İzmir ili, Menderes ilçesi, Ahmetbeyli Mahallesi sınırları içinde kalan, Klaros kutsal alanı, Cumaovası’nın (Menderes) güneyinde, ovayı güneydeki Kuşadası Körfezi’ne bağlayan Ahmetbeyli Vadisi’nin (Ales) taban düzlüğünde yer alıyor. İçinden tarih fışkıran Klaros’un son dönem kazıları 2020 yılından bu yana devam ediyor. Klaros kelimesi Luvi dilinde “kıyı” veya “iskele” anlamına geliyor. Klaros, kıyıda kurulan bir alan olduğu için bu ismi aldığı düşünülüyor. Bu dönemde özellikle Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen yapılar ve buluntular ortaya çıkarıldı. Aynı zamanda Apollon Klarios Tapınağı’na ait anıtsal boyuttaki Apollon, Artemis ve Leto kült heykellerinin konservasyon ve restorasyon projesi üzerinde çalışmalar da sürüyor.
“Bilicilik” sanatının merkezi
Klaros’un kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber MÖ 7. ve 6. yüzyıl başında Kolophon’un baş tanrısı Apollon adına inşa edildiği sanılıyor. Dar vadide düz bir alanda bulunan Klaros’daki Apollon Tapınağı’nın, kehanet yeri olmasından dolayı Hellenistik dönemde ve özellikle Roma çağında çok ünlü olduğu biliniyor. Tapınağın bir tepe üzerinde inşa edilmeyip düzlükte yer almasının nedeni burada kutsal bir kaynağın ve ormanın bulunması. Kentte yapılan arkeolojik kazılar, kehanet kültünün törensel işleyişini ve mimari yapısını ortaya çıkardı. Bu özelliği ile dünyada tek olan Klaros’taki kazılarda ortaya çıkarılan kabartma ve heykeller İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Basamakları dahi yazıtlarla süslü
Klaros’u diğer antik kentlerden ayıran diğer bir özelliğiyse, tapınağının basamakları dahi yazıtlı olan tek kutsal alan olmasından kaynaklanıyor. Dünyanın en eski edebi eseri kabul edilen İlyada ve Odysseia’nın yazarı Homeros’un Klaros’lu olduğu düşünülüyor. Klaros kutsal alanı arkeolojik kazılarında ortaya çıkarılan Homeros heykeli, bunun güçlü bir delili olarak gösteriliyor.
Klaros Kutsal Alanı’nda, Apollon’a, kız kardeşi Artemis’e ve anneleri Leto’ya ait anıtsal boyutta (8 m yüksekliğinde) kült heykeller bulunuyor. Apollon tapınağının 27 m doğusunda 9 x 18.45 m ölçülerindeki bir sunak inşe edilmiş. Tapınak ile sunak arasında kuzey-güney yönünde yerleştirilmiş dört sıra halinde 100 adet hayvan bağlama bloğu da ortaya çıkan eserler arasında. Üzerlerinde birer demir halkanın yer aldığı dikdörtgen formlu taş bloklar şimdiye dek bulunmuş olan tek örnek olma özelliğini taşıyor. Bu bloklar, kurban törenleri için yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi vermesi açısından da büyük önem taşıyor.
Klaros Kehanet (Bilicilik) Merkezi’nde çıkarılan eserlerin orijinallerine uygun olarak yapılan kopyalarının sergilendiği ve adına mulaj arkeopark denilen bir müze 2010 yılında hayata geçirildi. Klaros, mulaj arkeopark konusunda da Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor.