Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, 17 Ağustos depreminin ardından süreci nasıl yürüttüklerini anlattı. Cumhuriyet'e konuşan Tantan, ilk olarak sağlık ekiplerini ardından Zonguldak’taki maden ocaklarında çalışan işçilerin deprem bölgelerine gitmesi için talimat verdiğini söyledi.

O dönem sadece Ankara’da bulunan ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı olan Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nden ekipleri deprem bölgelerine gönderdiklerini kaydeden Tantan, “Marmara depreminden sonra yeniden yapılanmaya giderek 11 bölgemizde arama ve kurtarma birlikleri oluşturduk. Her ilde 120 personelden oluşan ve çok yönlü eğitimden geçirilmiş personelden meydana gelen arama kurtarma timleri oluşturuldu” dedi.

Eksikliklerin yarattığı facia

Depremden önce, deprem sırasında ve depremden sonra olmak üzere “etkin mücadele” esaslarının belirlendiğini ifade eden Tantan, şunları kaydetti:

* Olay yerine en acil şekilde varılması ve kurtarma çalışmalarına başlanması sağlandı. En önemlisi de depremin sadece sivil savunma bünyesinde bırakılmaması ve bunun topyekün bir savunma olması gerektiği gerekçesi ile diğer bakanlıkların da sorumlu olmaları istenildi.

* Binaların inşasında kullanılacak malzeme ile harcın denetim ve sorumluluğunun, zemin etüt ve iyileştirilmesinin belediyelerce yapılması sağlandı.

* Sonradan bu yapılanma İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü bünyesinden alınarak bugünkü AFAD kuruldu. Ancak sonradan bu ilkeleri uygulama noktasında ne yazık ki büyük eksikler yaşandı. Şimdi ise bu eksiklerin yarattığı faciayı görüyoruz.

Rant öncelikli oldu

1999 depreminin ardından bilimsel çalışmalar yaptırdıklarını aktaran Tantan, “Maalesef güçlendirme çalışmaları maddi durumu iyi olanlar için yapılabildi. İktidarlar her daim rantı düşündükleri için beton diken projeler öncelikli oldu” dedi.

İşe yarayan gitsin

İzmir depreminde bakanların bölgeden fotoğraf verdiğini anımsatan Tantan, “Doğal afetlerde kamu görevlileri, AFAD, belediyelerin eğitimli gönüllü sivil çalışma ekipleri, polis ve itfaiye dışında bölgeye kimsenin girmemesi gerekir” ifadelerini kullandı. 

Editör: Duygu Kaya