İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) raporlarında yine çarpıcı detaylar yer aldı. Nisan ayında 152 işçi hayatını kaybederken bunlardan 7’sinin İzmir’de olduğu belirlendi.
28 Nisan’da İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi ile İstanbul Tabipler Odası ile eş zamanla hazırlanan raporda ise 970 bin çocuk işçi olduğu açıklandı. Bu sayıya Mesleki Eğitim Merkezlerinde (MESEM) çalışan 500 bin çocuk, kayıt dışı çalışan çocuklar ve 15 yaş altı çalışan çocuklar da dahil edilince toplam rakamın 4 milyona vardığı öne sürüldü. Eksik tutulan verilerin eklenmesiyle ise son 12 yılda bin çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği ifade edildi.
İSİG, ayrıca ‘çocuk işçi cinayetleri’ raporunu da yayımladı. Bu raporda, nisan ayında 8 çocuk işçinin hayatını kaybettiği yer aldı. 8 çocuktan ikisinin tarım, ikisinin inşaat, birinin maden, birinin enerji ve birinin de genel işler ve konaklama iş kollarında çalışan olduğu tespit edildi.
Yoksulluk derinleşti
İSİG, ölümlerin temel sebebi olarak yoksulluğu öne sürdü. OECD raporlarına göre, yoksulluk içinde yaşayan en 6 buçuk milyon çocuk bulunduğu kaydedildi. Her beş çocuktan biri yeterli beslenemezken, her dört çocuktan birinin okula aç gittiği açıklandı. Öte yandan ‘Sosyal ve Ekonomik Destek Programı’ndan yararlanan çocuk sayısının 172 bine dayandığı yine aynı raporda yer aldı. Yoksulluğun etkilerinin çocukları çalışma hayatına ittiğini belirten İSİG raporları, kayıtlı çocuk işçi sayısının 1 milyon 372 bin olurken yaz tatilinde okulların kapanmasıyla bu sayının 2 milyona çıktığı belirtildi.
SED destekli yardımlar 200 bin dayandı
Çocukların yoksulluğa itildiğini ve ailelerin ise bu durum karşısında çaresiz olduğunu belirten Derin Yoksulluk Ağı Kurucu Başkanı Hacer Foggo, sosyoekonomik koşullar nedeniyle 612 bin çocuğun okul dışında kaldığını söyledi. SED yardımı alan çocuk sayısının da 200 bine dayandığını aktaran Foggo, “Eğitim Reformu Girişimi’nin açıkladığı rapora göre yaklaşık 612 bin çocuk okul dışında kaldı ve bunun da sosyoekonomik nedenlerden olduğu ortaya çıktı. Yani veriler de aslında Türkiye'nin yoksulluğunu gözler önüne seriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın son açıklamasında 5 milyona dayanan, 4 milyonun üzerinde sadece sosyal yardımlarla hayatını sürdüren insanlar var. Kuşaklar arası yoksulluk oranı yüzde 24'lerde, bu da TÜİK'in açıklaması. Yani nesiller arası devam eden bir yoksulluk var” dedi.
Ailelerin çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak yerine kirayı ödemek zorunda kaldıklarına değinen Foggo, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın verilerine göre, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için sosyoekonomik destek alan 200 bin çocuklu aile var. Bu çocuklarla ilgili ne yapmayı düşünüyorlar? Mesela yine barınma koşulları iyi olmayan, mahallelerde dolaşırken benim de takip ettiğim ailelerde de bu durumda olan çocukları biliyorum. Gerçekten sürekli açlıkla yaşayan, okula beslenme götürememekte olan, ya da giysilerini, kıyafetlerini karşılayamayan çocuklar var. Çünkü temel ihtiyaçlar inanılmaz bir biçimde arttı ve bu aileler aldıkları destekleri de bazen kiraya kullanmak zorunda kalıyorlar ki ona da yetmiyor. Ya da faturalarını tamamlamak zorunda kalıyorlar” diye açıkladı.