İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK şirketlerinde çalışan binlerce işçi, uzun süredir yaşanan ödeme krizi karşısında sokağa indi. DİSK / Genel-İş İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeler imzasıyla yayınlanan basın açıklamasında, işçilerin haklarının gasp edildiği, yaşam koşullarının ağırlaştığı ve hukuki kazanımların yok sayıldığı belirtildi. Toplu İş Sözleşmesi’nin 37., 43. ve 44. maddelerinde açıkça yer alan öğrenim yardımı, ikramiye ve diğer sosyal hakların aylardır ödenmediğini belirten DİSK, “Belediye yönetimi, aylardır sürdürdüğümüz tüm görüşmelere rağmen ne ödeme yapmış ne de somut bir ödeme takvimi açıklamıştır. Bu durum, TİS’in açık ihlali olduğu kadar, işçilerin ekonomik ve sosyal haklarına yönelik ağır bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.
“FATURALARIMIZI ÖDEYEMEZ HALE GELDİK”
DİSK’ten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Uzun yıllardır düzenli olarak maaşımızın içinde ödenen yemek yardımı, yakacak yardımı gibi haklarımız birdenbire kesilmek istenmektedir. Günlerdir belediye bürokratları “Maaşlarda herhangi bir sorun yok” demelerine rağmen, maaş ödemesinden sadece bir gün önce bazı basın organlarında “emekçilerin maaşları çıplak ücret olarak yatırılacak” haberleri çıkmış, aradığımızda bu haberin doğru olduğu tarafımıza bildirilmiştir. Maaşımıza yapılan bu saldırı ile kiralarımızı, kredilerimizi ve faturalarımızı ödemeyemez hale geldik.

“İŞÇİYİ BİLİNÇLİ OLARAK SOKAĞA İTTİLER”
Bu tutum, sabrımızı taşırmış ve işçiyi bilinçli olarak sokağa itmiştir. Onlarca arkadaşımız haksız-hukuksuz şekilde işten çıkarılmış, yüzlerce arkadaşımız ise şirketlere iade edilip “havuz”da belirsizlik içinde bekletilmektedir. Bu uygulama, çalışma barışını yok etmiş, iş güvencemizi ortadan kaldırmış ve yaşam hakkıyla tehdit eden bir yıldırma politikasına dönüşmüştür.
“BU SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ”
Bizler bu baskıların, bu hak gasplarının hiçbirini sineye çekmiyoruz. Eylemimiz Tamamen Hukuki ve Meşrudur.
• 4857 sayılı İş Kanunu Madde 34: Ücret zamanında ödenmezse işçi çalışmaktan kaçınabilir.
• Toplu İş Sözleşmemiz Madde 76: Ücret ve sosyal haklar ödenmezse iş durdurma hakkı tanınmıştır.
Bugün gerçekleştirdiğimiz yarım günlük iş bırakma eylemi, Anayasal ve yasal bir haktır. Sorumluluk, yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene aittir. Belediye Başkanımızın “Sendikalar agresif davranıyor, aylardır eylem yapmadıkları için kendilerini hatırlatmak istiyorlar” şeklindeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Biz kendimizi hatırlatmak için değil, üyelerimizin 4-5 aydır ödenmeyen hakları ve havuzda bekletilen arkadaşlarımızın çilesi için buradayız.

“SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİĞE YAKIŞMADI”
Müzakere masasında olduğumuz bir dönemde maaşımıza el uzatarak bizi sokağa iten, sonra da eylem yapacak arkadaşlarımızı tehdit eden anlayış sosyal demokrat belediyeciliğe yakışmamıştır. Eyleme birgün kala işveren temsilcileri bizleri görüşmeye davet etmiş ve yapılan görüşmede ilk etapta İZENERJİ şirketinde çalışan arkadaşlarımıza bir miktar para yatırılacağı ancak hangi kalem olacağı net söylenmemiştir. Diğer şirketlerdeki arkadaşlarımıza ise herhangi bir ödeme yapılmayacağını ifade etmişlerdir.
“ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
Yapılan görüşmeden çıktıktan sonra işveren temsilcileri bizleri telefon ile arayak İZENERJİ şirketindeki arkadaşlarımıza pazartesi,diğer şirketlerde çalışan arkadaşlarımıza ise çarşamba günü maaştan kalan kısmını ödeyeceklerini sosyal haklarımız ile ilgili net bir tarih veremeyeceklerini belirtmişlerdir. Bizler bugün başlatmış olduğumuz eylemi sadece maaşlarımız için değil,4 aydır zamanında ödenmeyen sosyal haklarımız içinde yaptığımızın bilinmesini isteriz. Sosyal haklarımız ile ilgili somut bir ödeme yapılmadığı takdirde eylemlerimiz devam edecektir.
“EKMEĞİMİZE UZANAN ELLER ÇEKİLSİN”
Bugün sabah saatlerinden itibaren tüm iş yerlerimizde yarım gün iş bırakarak sesimizi yükseltiyoruz. İşçiler tek yürek, tek ses haykırıyor:
• İşten çıkarılan ve şirkete iade edilen arkadaşlarımız derhal işbaşı yaptırılsın!
• Toplu sözleşmedeki gecikmiş haklarımız olan(ikramiye,gıda kartı,Tis farklarımız,mesai alacaklarımız ve öğrenim yardımı) gibi alacaklarımız ivedi bir şekilde ödensin!
• Maaşımızın içindeki yemek-yakacak gibi köklü haklarımıza yapılan saldırı derhal durdurulsun!
• Emeğimize, ekmeğimize uzanan eller çekilsin!
İzmir Büyükşehir Belediyesi bizleri ciddi şekilde muhatap alıp haklarımız için ödeme planı yapmadığı ve iş güvencemiz sağlanmadığı taktirde;
• Fiili ve meşru mücadelemizi kararlılıkla yükselteceğiz.
• Alanlardan, sokaklardan asla geri adım atmayacağız.”

YILMAZ: İNSANLARI EKMEĞİYLE SINAMAYIN
3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, emekçilerin hakları için uzun süredir mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Söylenecek çok şey var. Biz aylardır müzakere yolunu açmak için neredeyse her gün belediye bürokratlarıyla görüşüyoruz. Gelinen noktada ne yazık ki bugün sokaklardayız. İnsanları aşıyla ekmeğiyle sınamak kadar kötü bir şey yoktur. İnsanlara EYT ile baskı yapmalar... Biz her şeyden önce güvence istiyoruz. Burada çalışan herkes yıllardır İzmir’in sokaklarına emek vermiş insanlardır. Biz burada bedavaya para almıyoruz. 30 gün çalışıp maaş alan insanlarız. Bugün maaşların yarısından azını yatırdıkları zaman hiç mi düşünmüyorsunuz?
“HAKLARIMIZI GÜNÜNDE İSTİYORUZ”
Bu insanlar ödemelerini yapmak, çocuklarına bakmak zorunda. Bizim derdimiz sokağa çıkmak değil. Aylardır müzakere yolunu masada devam ettirmek istedik. Maaşa dokunduğun zaman işçiye dokunuyorsun ve bunu bürokratlar anlamıyorlar. Kendi maaşlarına dokunulunca ne yapacaklar bunu hissetsinler sonra da işçiyi düşünsünler. Şirkete iade olan havuzda bekleyen arkadaşlarımız bir an önce iş yerlerine dönsün, işten çıkarmalar son bulsun. Bizler ayın 6’sı gecesi maaşımızı tam istiyoruz. Toplu sözleşmedeki haklarımızı gününde istiyoruz. Haklarımızı tekrardan talep ediyoruz ve gününde istiyoruz” ifadelerini kullandı.
TOPAL, TUGAY VE İZBB’YE YÜKLENDİ
1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İzBB bürokratlarına yüklendi. Topal, “Diyor ki bize DİSK’in canı sıkıldı sokağa indi. DİSK bir şey bulamadı ve sokağa indi. Bir kere halka durmadan seslenen Büyükşehir bürokratları ve başkanına ben de şunu söylemek istiyorum. Hafızamızı biraz geriye götürelim, birkaç ay önce bu işçi yine alandaydı. O gün haksız şekilde belediye başkanlarının tutuklanmasını eleştirmiştik. Arkadaşlarımız içeri alınmıştı. DİSK’i böyle göstermek hem halkı hem işçiyi aldatmaktan başka bir şey değildir. DİSK geçmişte de bugün de sokağa sadece para için inmemiştir. DİSK bugün ülke ekonomisi için de kadına şiddet için de kayyum atanan belediyeler için de sokak hayvanları için de alanda oldu. Bugün kamuoyunu sadece temel olan maaş ve sosyal hakları için eylem hakkını kullanan DİSK’e karşı bu tutum hiç kimseye fayda getirmez.

“MASAYA DAVET EDİYORUZ”
Sokağa inmekten mutlu değiliz. Ülkede gerçekten bir ekonomik kriz var bunu kabul ediyoruz. Ama bunu sadece belediye hissetmiyor. Sizin yatırdığınız maaşla o sabah evlerinde çocuğunu okula gönderen ailelerin çocuklarına harçlık veremediğini, kiracılar kira veremediğini hiç düşündünüz mü? Aylardır dedik ki evet AKP, CHP’li belediyelere silkeleme politikası uyguluyor. Ama bu baskıyı sadece belediyelere uygulamıyorlar. Biz de bu halkın insanları değil miyiz? Biz aslında bu şehrin doktorlarıyız, biz temizlemezsek bu sokakların sağlığı nasıl sağlanacak? Bu şehrin yaşayan insanlarıyız biz de. Ne yapmamızı istiyorlar? Kendimizi binanın tepesinden mi atalım? Önümüzdeki 1 hafta boyunca eylemliklerimiz devam edecek. Bugün otobüsler durmadı, halkımızı aksatmadık. Diyorum ki Büyüşehir’e, gelin ödenmeyen sosyal haklarımızın ödenmesi, havuzdaki iadedeki arkadaşlarımızın iş başı yapması için masaya davet bekliyoruz” diye konuştu.
KENAR: BİZ DE BU AİLENİN FERTLERİYİZ
9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar ise, emeğin siyaseti olmayacağının altını çizerek şunları söyledi: “Biz buradayız da neden buradayız? Anlatıyoruz, arkadaşlarımın hissettiği de ifade ettiği de çok basit. Biz siyasi bir hesabımız olduğu için burada değiliz. Biz sendikacıyız, biz işçiyiz. Emeğin, alın terinin siyaseti mi olur, sadece onuru olur, biz de bu onuru korumak için buradayız. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik noktada maaşlarımızla ilgili sıkıntılar sorunumuz ama içimizi acıtan şu; yıllardır burada emek veren arkadaşlarımız bir akşam bir mesajla şirketlerine iade ediliyor. Bu içimizi acıtan bir sorun. Ödemelerimizi geçtik okula gönderdiği çocuğun cebine harçlık koyamıyor bizim arkadaşlarımız. 7 gün 24 saat hizmet üreten bizleriz. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir aileyse Biz bu ailenin fertleriyiz. Biz bu aileden çözüm bekliyoruz.”



