İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Zeki Çağın oldu. Ülke ve İzmir gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Çağın, CHP’de başlayan kongre sürecine yönelik, “Biz bu kongrelerden daha da güçlenerek çıkacağız” dedi.
19 Mart sonrası CHP’yi ve CHP’li belediyeleri sindirmeye yönelik bir süreç olduğunu söyleyen Çağın, “Bir önceki dönem, Sayın Genel Başkanımız Kemal Bey’in liderliğinde bir seçim çalışması yapmıştık. Bu seçim çalışmasında ilk defa ‘iktidara gidiyoruz’ denmişti. Bu iktidarda bakanlıklar konuşulmaya başlanmıştı. Buradan mevcut iktidarın başındaki ‘uzun adam’ bir darbe yedi. Tabii ki bizim örgütümüzde de, kaybettiğimiz seçim bir üzgünlük yarattı. Bir dağılma oldu. Sonra bir değişim rüzgârı esti. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel liderliğinde, 40 yıl sonra biz Türkiye’nin birinci partisi olduk ve bu da ülkede tekrardan umutların yeşermesine sebep oldu. Bu umut çok büyüdü, anketlere yansımaya başladı. Ülkenin birinci partisi baktı, tutulamıyor. Tayyip Erdoğan’ın bir stili var, gözlemlediğim kadarıyla, anketle yatar, anketle kalkar. Anketlerde istediği sonuçlar çıkmayınca ne yapması lazımdı? İlk önce belediyeleri çalıştırmaması lazımdı. Ama bizim belediye başkanlarımız bunu çok başka şekilde değerlendirdi; ‘Bahane üretme makamı değiliz’ dedi. Daha çok halkının yanında olmayı ve halkla ilgili projeler geliştirmeye çalıştı. Baktı ki Erdoğan bunu da aşamadı, sonra dediler ki ‘Kent uzlaşısına sokalım bu işi.’ Ahmet Başkanımızla Esenyurt’la ilgili bir süreç başladı. O süreç aldı başını gitti, Ekrem İmamoğlu’na kadar uzandı, yetmedi; Antalya, Adana, Adıyaman ve en son da İzmir’e geldi. Bugün yapılan anketlerde 9 puan öndeyiz. Şuursuzca saldırıyorlar. Ekrem İmamoğlu’nun iddianamesi daha ortada yok” diye konuştu.
‘Neden AKP soruşturulmuyor?’
Ülkedeki asıl meselenin ekonomi olduğunu ifade eden Çağın, “Bu ülkede hiç kimse yatağa aç girmesin istiyorsanız Saray’ı kapatın. Bunu yapsanız zaten ekonomik krizi çözersiniz. Krizi çözemeyince faşistçe gündemler ortaya koyuyorlar. Neden AKP’li belediyelere hiç soruşturma açılmıyor? Ankara’yı parsel parsel satan Melih Gökçek’in oğlunun kendi kanalında yapmış olduğu bir şeyi ihbar kabul edip burada soruşturma yapıyorsunuz. Sayın Arınç Meclis'te ‘Ankara’yı parsel parsel sattı’ diyor. Sen Melih Gökçek’le ilgili bir şey yapmıyorsun ama dönüp bize diyorsun ki ‘Kooperatiflerde şunu yaptınız.’ Kooperatifler üzerinde tabii ki mağduriyetler var. O dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Bey, eğer deseydi ki müteahhide, ‘Ben size yüzde 60 vereyim, yüzde 40’ını ben alayım’, o gün o proje biterdi. Ama halktan aldığı için ve halkı savunduğu için başkanım ve arkadaşlarımız tutuklu yargılanıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Arkadaşlarımız tertemiz’
İzmir’e yapılan operasyona ve tutuklamalara yönelik konuşan Çağın, şunları söyledi:
“İzmir’deki her bir arkadaşımızın tertemiz olduğunu biliyoruz. Aksini düşünen kimse yok. İzmir İl Örgütü olarak bu operasyonun hukuki değil, siyasi olduğunu da biliyoruz. CHP’nin her bir bireyi, Mustafa Kemal’in askeri olarak halkın yüzünü kara çıkaracak hiçbir hareketin içerisinde olmaz. Ben Tunç Bey ile çok çalıştım. Yıllarca bürokraside üst düzeyde görev aldım. Şunu söylemem gerekir; hiçbir CHP’li hiçbir CHP’li şikâyet etmez, edemez. Örneğin; tutuklu bulunan bürokratlarımızdan biri olan Barış Karcı’dan örnek vermek isterim. O kadar temiz bir insan ki üstümdeki gömlekte leke vardır, onda yoktur. Bugün istese bakanlık yapabilecek düzeyde biridir. Zamanında bizi 397 yıl cezayla yargılayanlar bugün kaçak. Bu da bir proje. Bu kadar siyasallaşmış bir yargı olamaz. Bu ülkenin onurlu, gururlu savcıları var; hiç mi vicdanınız sızlamıyor sizin? Sayın il başkanımız diyor ki: ‘Bana hesabıma para girişini, çıkışını ispatlasınlar; biz bugün topluca bu ülkenin önünde kalkar, özür diler, gerekeni yaparız.’ İktidar, İzmir’in yıldızının parladığını görünce buraya operasyon yaptı. Daha ileri gideceklerini düşünmüyorum. Siyaset hakla, vicdanla yapılır. Birçok arkadaşımız için tutuksuz yargılama kararı verildi, dışarı çıktı. Tüm arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmasıyla ilgili umutlu bir bekleyişimiz var. Bizim yüzümüzü kara çıkaracak hiçbir şey yapmadılar. Bu cumaya kadar ciddi bir tahliye beklentisi içerisindeyiz.”
‘Bizden kardeşlik çıkacak’
İl ve ilçe kongrelerini de değerlendiren Çağın birlik mesajı verdi. Çağın, “Biz bu kongrelerden daha da güçlenerek çıkacağız. Bunlar, her davayla ortaya geldiklerinde davayı bir ay ileri atıyorlar, parti daha çok eleştirilsin, tartışılsın diye. Çünkü istedikleri bu. CHP ailesi olarak, biz bu tartışmaya ne olursa olsun izin vermeyeceğiz. İşlerine geldiği gibi hareket etmeyeceğiz. Bize akıl vermek isteyenler, önce Gül Sokak'ta verdikleri sözleri hatırlayacaklar. Oy vermeyince İzmir’e ceza kesecekler; ama işlerine geldiği zaman ‘CHP İzmir’de böyle oldu’ diyecekler. Biz yemeyiz bunları. Biz artık ufak siyasi anlayışlara izin vermiyoruz. Bizim tek isteğimiz var: Topluma doğru mesaj vererek buradan güçlü şekilde ayrılmak ve ondan sonra Genel Başkanımıza en güçlü destek mesajını vermek zorundayız. Bizden kavga bekleyenler, bizden kardeşlik görecekler. Bizden birlik çıkacak, hoşgörü çıkacak, kardeşlik çıkacak, sevgi çıkacak ve en önemlisi CHP iktidarı için bir mesaj verilecek. O yüzden burada biz AKP’nin ekmeğine yağ sürmeyiz. Tam aksine, onların ekmeğinde biz acı tuz olmaya geliyoruz. Onlar bizden çekinsin; bizim onlardan çekinecek hiçbir şeyimiz yok. Biz, aksakallıların tecrübesinden faydalanıp gençliğimizin enerjisini ortaya koyarak burada çok güzel bir profil oluşturmaya çalışacağız. Ama bu, genel literatürdeki “başımızdaki komutanın” belirlenmesi için önce örgütün kendi içinde karar vermesiyle mümkün olacaktır. Bu ülkenin en büyük makamı; iktidar nimetlerinden hiçbir şekilde faydalanmadan, kapısını açık tutan, bayrağını indirmeyen o kıymetli üyedir. İşte en büyük makam o. Ben bu makama adayım. Bizim tek bir şeyde gözümüz var; iktidar. İktidara gelip o faşist yönetimden kurtulabilmek. O yüzden bizden birlik çıkacak, bizden kardeşlik çıkacak” açıklamasında bulundu.
