Savcılık, sanıkların 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılnmasını ve meslekten men edilmelerini istedi. Depremde iki çocuğunu kaybeden Arzu Yurdal Atılgan, "Hazırlanan ek iddianamede kamu görevlilerine soruşturma izninin verilmesi, adalet arayışımıza olumlu bir yön vermiştir. Ancak bu mücadele, 6 Şubat depremlerinde ihmali olan kim varsa yargılanmadan ve yargılama sonucunda olası kasttan en üst seviyede ceza almadan sona ermeyecek" ifadelerini kullandı.
6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi'ndeki Arıkan Sitesi'nin A ve B bloklarının yıkılması nedeniyle 112 kişi yaşamını yitirdi, 5 kişi yaralandı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit Adnan Bektaşoğlu ile statik proje müellifi ve fenni mesul Şener Yener hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı.
Başsavcılık, kamu görevlileri hakkında da soruşturma izni talebinde bulundu. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin kararıyla 17 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verildi.
17 isme dava açıldı
Bunun üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ek iddianame hazırlandı. İddianamede, dosyada yer alan bilirkişi raporuna göre kamu görevlilerinin "tali kusurlu" olduğu ifade edildi.
Binanın yapıldığı dönemde Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcıları Mehmet Sezal ve Mehmet Gedemenli ile yapı kontrol birimlerinde görev yapan Fahri Yiğitoğlu, Alaittin Doğuç, Hacı Mehmet Güner, Zeynel Abidin Şerefoğlu, Osman Yaşar Dağıstanlı, Cengiz Şirikçi, Melike Özdemir, Emre Arıkan, Sultan Dedeoğlu, Mehmet Dişçeken, Mehmet Enver Erdal, Esra Yaşmun Yılboğa, Ahmet Tüfekçi, Hülya Çelik ve Çetin Hurşitoğlu hakkında kamu davası açıldı.
İddianamede, sanıkların savunmalarında üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri belirtildi. Ancak bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dönemin Kahramanmaraş Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü yapı kontrol birimlerinde görev yapan sanıkların, görevlerini ihmal ettikleri ve mevzuata aykırı yapı projelerine onay verdikleri tespit edildi.
"Projeler kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde denetlenmedi"
İddianamede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan "kişinin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen, bu neticenin gerçekleşmesi durumunda bilinçli taksirle cezalandırılacağı" hükmüne atıfta bulunuldu.
Ayrıca, sanıkların yürüttükleri görevler, sahip oldukları mesleki bilgi ve sorumluluk ile Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği dikkate alındığında, eylemlerinin sonuçlarını öngörmeleri gerektiğin altı çizildi. Buna rağmen, yapı ve projelerin kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde denetlenmediği aktarılan iddianamede, sanıkların eylemlerinin "bilinçli taksir" kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Hem hapis istemi hem men talebi
Savcılık, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasana neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapse çarptırılmalarını ve ayrıca ilgili meslekleri icradan yasaklanmalarını talep etti.
İddianameyi kabul eden Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi, müteahhit Adnan Bektaşoğlu ile statik proje müellifi ve fenni mesul Şener Yener'in yargılandığı dava dosyasıyla, 17 kamu görevlisine ilişkin dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Kamu görevlileri, birleşen dosyada aralık ayında ilk kez hakim karşısına çıkacak.
"Amacımız, yaşanabilecek olası felaketlerde emsal kararlar oluşturabilmek"
Arıkan Sitesi'nde 12 yaşındaki Kardelen ve 7 yaşındaki Mustafa Alp'i kaybeden Arzu Yurdal Atılgan, sürece ilişkin şu ifadelere yer verdi:
"Arıkan Sitesi'nde 112 canımızı kaybettik. Bu kayıplar arasına evlatlarım Kardelen ve Mustafa Alp'i yazmak canımı çok yakıyor. Bu davalardaki en büyük amacımız, yaşanabilecek olası felaketlerde emsal kararlar oluşturabilmek. Adalet Peşinde Aileleri Platformu olarak bu yüzden mücadele veriyoruz. Hazırlanan ek iddianamede kamu görevlilerine soruşturma izninin verilmesi, adalet arayışımıza olumlu bir yön vermiştir. Ancak bu mücadele, 6 Şubat depremlerinde ihmali olan kim varsa yargılanmadan ve yargılama sonucunda olası kasttan en üst seviyede ceza almadan sona ermeyecek."