreci başlatılmış mıdır?” sorusuna da yanıt aradı. DHMİ’nin son yıllarda artan pazarlık usulü ihalelerinin gerekçesi ve uygulama biçimi açısından Sayıştay denetimine açılması gerektiğini de vurgulayan Karasu, “Kamu kaynağı milletin namusudur. Bu kaynakları korumak bir görevdir. Aksi halde bu tablo sadece bir ihale değil, kamu vicdanında derin bir güven erozyonu yaratacaktır” dedi.