Sayıştay kamu zararı tespit etmemesine ve projeleri olumlu bulmasına karşın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatiflerden işlenmiş ürün ve doğrudan alım yapmasını engelleyen bir karar almıştı. Bu karar tepkilere neden olmuş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, “5 yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ politikasına darbe yapılmıştır. Ne çocuklarınızı sütsüz, ne de kooperatiflerimizi öksüz bırakacağız. Bir bedel ödenecekse de ödeyeceğiz” demişti.

Yerel seçimlere sayılı günler kala bir programa konuk olan AKP'nin İzmir adayı Hamza Dağ, seçilmesi durumunda Süt Kuzusu projesine devam edileceğini açıkladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı olan ve daha sonra Bayraklı Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Ulaş Aydın, sosyal medya hesabından AKP'nin İzmir adayı Hamza Dağ'ın bu açıklamasına yanıt verdi.

Dağ'ın Süt Kuzusu Projesi'ne devam edeceğini açıklamasının ardından açıklama yapan Aydın şu ifadeleri kullandı:

"Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sn. Hamza Dağ, çıkmış olduğu bir yayında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı iyi işlerden Süt Kuzusu Projesi'ni devam ettireceğini söylemiş.

Öncelikle kendisine katılıyorum. Süt Kuzusu sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin en büyük ve en özel sosyal projelerinden biridir. Aynı zamanda da çok önemli bir tarımsal kalkınma projesidir. İyi iştir.

Sn. Dağ bu bilgiyi televizyon ekranında ifade ettiğine göre, herhalde projenin detayları ve hayata geçirilmesine olanak tanıyan kanun maddesi hakkında da yeterli bilgiye sahiptir. Yine de izah edeyim...

Süt Kuzusu Projesi; kentteki 1-5 yaş arası çocukların kaliteli süte ücretsiz ulaşabilmesini sağlarken, sütün doğrudan üreticilerden, yani köylülerden kooperatifler aracılığıyla temin edilmesiyle tarımsal kalkınmaya da çok büyük katkı sağlıyor.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 3'üncü maddesinin (a) bendi, tarım ve hayvancılıkla ilgili ürünlerin doğrudan üreticilerden veya ortaklarından ihalesiz olarak satın alınabileceğini ifade ediyor.

5216 sayılı Kanun’un 7’nci maddesine 6360 sayılı Kanun’un 7’nci maddesiyle eklenen ek fıkrada, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabileceği belirtiliyor.

Kanunlar, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneğin kullanılmasını ve dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile engellilere yapılacak sosyal hizmet ve yardımları belediyelerin görev ve yetkileri arasında sayıyor.

Sn. Dağ, "Biliyorum, biz de sürdüreceğiz işte." derse, herkesi yanıltmış olur. Aynı şekilde devam ettirilemez.

Çünkü Sayıştay incelemesi sonucu "saptanan" bulguda, Kamu İhale Kanunu'na atıf yapılarak,  sütün "rekabet" için ihale usulüyle alınması gerektiği yazıyor. Üstelik 2012 yılından beri yürüyen projede 2023 yılında bulgu saptanıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne, "Üreticinin sütünü paketlendikten sonra istisna kapsamında alamazsınız. İhale ile alabilirsiniz.” denildi.

Bu durum gündeme taşındı, pek çok kurum ve kuruluş tepki gösterdi, üretici köylüler protesto gösterisi bile yaptı.

Nihayetinde bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi Süt Kuzusu Projesi’nin sütlerini istisna kapsamında doğrudan üreticilerden, kooperatiflerden alamıyor. Unutmamak gerekir, bu çok büyük bir tarımsal kalkınma projesi.

Bu iyi uygulamanın eskisi gibi devam etmesini istiyorsak, benim bildiğim 192 kez değişen 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nda son bir değişiklik daha yapılmalı. Sn. Dağ buna öncülük edebilir.

Kanunun 3’üncü maddesinin (a) bendinden yerel alan “ürün alımları” ifadesi, “ürün ve mamul ürün alımları” şeklinde değiştirildiği takdirde bu sorun ortadan kalkar.

Dahası kamuya kooperatiflerden katma değerli ürün satın alma imkanı doğar. Bu da kooperatifleri katma değerli ürün üretimine sevk eder.

Özetle köylüler büyük şirketlerle ihale kapsamında rekabet edemez. Bu ve benzeri projeler de devam edemez. Sorunu kaynağından çözmek gerekir."

Editör: Özlem Çimen Durmaz