İzmir'in merkezinde yaşayanlar yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, sakinliği bulmak için Kültürpark'ın yolunu tutuyor. Şehrin merkezinde yemyeşil doğası ile sizi birden bire kalabalıktan uzaklaştıracak Kültürpark hakkında bilmeniz gereken 9 gerçek.


1-Kültürkpark nasıl kuruldu?

Kültürpark’ın kuruluş fikri, İzmirli gazeteci Suad Yurdkoru’nun 1933’teki Moskova gezisi izlenimleriyle şekillenmişti. Halkevi sporcularının müsabakalarına İzmir Futbol Heyeti Fahri Reisi olarak katılan Yurdkoru, İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’a, Rusya’nın başkentindeki Gorki Parkı’ndan söz etmişti. Uz da Moskova’ya inceleme gezisi düzenledi ve park fikrini fuar ile birleştirdi; Kültürpark projesini geliştirdi.

Fuar, alışveriş ve tanıtım alanı olarak İzmir ekonomisine katkı sağlayacaktı. Yangın alanının üçte ikisine fuarın düzenleneceği Kültürpark kurulacak, fuar alanına giden yollar da imar edilecekti.

Yangın alanını molozlardan temizlemek iki yıl sürdü. Bu sahayı çevreleyen duvarların temeli, 1 Ocak 1936’da atıldı. Kültürpark, Arsıulusal İzmir Fuarı ile birlikte 1 Eylül 1936’da açıldı. Park alanının bir yerinde toplanan molozlar da değerlendirilmiş, bir ada ve çevresinde göl oluşturulmuştu. Bugün üzerinde Ada Gazinosu’nun bulunduğu adanın yapımı 1938’de tamamlandı.

2-Kültürpark'a ilk dikilen bitki

İzmir’in kalbinde, Basmane’den Kahramanlar’a ve Alsancak’a dek uzanan 420 bin metrekare alanda kurulu Kültürpark’ın yeşil zenginliği, 1936 yılında dikilen ilk ağaçlarla oluşmaya başladı. Parkın ilk bitkisi, 1 Ocak 1936’da dönemin İzmir Valisi Fazlı Güleç ve İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz tarafından dikilen kurtbağrı oldu.

İzmirli velileri şok eden manzara: Çocuklar inşaat ortamında ders yapıyor!
İzmirli velileri şok eden manzara: Çocuklar inşaat ortamında ders yapıyor!
İçeriği Görüntüle

3-Kültürpark'ta kaç bitki var?

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile imzaladığı protokol çerçevesinde yaptığı çalışmayla 133 türde 7 bin 724 bitkinin yer aldı saptandı.

4-Halikarnas Balıkçısı'nın da emeği var

Kültürpark’ın zengin bitki varlığının temelinde, yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın (Halikarnas Balıkçısı) büyük emekleri var. Parkın kurucusu İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz, İzmir Fuarı’nın ilk yıllarında konuk ülkelerin heyetlerinden, kendi coğrafyalarına ait bitkiler getirmelerini rica eder, sonra da bu bitkilerin Kültürpark’a dikilmesi için Kabaağaçlı’nın yardımını ister. Yazar, Güney Amerika’dan Sibirya’ya, Avrupa’dan Uzak Doğu’ya uzanan coğrafyanın bitkilerini parka yerleştirir.

5- Kültürpark'ın 5 kapısı var

Kültürpark'ın 5 kapısı bulunuyor. Bunlar Kurtuluş Savaşı'nı simgeleyen kapılar. İsimleri ise Montrö, Lozan, 26 Ağustos, Cumhuriyet ve 9 Eylül.

6- Bir zamanlar hayvanat bahçesi vardı

Kültürpark'ın içinde bir zamanlar hayvanat bahçesi vardı. 1938 yılında açılan hayvanat bahçesinde hayvanlar kafes içinde ve dar bir alanda durmak zorunda kalıyordu. Bu yüzden daha sonra Doğal Yaşam Parkı açıldı ve hayvanlar buraya taşındı.

7- Gazinoları ile ünlüydü

Kültürpark'ın içinde Ada ve Göl gazinoları bulunuyordu. Günümüzde yenilerek açılan bu gazinolarda o zamanlar Türkiye'nin en ünlü isimleri sahne alıyordu. O zamanlar ünlü olmanın yolu Kültürpark'ta sahne almaktan geçiyordu. Bu yüzden çok sayıda sanatçı burada sahne almak için can atıyordu.

8- Her yıl fuar düzenleniyor

Kültürpark'ta 94 yıldır her yıl fuar düzenlenmeye devam ediyor. Bir gelenek haline gelen fuarda ünlü isimler sahne alıyor, stantlar kuruluyor, gösteriler yapılıyor.

9- Kültürpark'ın yeşil papağanları

Kültürpark'ın en dikkat çekici şeylerinden biri de daldan dala uçan yeşil papağanları. Bilimsel ismi Psittacula Krameri olan bu papağanların doğal yaşam alanı aslında Afrika ve Güney Asya. Ancak papağanlar doğal yaşamı İzmir olmamasına rağmen burayı sevmiş ve burada nüfuslarını arttırarak yerleşik hale gelmişler.

Papağanların buraya nasıl geldikleri ise bilinmiyor. Bu konuda iki farklı inanış var. İlkine göre Körfez Savaşı döneminde yaşanan petrol yangınları nedeniyle bu kuşların kaçtıkları ve uygun yere yerleştikleri. İkinci inanış ise yasadışı canlı hayvan ticareti yapan grupların yurtdışından kaçak yollar getirdikleri bu papağanları yakalanma kaygısı ile doğaya bırakmak zorunda kalması.

Muhabir: ALEYNA ARSLANBAŞ