Kamuoyunda kooperatif davası olarak bilinen davanın ikinci duruşması 13 Ekim Pazartesi günü saat 9.30’da İzmir Adliyesi’nde görülecek. Buca Kırıklar Cezaevi’nde 100 günü aşkın süredir tutuklu bulunan önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, cezaevi önünden Halk TV canlı yayınına katıldı. Pazartesi günü görülecek dava ile ilgili konuşan Avukat Defne Soyer, “Tabii ki tahliye bekliyoruz. Hukuka olan inancımızı bırakamayız ve hukuka olan inancımızla tahliye olacağını düşünüyoruz.
Suçun hiçbir unsuru oluşmuş değil. Biz burada nitelikli dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlamalarıyla suçlanıyoruz. Ancak burada suçun unsurlarından kast unsurunun oluşmadığı çok açık ortada. Burada kentsel dönüşümde kooperatifçilik modelinin tek kastı kentsel dönüşümü gerçekleştirebilmek. Burada insanların, vatandaşların güvenli konutlarda oturması için kurulmuş bir proje bu. Kişisel menfaat temini olmadığı zaten iddianamede açıkça belirtiliyor. Bu nedenle buna dair de bir şüphe yok aslında. Üçüncü kişilere acaba menfaat temini var mı diye bakıyoruz, buna dair de iddianamede hiçbir şey yok. Diğer sanıklarla tanışıklık yok. Yani dolandırıcılarla dolandırılan kişilerin aynı kişiler olması gerek. Akla mantığa sığmayan bir durum da var aslında suçlamayla ilgili” dedi.
“Tarihi savunmalar yaptılar”
19 Eylül’de başlayan ve 3 gün süren davanın ilk duruşmasında sanıkların ve avukatların ‘tarihi savunmalar’ yaptığına dikkat çeken Soyer, “19 Eylül’de başlayan ve 3 gün süren duruşmada çok deneyimli avukatlar gerçekten tarihi savunmalar yaptılar. Sanıklar da aynı şekilde. Mahkeme heyetinin de burada suçun oluşmadığını anladığını ve buna kanaat getirdiğini düşünüyoruz. Eğer böyle bir yargılama yapılacaksa da bu ticaret mahkemesinde olması gereken bir yargılamayken biz ceza mahkemesinde savunmalarımızı yapıyoruz. Bu da olacak iş değil. Ceza mahkemesine uygun bir dava değil bu. Tutuklamaya dair de birkaç bir şey söylemek isterim. Son mahkemede 5 kişi tahliye oldu, 6 kişinin tutukluluğuna devam kararı verildi.
“Suçun bir tane bile unsuru yok”
Buradaki karar da bir buçuk satırlık bir gerekçeyle alınıyor. Aslında tutukluluk kararının gerekçesiz olmaması gerek. Yani bir gerçekçe ortaya konulması gerek. Bu sebeplerle tutukluluğun kaldırılacağına gerçekten inanıyoruz, tahliye bekliyoruz. Sanıklar 13 Ekim’de tutukluklarına itirazlarını kendileri de bir kez daha yapacaklar. Avukatlar da ayrıca savunmalarını yapacak. Eğer 13 Ekim’deki duruşmadan tahliye kararı çıkmazsa zaten hukuken söylenecek hiçbir şey kalmamış oluyor. Çünkü suç yok. Suçun bir tane bile unsuru oluşmazken aralarında nedensellik bağı kurularak suçun oluşması mümkün değil. O yüzden tahliye bekliyoruz” diye konuştu.
“Tunç Soyer ömrünü bu ülkeye vakfetmiş bir insan”
Tutukluluğun devamı kararına ilişkin gerekçede ifade edilen ‘kaçma ve delil karartma şüphesine’ de değinen Soyer, “Kaçma şüphesi… Tunç Soyer ömrünü bu memlekete vakfetmiş bir insan. Yurt dışına gittiğinde de ülkeyi temsilen görev yaptı her zaman. En son yurt dışına gittiğinde kamu yararına dair bir konuşma yaptı ve ayakta alkışlandı. Şimdi kamu zararı ve dolandırıcılık gibi söylemlerle suçlanıyor olması gerçekten insanın ağrına gidiyor. Bence herkes bunun olmadığını biliyor. Delil karartma şüphesi… Şu anda kendisi belediye başkanı değil. Delilleri nasıl karartacak? Onu da hiç anlamıyorum açıkçası” şeklinde konuştu.