Türkiye’de genç işsizliği kritik seviyelere ulaştı. OECD ve TÜİK verilerine göre, 18-24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 31,3’ü ne eğitimde ne istihdamda (NENİ) yer alıyor. OECD ortalamasının iki katından fazla olan bu oran, genç işsizliğini ülkenin en önemli ekonomik ve sosyal sorunlarından biri haline getiriyor. Üniversite mezunları arasında işsizlik oranı yüzde 24,6 ile en yüksek seviyede bulunurken, hükümet yeni Orta Vadeli Program’da çözüm olarak okullara “Çalışmanın Faziletleri” dersini eklemeyi hedefliyor.

TÜİK’in 2025 yılı ikinci çeyrek verileri de tabloyu doğruladı. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 120 binden fazla artarak 2 milyon 550 bine ulaştı. Bu grubun üçte ikisini eğitimli genç kadınlar oluşturdu.

Gürsel Tekin’in talebine İlçe Seçim Kurulu’ndan ret
Gürsel Tekin’in talebine İlçe Seçim Kurulu’ndan ret
İçeriği Görüntüle

Resmi işsizlik oranı yüzde 8 civarında görünse de TÜİK’in “atıl iş gücü” olarak tanımladığı gerçek işsizlik oranı yüzde 33’e yaklaştı. Ekonomide istihdam yaratacak yatırımlara öncelik verilmesi beklenirken, hükümetin yeni Orta Vadeli Programı’nda (2026-2028) farklı bir yol izlendi.

Çalışmanın faziletleri dersi anlatılacak

OVP’de “atıl iş gücünün azaltılması” başlığı altında, erken yaşlardan itibaren gençlere üretim kültürü aşılanacağı, örgün eğitim sürecine ise “Çalışmanın Faziletleri” dersinin ekleneceği belirtildi. Bu adımla öğrencilere eğitim hayatları boyunca “boş gezme, çalış, üret” mesajı verilmesi hedefleniyor.

Önlemler yalnızca pansuman tedbir oluyor

Yeni müfredatın 2026 yılından itibaren kademeli olarak uygulanması planlanıyor. Ancak uzmanlar, genç işsizliğinin temel nedenlerinin yatırım ve üretim eksikliğine dayandığını, alınan önlemlerin “pansuman tedbir” niteliğinde kaldığını vurguluyor.

Kaynak: ANKA