TBMM Genel Kurulu'nda konuşan grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, Leman dergisinde yayınlanan karikatüre ilişkin, "Türkiye bu tür acıları çok yaşadı. Bu tür provokasyonlar her zaman yapıldı. Herkes bir şey yaparken bunun sonucunu bilmek zorundadır. 'Ben kimin kutsalına dokunuyorum, hangi mesajı veriyorum' diye düşünmesi lazımdı. O nedenle bu karikatürün bu şekilde yayınlanmasını doğru bulmuyoruz ama aynı zamanda Müslümanız diyenlerin protestolarını da doğru yapmaları gerekir. Türkiye hassas bir dönemden geçiyor. Onun için bu tür protestoların doğru yapılması gerekiyor. Madımak'ta biz bunları yaşadık" diye konuştu.
Niye bundan ders almıyoruz?
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, orman yangınlarına ilişkin, "Üzülerek söylüyorum ki her yıl bu mevsimde bu tabloyla karşı karşıyayız. Niye bundan ders almıyoruz? Yangınla 4 uçak 11 helikopterle müdahale ediliyor, bu yeterli değil. Kış geldiği zaman yine unutuyoruz" dedi.
Bu ülkeyi yönetenler eylem ve söylemlerine dikkat etmeli
Başarır, Leman dergisindeki karikatüre ilişkin, "Yayın organları inançları, insanları kırıp incitecek yazı ve görüntülerden kaçınmalıdır. Bunu her zaman savunduk ve savunuyoruz. Leman dergisi bir açıklama da yaptı. Asıl amaçlarının Filistin'deki katliama dikkati çekmek olduğunu ve yanlış anlaşıldıklarını söyledi. Ama sonraki görüntüler beni dehşete düşürdü. Taksim'de yemek yiyen insanlara saldırdılar. Orada bu insanlar öldürülseydi ne olacaktı? Bu örgüt ne hakla benim polisime tekme atıyor? Bir tek kişi gözaltına alınmıyor ama bugün 22 öğretmen yürüyüş yaptıkları için gözaltına alındılar. Bu ülkeyi yönetenler eylem ve söylemlerine dikkat etmeli" dedi.
Türk yargısı en güvenilmez günlerini yaşıyor
Başarır konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün 19 Mart darbesinin 100. günü. 100 gündür somut delil bekliyoruz. Üzülerek söylüyorum ki bu soruşturmalardan dolayı Türk yargısı en güvenilmez günlerini yaşıyor. Daha bugün İzmir'de basit bir davetle ifadesi alınacak insanlar sabah 06.00'da alındı. Tunç Soyer'in kapısını çaldığında nerede buldunuz? Evinde. Kaçmaz, kaçmıyor bu insanlar işte. Neden itibar suikasti yapıyorsunuz? 2 bine yakın insan gözaltına alındı, temiz eller operasyonu yapıyorsunuz, neden bir tek AK Partili belde belediye başkanı sabah alınmadı? Bu tuhaf gelmiyor mu size? Kirli ellerle temiz eller operasyonu yapamazsınız. Kendinizden, partinizden başlayın. Belediye başkanlarınıza bir bakın. Ülkenin adaletini, hukukunu utanç verici bir yere getirdiniz."
Saygısızlığı kınamamak da başka menfur olayların kapısını aralayacaktır
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Leman dergisinde yayınlanan karikatür kabul edilemez. İnsanların inançlarına saygı duyma mecburiyeti var. Başkasının kutsallarına saygı duyulması gereken noktada özgürlükleriniz biter. Kabul edilemeyecek başka bir konu da o karikatüre gösterilen tepkinin şeklidir. Bu bizim ne inancımızda ne peygamberimizin öğretilerinde böyle bir tepki verme şekli yoktur. Kafelerde oturan insanlara saldırarak 'Kahrolsun laiklik' diyerek bu yapılan saygısızlığı kınamamak da başka menfur olayların kapısını aralayacaktır" dedi.
On tane orman yangını söndürecek uçak alınırdı
Kavuncu, orman yangınlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Geçen hafta bu konuya ilişkin verdiğimiz araştırma önerimiz reddedildi. Nem oranının düşmesi ve küresel ısınmadan dolayı yangınlar artık erken oluyor. 2020 yılında 20 bin 971, 2021 yılında 139 bin, 2022'de 12 bin 799, 2024'te 27 bin 485. Yani son beş yılda 216 bin 718 hektar orman yanmış. Bir filomuz var mı? Yangınlar 5-6 kat artmış, bununla ilgili yeterli tedbirler alındı mı? Bir uçak 10 milyon dolar. Tarım Bakanı 40 milyon dolarlık bir projeye imza atmıştı. 'Türkiye'de ilk elektrikli traktörü yapacağız' demişti. Bu elektrikli traktör nerede? Size on tane orman yangını söndürecek uçak alınırdı."
Türkiye'nin en büyük eksikliği bir türlü hukuk devleti olamamasıdır
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de şöyle konuştu:
"Kutsala olan saygı çok önemli. Ama bir karikatürden yola çıkarak algıyı farklı yönlere çekerek adeta toplumsal barışı dinamitleyen yaklaşımlara da karşı olduğumuzu belirtmek isterim. Dün ortaya çıkan saldırı görüntüleri, bir karikatüre saldırı olarak nitelendirenlerin dönüp bakması gereken görüntülerdir. İnsanlara saldıranlar, ortalığı şiddete boğanlara karşı böyle bir duyarsızlık, hatta polisin 'hoşgörüsü' ne kadar anlamlı, buyrun tartışalım. Bugün Öğretmenler Sendikası basın açıklaması yapmaya çalışırken polisin şiddetiyle, işkencesiyle 29 öğretmen gözaltına alındı. Bu iki fotoğrafa birlikte baktığınızda buradaki niyeti de anlıyorsunuz. Bir ülkenin bakanı böyle bi durumda itidal çağrısı yapar. Ama biz dün akşam bırakın itidali insanları galeyana getiren çağrılara tanıklık ettik."
Yargının rezaleti, siyasetin de sefaleti budur
Temelli, "Türkiye'nin en büyük eksikliği bir türlü hukuk devleti olamamasıdır. Yargıdaki gelişmeler her geçen gün hukuk devletinin inşasına karşı gelişmeleri yok ediyor. Bu belediye başkanlarına yönelik gözaltı operasyonları neyi amaçlıyor? Bu insanlar neden şafak operasyonu ile gözaltına alınıyor? Kobani davası 32 bin sayfa, çöp bir gerekçeli karar. Bu denli vicdansızlık olur mu? Yargının rezaleti, siyasetin de sefaleti budur" dedi.
Temelli orman yangınlarına ilişkin ise, "Bu yangınlar iradi olarak çıkartılıyor. Yangınların gerçekleştiği yerlerde sonrasında ağaçlar değil, oteller yeşeriyor. Sonrasında madenler yeşeriyor ama tekrar ağaç yeşermiyor. Bu orman yangınlarıyla ilgili defalarca araştırma önergesi verdik. Vatan dediğiniz şey zaten ormanlardır, iklimidir, doğasıdır. O kadar vatanseverseniz niye bu orman yangınlarına engel olmuyorsunuz?" ifadelerini kullandı.