Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Mithatpaşa Caddesi'nde bulunan eski valilik konutu ile ilgili son süreç hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla basın toplantısı düzenledi. Özellikle son süreçte; atıl kalması ve harabeye dönmesiyle gündeme gelen kentin simge yapılarından eski valilik konutu ilgili eleştiriler kapsamında açıklamalarda bulunan Köşger, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

‘İHALE EYLÜL AYINDA’

Söz konusu yapı ile ilgili aldıkları yeni kararı açıklayan Vali Köşger, söz konusu yapının Katip Çelebi Üniversitesi’ne tahsisini iptal ettiklerini belirterek, binanın yeniden Valilik bünyesine alınacağını ve restore edileceğini ifade etti. Köşger, şöyle konuştu: “Vali Konağı çok uzun yıllardır, çok kıymetli değerli misafirler ağırlamış, İzmir’in simge yapılarından biri… Bina süreç içinde yıpranmış ve hizmetlerini yerine getiremez hale gelmiş. Bu tür anıt yapıların restorasyonu bir anda olacak bir şey değil. Kolay olsaydı başka bir formül düşünemezlerdi. Süre alan bir iş olduğu için böyle bir tercihte bulunulmuş. Bir takas gerçekleşmiş. Katip Çelebi Üniversitesi’ne rektörlük binası müştemilatı yapılmak üzere tahsis edilmiş. Kamuoyu hassasiyetini dikkate alarak yeni bir karar aşamasına geldik. Daha önce yapılmış olan tahsisi iptal ettik, binayı tekrar Valiliğe alıyoruz. Rektörümüzün de mutabakatıyla üniversiteye tahsisi kararını kaldırdık. Vali Konağı olarak kullanmak üzere restore ederek günün koşullarına cevap verecek şekilde, binanın otantik tarihi özelliğini bozmadan valilerimizin kullanımına tahsis edeceğiz. 9,10,11 Ağustos’taki Anıtlar Kurulu toplantısında nihai projesini yetiştirip onaylatacağız. En geç eylül ayında ihalesini yaparak bir ya da bir buçuk yıl zarfında restore edeceğiz. Bize yönelik birtakım haksız eleştiriler olduğunu da ifade edelim. Binanın statik, mekanik tüm problemlerini çözeceğiz. Eskisinden daha güzel bir hale gelecek inşallah. Burayı biz restore edeceğiz dememize rağmen sürekli birileri bunu kaşımaya devam etti. Bizim bu konularda ne kadar hassas olduğumuz, yaptığımız çalışmalardan anlaşılabilir. Bu süre zarfında yaptığımız veya başlattığımız restorasyon çalışmalarını listeledik, 26 projeyi ya gerçekleştirmiş ya da başlatmışız.”

SORULARI YANITLADI

Vali Köşger, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

‘KURGU GİBİ GELİYOR’

Tarihi Vali Konağı’nda hırsızlık görüntüsü iddialarıyla ile ilgili soruya yanıt veren Köşger, ‘’Hırsızlık olayı biraz kurgu gibi geliyor bize. Video görüntüsü çekene kadar 155’i arayabilirdi arkadaş. Sadece video çekmiş, sonra da basına servis etmiş. Burada başka bir amaç var gibi geliyor’’ dedi.

‘TASVİP ETMİYORUZ’

Asbestli olduğu öne sürülen Nae Sao Paulo gemisinin söküm işlemlerinin Aliağa’da yapılmasına tepki olarak düzenlenen basın açıklamasında konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel’in ‘sivil itaatsizlik’ çağrısını değerlendiren Vali Köşger, ‘’Sivil itaatsizlik gibi halkı isyana çağıran bir şeyi tasvip etmemiz mümkün değil. Günümüz Türkiye’sinde hukuk devletinde telaffuz edilmesi bile yanlış. Gemi sökümü Türkiye’de yeni yapılan bir işlem değil’’ dedi.

‘TAKMAK İSTEYEN TAKSIN’

İzmir’de salgındaki son durum hakkındaki soru üzerine açıklamalarda bulunan Vali Köşger, “Mayıs ayında vaka sayısı 50’lere inmişti, entübe sayısı da 2’ye inmişti. Şu anda entübe sayısı 40, yoğun bakımda 130… Ciddi bir artış var. Yoğun bakımlarda şu an için sıkıntı yok ama vakalar tekrar artışa geçti. Başlangıca göre ölümcüllüğün daha az olduğu değerlendiriliyor. Şu aşamada vatandaşın maske takmasını getirecek bir karar düşünmüyoruz. Takmak isteyen taksın. Bu konuda vatandaşlarımızı teşvik ediyoruz. Ama herhangi bir yasaklama getirmeyi düşünmüyoruz. Vatandaşın kendi tedbirini alması ve dikkatli olması konusunda uyarıyoruz. Ama herhangi bir yasaklama getirmeyi düşünmüyoruz” diye konuştu.

‘İZMİRLİ TEPKİ GÖSTERMEMİŞ’

Kordon ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Köşger, “İzmirliler’in tarihi dokuya sahip çıkmaları, tarihi dokuyu değerlendirmeleri ve korumaya gayret etmeleri beni memnun ediyor. Keşke bu bilinç çok daha erken ortaya çıksaydı da Kordon başta olmak üzere Buca’da, Bornova’da kentin eski tarihi dokusu korunabilseydi. Eğer Kordon’u koruyabilseydi İzmir, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden birisi olacaktı. Boğaziçi’nden çok daha kıymetli yalıların olduğu bir dönem var İzmir’de. Maalesef oradaki yalılar, köşkler, kıymetli konaklar yıkılıp bu çirkin apartmanlara dönüşüyor. İzmirli o zaman gerekli tepkiyi göstermemiş. Şimdi sahip çıkmaları memnuniyet verici ama geçmişte de sahip çıkmalarını beklerdim” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi