Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu; İstanbul Üniversitesi’nin diplomasını iptal etme kararına karşı, İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne 354 sayfalık kapsamlı bir dilekçe sundu. Dilekçede, iptal kararının Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu savunuldu.

Daha 4 ay oldu: Asgari ücretin 3 bin TL'si eridi bile Daha 4 ay oldu: Asgari ücretin 3 bin TL'si eridi bile

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun yetkisini aştığı ve “yok hükmünde” bir karar aldığı ifade edildi.

Dilekçede, iptal kararına ilişkin olarak; “Bu işlem, yetki gaspıdır. Siyasi hesaplarla alınmış, hukuk dışı bir uygulamadır,” ifadeleri yer aldı.

Cumhuriyet'in haberine göre; dava dilekçesinde ayrıca, diploma iptali işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması talep edildi.

"O dönemde yürürlükte olan mevzuata uygun"

Dava dilekçesinde, İmamoğlu’nun 1990 yılında yaptığı yatay geçişin o dönemde yürürlükte olan mevzuata tamamen uygun olduğu vurgulandı. Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınırlığı konusunda o tarihte YÖK tarafından alınmış bir ret kararının bulunmadığı belirtilirken, “Her idari işlem, tesis edildiği dönemin hukukuna göre değerlendirilmelidir,” denildi.

"Amaç İmamoğlu'nu yarış dışı bırakmaktır"

Dilekçede, diploma iptalinin zamanlamasına da dikkat çekildi. İptal kararının, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasından sadece üç saat sonra başlatılan bir soruşturmanın ürünü olduğuna vurgu yapıldı. “Amaç, İmamoğlu’nun adaylık şartlarını ortadan kaldırarak onu yarış dışı bırakmaktır,” denildi.

TUTUKLAMA VE MALVARLIĞINA EL KOYMA: SİYASİ OPERASYON MU?

İmamoğlu’nun diploma iptaline ve sonrasında yaşanan gözaltı işlemine dikkat çekilen dilekçede, Selahattin Demirtaş'ın tutuklanma sürecine atıfta bulunularak, "Muhalif bir siyasetçinin siyasi sebeplerle yargılanıp özgürlüğünden alıkonulması nedeniyle başkanlık seçimleri ve Anayasa referandumu sırasında olması gerektiği gibi siyasi faaliyetlerde bulunamaması ve bunun başta Erdoğan olmak üzere siyasi rakipleri tarafından nasıl avantaja dönüştürüldüğü daha önce AİHM tarafından tespit edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca, hakkında yeni soruşturmaların başlatılması ve şirket malvarlıklarına el konulmasının siyasi hedeflere hizmet ettiğine işaret edildi.

Usule aykırı yönleri sıralandı

Dava dilekçesinde işlemin usule aykırı yönleri şöyle sıralandı:

  • Üniversite Yönetim Kurulu bu işlemi kurmaya yetkili değildir.
  • Kararın dayanağı olan İnceleme Komisyonu yetkin değildir.
  • İdare kararı tebliğ etmekten kaçınmaktadır.

Kaynak: CUMHURİYET