1. Bekle Beni - Zülfü Livaneli
Tanıtım yazısında, “Aşkı, dostluğu, aile bağını ve özgürlük tutkusunu ince ince ören Bekle Beni; bir ülkenin özgürlük yolunda çektiği zorlukların, baskıya karşı girişilen mücadelenin, direnmenin, yalnız bırakılmanın ve dayanışmanın romanı” ifadeleriyle anılan kitap, Engereğin Gözü’nden beri en çok okunan Zülfü Livaneli eseri olmayı başardı. Roman, bazı eleştirmenler tarafından teknik ve anlatım konusunda zayıf bulunarak yerden yere vurulsa da Livaneli okuru kitabı çok sevdi.
2. Gece Yarısı Kütüphanesi - Matt Heig
Toplam 42 dile çevrilen ve uluslararası çok satan olmayı başaran roman, yaşamında karanlık bir evreden geçen Nora Seed’in hikayesini anlatıyor. Bir biçimde kendisini zamanın hiç geçmediği bir kütüphanede bulan Nora, kitapların her birinde hayatının farklı bir versiyonunun anlatıldığını keşfedince şenlik başlıyor. Geçmişte başka tercihler yapsaydık hayatımız nasıl olurdu ve bunun anlamı nedir sorusunun peşinde son derece eğlenceli bir yolculuk vaat eden roman sürükleyici aksiyonu ve insana dair sorgulamalarıyla milyonlarca okurun beğenisini kazandı. Jodi Picoult, İngiliz edebiyatının önemli isimlerinden Matt Haig’in romanı hakkında “Değişmesini istediğimiz bir dünyada hep birlikte sıkışıp kalmışken, tam zamanında yazılmış bir modern çağ masalı, günümüzün Şahane Hayat’ı” ifadelerini kullanmıştı.
3. Sarı Yüz - R. F. Kuang
The New York Times’ın, “21. yüzyılın en önemli kitaplarından biri” sözleriyle tanıttığı roman, son yılların en ses getiren edebiyat ürünlerinden biri olmayı başardı. Haftalarca çok satan raflarından inmeyen Sarı Yüz, arkadaşının ölümünden sonra onun yazdığı bir romanı kendininmiş gibi pazarlayan June’un hikayesini anlatıyor. Pandemi sonrası dünyanın genel görüntüsünü çarpıcı biçimde gözler önüne seren roman, temposunu hiç düşürmeden, çeşitlilik, ırkçılık ve kültürel sömürü gibi önemli meseleleri işlerken sosyal medyanın ürkütücü yüzünü de ortaya koyuyor. ABD’li yazar Stephen King bu roman için, “Bu harika bir kitap. Suç, hiciv, korku, paranoya, kültürel yağmacılığın yarattığı sorunlar, sosyal medyadaki çirkin olaylar... Elden bırakması zor, unutması daha da zor” ifadelerini kullanmıştı.
4. İnsanlığımı Yitirirken - Osamu Dazai
Yazarın gerçek ile kurguyu özenle işleyerek harmanladığı bu karanlık roman, bütün hayatını tarifsiz bir yalnızlık ve psikolojik kopuş içinde geçiren Yozo’nun iniş çıkışlı hikâyesini ardında bıraktığı günlükleri aracılığıyla aktarıyor.
5. Yırtıcı Kuşlar Zamanı - Ahmet Ümit
Listenin beşinci sırasında polisiye yazınının ülkemizdeki en etkili temsilcisi konumundaki Ahmet Ümit’in son romanı var. Ümit’in yarattığı Başkomser Nevzat karakteri bu kez geçmişin hayaletleriyle mücadele ediyor. Ailesini katledenlerin peşine düşen Nevzat ve ekibinin yaşadıkları olaylar bir 21. yüzyıl Türkiye’si portresi de çiziyor aynı zamanda.
