İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Sendikalar Konferansı'na konuşmacı olarak davet edilmişti. Tutuklu olması nedeniyle konferansa katılamayan İmamoğlu, mesajını cezaevinden gönderdi. İmamoğlu'nun mektubunu, ETUC Genel Sekreteri Esther Lynch tarafından okundu.
İmamoğlu'nun mektubu şu şekilde:
"Saygıdeğer meslektaşlarım, İstanbul’dan selamlar — 16 milyonluk bir şehirden; kıtaları, kültürleri ve bugün ise rekabet halindeki siyasal modelleri birleştiren bir kentten. Siyasi saiklerle gündeme gelen ve hukuki temelden yoksun suçlamalar nedeniyle neredeyse iki aydır Silivri Cezaevi’nde bulunmamdan ötürü bugün aranızda fiziksel olarak bulunamamaktan büyük üzüntü duyuyorum. Yine de sizlerle uzaktan da olsa deneyim ve dayanışmamızı paylaşma fırsatına sahip olduğum için minnettarım.
Tüm engellemelere rağmen hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz
Tüm engellemelere rağmen, ekibim başarıyla uyguladığımız “İstanbul Modeli”ni sürdürmeye devam ediyor: Yeşil, yaratıcı ve adil bir şehir vizyonu. Çalışan kadınlar için ücretsiz kreşleri yaygınlaştırdık, uygun fiyatlı konut kooperatiflerini hayata geçirdik, metro hatları ve elektrikli vapurlar gibi temiz toplu taşıma yatırımları yaptık, mahallelerimizi birbirine bağlayan ve şehrimizi serinleten yeşil koridorlar oluşturduk. Kamu alımlarını ve belediye bütçemizin harcamalarını şeffaf hale getirdik; kadınların iş gücüne katılımını kolaylaştıracak kreş merkezleri açtık; yurttaşların yönetime katılmasını sağlayacak yurttaş meclisleri ve dijital demokrasi araçlarını hayata geçirdik. Bu sosyal yatırım bizim demokratik sorumluluğumuzdur. Katılım, eşitlik ve onur sunan bir şehir, demokrasiyi de güçlendirir. Birçoğunuzun bildiği üzere tutukluyum ve çevrimiçi olarak mesaj paylaşmam yasaklandı. Bu uygulamalar yalnızca beni değil, milyonlarca İstanbullunun demokratik özlemlerini de susturmayı hedefliyor. Ancak İstanbul dimdik ayakta. Demokrasi baskı altındayken, biz belediye başkanları onun en önemli savunucuları olmalıyız. Adalete ve şeffaflığa dayanan yerel liderlik, otoriter eğilimlere ve toplumsal parçalanmaya karşı en etkili panzehir olabilir. Gelin, şehirden şehre, yurttaştan yurttaşa, adil ve yaşanabilir bir gelecek için birlikte çalışalım."