İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında toplu sözleşmenin imzalanamaması nedeniyle yaklaşık 23 bin işçi grev yapıyor. Konak ilçesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kordon başta olmak üzere kentin merkezi bölgelerinde biriken çöplerin halk sağlığını tehdit etmeye başlaması üzerine Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları, CHP Gençlik Kolları üyeleri ve yurttaşlarla birlikte Konak’taki çöpleri topladı.
Konak Belediyesi, dün, sorumluluğunda bulunan Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kordon’da temizlik çalışması yapmak isterken, belediyeye ait çöp kamyonları ve temizlik ekipleri grevdeki işçiler tarafından engellenmişti.
Bu durum içimize sinmiyor
Kordon'da çöp toplayan Cemil Tugay, Anka Haber Ajansı’na şu açıklamalarda bulundu:
“Biz yarın belediye başkanlarımızla bir araya gelip bu durumun devam etmemesi için neler yapacağımızı konuşacaktık. Onun için toplantı yapmak üzere sözleşmiştik. Kordon tarafından geçerken oradaki çöp yığınını görünce, kötü kokusuyla, görüntüsüyle, sağlıksız haliyle içime sinmedi. Arkadaşlarımızı aradım, dedim ki “Lütfen gelin, bunları beraber toplayalım.' Ben sadece birkaç arkadaşımla bu işi yapabiliriz diye düşündüm. Başladık. Sonra esnafımız katıldı, sağ olsunlar. Ardından başka arkadaşlarımız geldi, belediye başkanlarımız geldi. Bugün burada Bornova Belediye Başkanımız Sabri Dere, Balçova, Menderes, gazilerimiz… Hepsi burada. Sağ olsunlar. Hiçbirini çağırmadık, kendiliklerinden geldiler. Yani bu durum hiçbirimizin içine sinmiyor. Biz çalışan arkadaşlarımızı seviyoruz. Onlara saygımız sonsuz, büyük ama sendikayla anlaşamadığımız zaman, belediyenin ödeyemeyeceği bir parayı veremeyiz, bunun devam etmesine izin veremeyiz. Bu mutlaka sonuçlanacak, sonlanacak.
Şu an yaptığımız şehrimize sahip çıkmak
Bugün burada çöp topluyoruz. Sağ olsun halkımız destek veriyor. Meclis üyelerimiz burada, bürokrat arkadaşlarımız burada. Hep beraber bu işi yarın, öbür gün daha fazlasıyla yaparız. İzmir’e sahip çıkarız. Gerekirse bu işi yapmamız gerektiği kadar yaparız. Ama burada görevli olan, belediyenin çalışanı olan arkadaşlarımız Türkiye’de hiçbir yerde verilmeyen ücretleri talep ederek böyle bir göreve devam edemezler. Bu kabul edilemez. Bizim böyle bir tepki göstermemizi herkesin normal karşılaması lazım. Şu anda yaptığımız şey, şehrimize sahip çıkmak. İnsanlarımızın belediyeye olan saygısını kaybetmemesini sağlamak. Bunlar olurken biz evimizde uyuyamıyoruz. İçimiz el vermiyor, rahatsız oluyoruz. Burada şunu da söyleyeyim: Ülke bu haldeyken bunu sessizce karşılamak, kabullenmek bizi daha da rahatsız ediyor. Bu yoksulluktan, işsizlikten, adaletsizlikten çok sıkıldık, çok yorulduk. Bu genç arkadaşlarımızın her biri, aslanlar gibi kendi bölgelerinde mücadele ediyor. Kimse bizden böyle zamanlarda evde oturmamızı, olup biteni kabullenmemizi beklemesin. İtiraz edeceğiz. Gerekirse gecenin bir yarısı da olsa çıkacağız, üzerimize düşeni yapacağız. Kimsenin kötülüğünü istemiyoruz, çalışanlarımızın asla istemiyoruz. Ama bu olacak iş değil. Görmüşsünüzdür, çekmişsinizdir: Dağlar gibi çöp yığılmış her tarafa. Bakın, burası Kıbrıs Şehitleri, esnafın göbeği. Bugün arkadaşlarımız buradan çöpleri toplamaya geldi. Orada sendikacılar önlerinde durmuş, tehdit ediyorlar. Çöpleri toplatmamaya çalışıyorlar. Greve giden, çalışmayan insanın yeri evidir, evidir! Kural budur. Gelip çalışan insanlara engel olamazlar. Böyle bir hukuk düzeni olmaz.”
Sendikanın çalışanları arayıp tehdit ettiğini söyleyen Tugay, “Çalışan arkadaşlarımız bize yazıyorlar, arıyorlar, 'Sendika bizi tehdit ediyor, ne yapalım' diyorlar. 'Kötü olmayın' diyoruz ama bu kadar da ezilmeye izin veremeyiz. O sendika anlaşacak. İnsan gibi bir ücretle, belediyenin ödeyebileceği bir ücretle anlaşacak. Biz de o anlaşmayı imzalayacağız. Herkes işinin başına dönecek. Eğer bu şekilde uzlaşmasızlıkla devam ederlerse, biz de yasal bütün haklarımızı kullanacağız. Ben asla, ne İzmir’i ne İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni, herhangi bir haksızlığa, zulme, tehdide teslim etmem. Bunu herkes böyle bilsin” şeklinde konuştu.
İzmirlilere çağrı
İzmir halkına çağrıda bulunan Tugay, şehre sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek, “İzmirlilerin bu duyarlılığını zaten biliyoruz. Ama böyle bir durumda şehre sahip çıkmak, insanlarımıza sahip çıkmak, yaşadığımız çevreye sahip çıkmak için onlardan bazı beklentilerimiz var. Her şeyden önce attıkları çöplere dikkat edecekler. Çevreyi kirletmemeye özen gösterecekler. Normalde de bunu yapmaları lazım ama böyle zamanlarda daha da hassas olacaklar. Bir de, duraklarda bekleyen vatandaşlarımıza yardımcı olmak isteyenler olursa, belki onları alabilirler, gidecekleri yere bırakabilirler. Hepsinden çok özür diliyorum. Gerçekten çok rahatsızım bu durumdan” ifadelerini kullandı.
Bordroları ben de çıkardım
Tugay, sendikanın kamuoyuna sunduğu bordro belgelerine de tepki göstererek, “Bugün belediye otobüs şoförleriyle ilgili bir şey duydum. Sendika bazı bordrolar çıkarmış. O bordroları ben de çıkardım. Bakın, söyleyeyim, ben de kimin ne kadar maaş aldığını gösteren belgeleri çıkarırım. Sonra diyorlar ki, 'Belediye Başkanı bizim ücretimizi anlatıyor.' Evet, gerekirse gösteririm ama bunu yapmak istemiyorum. Ama o yanlış, yalan yanlış şeyleri insanlara göstermek nedir Allah aşkına? Böyle şey olur mu? Benim de gösterecek borcum var, derdim var. Ama ayıptır diye yapmıyorum. O otobüsleri çalıştırmayan arkadaşlar kendine gelsin. Onlardan başka insanlar da otobüsleri kullanabiliyor. Kanuni hakkımı kullanırım. İnsanları duraklarda daha fazla bekletmeyecekler. İşlerinin başına dönmelerini bekliyoruz. Bunun için sendikanın bizimle uzlaşmasını bekliyoruz” dedi.