CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, TBMM’deki bütçe görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güç, bu yıl merkezi bütçeden İzmir’e ayrılan yatırım payının yetersizliğine tepki göstererek, kentten toplanan vergi miktarına kıyasla yatırımların yetersiz olduğunu vurguladı. Güç, ayrıca 2026 yılı için belirlenen asgari ücrete de eleştiriler yöneltti.
“KENTE AYRILAN KAYNAK SADECE 24 MİLYAR TL”
İzmir’in iktidar tarafından ‘üvey evlat’ olarak görüldüğünü belirten Güç, şunları söyledi:
“Bu yıl toplamda 24 milyar TL harcama yapılmış. İzmir’den ise toplamda 800 milyar TL’nin üzerinde vergi toplanmış. Buna karşılık kente ayrılan kaynak sadece 24 milyar TL. Bu bütçe de ağırlıklı olarak tadilat, tamirat işleri ile deprem riski bulunan birkaç okulun yapımına harcanmış durumda. Açıkçası bu tabloyu anlamakta zorlanıyoruz. Önümüzdeki döneme baktığımızda da İzmir’in yine üvey evlat muamelesi görmüş. Trilyonlarca liralık bütçeden İzmir’e neredeyse hiçbir pay ayrılmamış. İkinci çevre yolu için bütçe yok. Halkapınar–Otogar arasındaki tren hattı için bütçe yok.
“İKTİDARDAN BEKLENTİMİZ ÇOK NET”
Bir yandan Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerimizin bütçeleri kısılıyor, bir yandan SGK ve vergi üzerinden mali ve siyasi baskı uygulanıyor, diğer yandan İzmir’e yatırım yapılmıyor. Ama eleştiriye gelince sürekli eleştiriyorlar. Sanki iktidar biziz da muhalefet onlar. Yakın zamanda iktidar olduğumuzda ise biz onların yapıcı bir muhalefet yapmasını bekleyeceğiz. CHP olarak ne kadar baskı yapılırsa yapılsın, ne kadar mali açıdan sıkıştırılırsak sıkıştıralım çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Bu nedenle iktidardan beklentimiz çok net: İzmir’e yatırım yapılması.”
“YANLIŞ KARARLAR ALINIYOR”
Açıklanan asgari ücretin iktidarın ekonomi politikalarının yansıması olduğunun altını çizen Güç, “Kendi yarattıkları enflasyonu dizginlemek için, vatandaşın nasıl geçindiğini düşünmeden asgari ücreti belirlediler. Açlık sınırının altında kaldığı da net bir şekilde ortada. Bu tablo son derece üzücü. Ülkenin geldiği ekonomik durum çok üzücü. Arkadaşlarımız sık sık ‘Bu ekonomi nasıl düzelecek’ diye soruyor. Ekonomi düzelir. Bu ülke çok zengin bir ülke. Coğrafi olarak da son derece avantajlı bir konumdayız. Avrupa’nın, Orta Doğu’nun ve doğal kaynaklarıyla zengin Rusya’nın tam ortasındayız. 1950’lerden bu yana dünyanın 19. büyük ekonomisiydik. Son beş yılda 21. sıraya düştük. Dolayısıyla bu ekonomi toparlanır. Ama ekonominin toparlanması için öncelikle iktidarın değişmesi gerekiyor. Mevcut zihniyet ekonomi yönetemez halde. Yanlış kararlar alınıyor, hatalı politikalar uygulanıyor ve bunun sonucunda bu ağır ekonomik koşullarla karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
