Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nde kalan depremzede öğrenciler, giriş kartlarının hiçbir sözlü ya da yazılı bildirim yapılmadan bloke edildiğini açıkladı. Öğrenciler, yurdun ekim ayında Ege Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı’ndan (SKS) alınarak özel bir şirkete devredildiğini ancak bu süreçte bilgilendirme yapılmadığını ifade etti. Öğrenciler, dönem başında depremzede öğrencilere barınma ücreti alınmayacağı yönünde hem sözlü hem de e-posta yoluyla bilgilendirme yapıldığını, buna rağmen kendilerinden 19 bin TL tutarında geriye dönük ödeme talep edildiğini belirtti. Yurt yönetiminin, 1 Aralık’a kadar ödeme yapılmaması halinde öğrencilerin yurttan çıkarılacağını bildirdiği ifade edildi.
"BİR ÖĞRENCİDEN 19 BİN TL TALEP ETMEK NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR?"
Öğrenci Köyü önünde açıklama yapan öğrenciler adına konuşan Deniz Sinem Özpolat, “Bugün Ege Üniversitesi öğrencileri olarak Öğrenci Köyü’nün önünde olmamızın sebebi, başta depremzedeler olmak üzere bu yurtta kalan öğrenci arkadaşlarımızın yaşadığı mağduriyettir. Ege Üniversitesi’ne bağlı tek yurt olan ve başarı durumuna göre barınma sağlayan Öğrenci Köyü, “Egeliyiz” adlı şirkete dönem ortasında aniden devredildikten sonra ciddi sorunlar yaşanmaya başladı. Deprem sonrasında ve dönem başında öğrencilere “ücret alınmayacağı” hem sözlü olarak hem de e-posta yoluyla bildirilmiş olmasına rağmen, öğrencilere aniden 19 bin TL ödeme yapmaları gerektiği iletildi. Buradan yetkililere soruyoruz: Öğrencilerin hayat pahalılığı içinde ayın sonunu zor getirdiği bir dönemde, bir öğrenciden 19 bin TL talep etmek nasıl bir vicdansızlıktır?”
"ANNENİZ BABANIZ ÖLMEDİĞİ VE EVİNİZ YIKILMADIĞI İÇİN ÖZÜR DİLERİZ"
"Arkadaşlarımız haklı olarak bu ücreti yetiştiremiyor. Yurt yönetimi, 1 Aralık’a kadar ödeme yapmayan öğrencilerin yurttan çıkarılacağını söyleyerek baskı oluşturuyor" diyen Özpolat konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Yetkililer utanmadan depremzedeliğe de bir kılıf buluyor: bir lütufmuş gibi yalnızca evi yıkılan ve 1. derece yakını kaybeden depremzedelerden ücret alınmayacağını söylüyor. On binlerce insanın korkunç bir şekilde hayatını kaybettiği, işlerini, yaşamlarını yeniden kurmak zorunda kaldığı depremi yaşayan öğrencilerin yaşadıkları zorluklar hiçe sayılıyor! Ayrıca dönem ortasında, KYK başvuruları kapandıktan sonra alınan bu karar nedeniyle dönem başında verilen sözlere güvenerek yurtta kalan öğrenciler bugün yurtsuzluğa, barınamamaya, çaresizliğe terk ediliyor.
Bugün, ücreti ödeyemeyen öğrencilerin yurda giriş-çıkış kartlarının kapatıldığını ve kartı açtırmak isteyenlerin müdürlüğe yönlendirildiğini öğrendik. Müdürlükte öğrencilere “Biz artık özeliz, siz müşterisiniz. Anneniz babanız ölmediği ve eviniz yıkılmadığı için özür dileriz. Depremin üzerinden 2,5 yıl geçti, artık ödeyin; ödemiyorsanız çıkın.” şeklinde ifadeler kullanıldığı iddia edildi. Ayrıca dönem başında deprem hasar belgeleri istenmiş ve bu belgelerin depremzede statüsünün devamı için gerekli olduğu söylenmişti.
"ÖĞRENCİ KÖYÜNDE KALAN ARKADAŞLARIMIZ DA, DEPREMZEDE ARKADAŞLARIMIZ DA SAHİPSİZ DEĞİL"
Her gün yeni bir habere uyanmaktan, bir hakkımıza daha özel şirketlerin, firmaların konduğunu duymaktan yorulduk. Yemekhanelerimiz, yurtlarımız, topluluk odalarımız bir bir elimizden alınıyor. Sahip olduğumuz her bir hak gasp ediliyor, satışa çıkarılıyor! “Egeliyiz” şirketi kampüsün her bir noktasını parsel parsel satın alıyor, öğrencileri müşteriye çeviriyor, müşteri olacak parası olmayanları kapı dışarı ediyor!
Ancak kimse şunu unutmasın: öğrenci köyünde kalan arkadaşlarımız da, depremzede arkadaşlarımız da sahipsiz değildir. Öğrenciler olarak, bu rezaleti, bu ahlaksızlığı oturup izlemeyeceğiz. Yaşanan bu mağduriyetin kamuoyuna duyurulmasını, kartların yeniden açılmasını ve dönem başında belirtilen şekilde depremzede öğrenciler için ödeme muafiyetinin yıl sonuna kadar sürdürülmesini talep ediyoruz. Yurtlarımızın ve haklarımızın işgali son bulana kadar mücadelemiz devam edecek"




