Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, kamu çalışanları ve emeklilerin geçim krizine karşı korunması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giyecek yardımı ile yakacak ve enerji desteğini içeren bir kanun teklifi sundu.
Teklif; kamu çalışanlarına her yıl ocak ayında bir kez olmak üzere 15 bin TL giyecek yardımı, kamu çalışanları ve emeklilere ise kasım-aralık-ocak-şubat aylarını kapsayacak şekilde yılda 20 bin TL yakacak ve enerji desteği sağlanmasını öngörüyor.
Kanun teklifinin gerekçesinde, Türkiye’de yaşanan geçim krizinin sabit gelirli kesimleri derinden etkilediğine dikkat çeken CHP’li vekil Kılıç, açlık sınırının 29 bin 828 TL, yoksulluk sınırının ise 97 bin 159 TL seviyesine yükseldiğini; en düşük emekli aylığının 16 bin 881 TL’de kaldığını hatırlattı.
“EMEKLİLİK YENİDEN ÇALIŞMA MECBURİYETİNE DÖNÜŞTÜ”
CHP’li Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’de yaklaşık 16 milyon emekli olduğunu belirterek ortalama emekli aylığının 17 bin TL civarında seyrettiğini, bu gelirle kira, fatura ve temel gıda harcamalarının dahi karşılanamadığını vurguladı.
Düşük emekli aylıkları nedeniyle milyonlarca emeklinin yeniden çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Kılıç, çarpıcı bir veriye dikkat çekti:
“2002 yılında yüzde 36,6 olan çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı, Aralık 2024 itibarıyla yüzde 65,7’ye yükselmiştir. Bu tablo, emeklilerin tercihten değil, zorunluluktan çalıştığını açıkça göstermektedir.”
“KAMU GÖREVLİLERİ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR”
Kanun teklifinde kamu çalışanlarının durumuna da geniş bir yer verilerek kamu görevlilerinin önemli bir bölümünün yoksulluk sınırının çok altında gelirle yaşamını sürdürmeye çalıştığı ifade edildi.
Kılıç şunları kaydetti:
“Ortalama kamu personeli maaşları; kira, elektrik, doğalgaz, su, ulaşım ve temel gıda harcamaları karşısında hızla erimekte; kamu çalışanları her ay maaşını hangi zorunlu giderine yettireceğini hesaplamak zorunda bırakılmaktadır. Artan hayat pahalığı artık geçici değil, kalıcı bir yoksullaşma sürecine dönüşmüştür.”
Kamu personelinin yalnızca barınma ve fatura giderleriyle değil, mesleğin gereği olan zorunlu harcamalarla da karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kılıç, giyeceğin kamu çalışanı için bir tercih değil, kamusal hizmetin gereği olan zorunlu bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
“EMEKLİNİN MİLLİ GELİRDEN PAYI SİSTEMATİK OLARAK DÜŞÜRÜLDÜ”
CHP’li Kılıç, emekli gelirlerindeki erimenin yalnızca enflasyonla açıklanamayacağına da vurgu yaptı. 2003 yılında ortalama emekli aylığının asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olduğu, 2025’te ise yüzde 22 altına gerilediğini hatırlatan Kılıç, 2008’de yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun ile aylık bağlama oranlarının düşürüldüğünü, milli gelirden pay alma mekanizmasının ise ortadan kaldırıldığını belirtti.
Kılıç, “Biz bu çöküşü kabullenmiyoruz. Bütçe görüşmelerinde verdiğimiz önergeler reddedilse de… Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğum kanun teklifiyle; kamu çalışanlarına yılda bir kez ocak ayında 15 bin TL giyecek yardımı, kamu çalışanları ve emeklilere 20 bin TL yakacak desteği sağlanmasını öneriyorum” diyerek “Bu bir lütuf değil, emeğin karşılığıdır. Bu bir sosyal yardım değil, sosyal devletin anayasal görevidir” ifadelerini kullandı.
“KAYNAK NEREDE?” SORUSUNA NET YANIT
Teklifin finansmanına ilişkin yaşanabilecek tartışmalara da açık yanıt veren Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
“Kaynak nerede?” diye soranlara açıkça söylüyorum:
Kaynak, bir günde 58 milyon lira harcanan saray bütçesindedir.
Kaynak, örtülü ödenekte nereye gittiği bilinmeyen milyarlardadır.
Kaynak, 5’li çetelere verilen garanti ödemelerindedir.
Kaynak, vergi aflarıyla silinen patron borçlarındadır.
Kaynak, faize aktarılan trilyonlardadır.”
“Bu ülkede kaynak yok değil, kaynak bir avuç azınlık için vardır. Emekliye, işçiye, memura gelince ‘para yok’ denmektedir. Isınmak lüks değildir. Giyinmek lüks değildir. İnsanca yaşamak lüks değildir. Saraylar sıcak, halk donuyorsa; ışıklar yukarıda yanıyor, aşağıda karanlıksa; bu bütçe halkın değil, sermayenin bütçesidir. Biz emeğin tarafındayız. Biz halkın tarafındayız. Ve bu düzen değişene kadar susmayacağız.”



