Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı, 9 Eylül İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü ve CHP’nin 102’nci kuruluş yıldönümünü kutlamak ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanmasına tepki göstermek adına il başkanlığından Cumhuriyet Meydanına yürüdü. Yürüyüşte, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ali Alan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, İlçe Başkanları, İlçe Belediye Başkanları, partililer ve yurttaşlar yer aldı.
Tören kapsamında meydandaki Atatürk anıtına çelenk bırakılırken, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ali Alan, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay bir de konuşma gerçekleştirdi.
Alan konuşmasında, “Bugün bir milletin makus talihine son verdiği ve tarihe altın harflerle yazılmış 2 günü birlikte yaşıyoruz. Dünya siyaset tarihinde hainlere hadlerini bildirmiş ve cephelerde kurulmuş tek siyasi parti olan CHP’mizin 102’nci kuruluş yıldönümünde bir aradayız. Yine İzmir’imizin 103’üncü yılında, başta Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnetle anıyorum. 15 Mayıs 1919’da Konak Meydanında Gazeteci Hasan Tahsin’in ilk kurşunu atmasıyla başlayan direnişimiz, yine Konak’ta Yüzbaşı Şerafettin’in bayrağımızı göndere çekmesiyle sonuçlanmıştır. O günden bugüne bize uzanan her kirli eli kıran, Mustafa Kemal’e dil uzatan herkesi, her haini kendi karanlığında boğan İzmir vardır. İzmir ve CHP’nin kurucu kadroları Kurtuluş Savaşını bitiren ve başlatanlar olarak başladıkları hiçbir işi yarım bırakmamıştır. Bizler de iktidar yürüyüşümüzü taçlandırmadan durmayacağız. Yok olmanın kıyısından bu vatanı kurtararak güçlü ve modern bir cumhuriyet kuran kahraman ordumuzun İzmir’in kurtuluşuyla taçlandırdığı zafer ne kadar konuşulursa azdır. Bu zaferin ardından devletin kurulması, meclisin açılması ve milletin iradesinin yönetime yansıma içinse atılan en önemli adım CHP’nin kurulmasıdır” ifadelerine yer verdi.
“Siyasi tutsaklarımız dışarı çıkacak”
İktidarın Atatürk ve onun mirasına sahip çıkmak gibi bir derdi olmadığını, milli iradeye darbe yaptığını kaydeden ve tüm siyasi tutsakların dışarı çıkacağını söyleyen Alan, “Ancak maalesef günümüz iktidarı bizim gibi düşünmüyor. Cumhuriyetin en büyük emaneti olan milli irade ve o iradenin seçtiklerini adeta ihanet edilmektedir. Sarayın iktidarının Türkiye’nin birinci partisine yargı sopasıyla diz çöktürmeye çalıştığını, demokrasiyi yok saydığını, Türkiye’yi rezil etmek pahasına utanılası günler yaşattığını hepiniz görüyorsunuz. Kendi halkından korkan, CHP birinci parti olduğu için her türlü baskıyı yapan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Gözü dönmüş, şuurunu yitirmiş, yerel seçimde milletten yediği tokadın hesabını almaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı adayımız ve İBB Başkanımız İmamoğlu ve 16 belediye başkanımızı tutukladılar. O da yetmedi. Dünyanın hiçbir yerinde tutuklama sebebi olmayacak gerekçelerle, CHP İzmir İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu ve önceki dönem İzBB Başkanımız Tunç Soyer ile birçok yol arkadaşımızı tutukladılar. İl Başkanımız siyasi tutsak olarak tutulduğu cezaevinden inşallah çıkacak ve aramıza katılacak” diye konuştu.
“Sandıkla geldiler sandıkla gidecekler”
AKP iktidarının sandıkla gideceğini söyleyen Alan, “Tüm yasadışı ve parti devleti uygulamalarıyla birlikte içimizden çıkan ve gerçek yüzlerini 5 bin polisle kayyım olmak için İstanbul’da baskın düzenlediğinde tanıdığımız hainlerle de mücadele etmek zorundayız. Şimdi, kurtuluşun ve kuruluşun partisinin İzmir İl Örgütü olarak dünyaya haykırıyoruz hem sarayın uşaklarına hem de hainlere ilan ediyoruz ki bizim bir İstanbul İl Başkanlığımız vardır ve başkanının adı da Özgür Çelik’tir. Hiçbir ısmarlama mahkeme kararı, bir haini kayyım atatmanız bu gerçeği değiştirtmez. Partisini ve partilisini sırtından hançerleyeni tarih yazacaktır. CHP İstanbul İl Örgütümüzün ve İl Başkanı Özgür Çelik’in yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Kötünün daha kötü ve hainin daha hain olacağını, AKP sebebiyle yargının bağımsız olamayacağını biliyoruz ama bizler İzmirliyiz. Topla, tüfekle işgale gelmiş düşmanı bozguna uğratmış Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Bir avuç iktidar sarhoşu ve sarayı kaybetmemek için her baskıyı yapan zihniyete karşı asla geri adım atmayız. Sonları bellidir. Sandıkla geldiler, sandıkla gidecekler” dedi.
“Bizi parti olarak çok yordular”
Cumhuriyet Halk Partisinin operasyonlarla çok yorulduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Bizi parti olarak çok yordular. Nice seçimlerde sokak sokak gezdik, dolaştık, bir şeyler anlatmaya çalıştık. Meydanlarda mitinglerdeydik, sabaha karşı seçim sonuçlarını bekledik. Ama Türkiye'yi kurmuş olan bir partinin üyesi olarak ne demek Türkiye'yi kurmak, gerçekten Türkiye'yi CHP kurdu biliyorsunuz. Sivas'ta 4 Eylül günü toplandıkları zaman Atatürk o gün Anadolu'yu işgal edenlere karşı kurulmuş olan tüm dernekleri bir çağı altında topladı. Onun bir siyasi parti, örgüt kurmak ve o örgütü bu ülkeye demokrasi getiren yapı olarak çalıştırmak üzere kurdu. Önce TBMM kuruldu, sonra Kurtuluş savaşı gerçekleştirildi. 9 Eylül'de savaş kazanıldıktan sonra Cumhuriyeti kuracaklarını ilan ettiler. 9 Eylül günü de CHP'yi kurdu ve onun üzerine inşa ettiği demokrasiyi, 6 ilkeyi de belirleyerek Türkiye'yi kurdu. O günden bugüne mücadelenin içindeyiz” diye konuştu.
“Yorulmaya hakkımız yok”
Tugay, CHP’de mücadele veren neferlerin yorulmaya hakkı olmadığını söylediği konuşmasında, “Biz bir şeyleri savunuyoruz ve birileri de bizim değerlerimizi yok etmeye çalışıyor. Ayrı ayrı mücadeleler gibi görünüyor ama bilimin karşısına hurafeyi koymaya çalışıyorlar. Eğitimi değersizleştirmeye çalışıyorlar. Kadınlarımıza Mustafa Kemal Atatürk erkekler kadar eşitsiniz dedi ama o günden bugüne kadınların erkeklerle eşit olmasını içine sindiremeyenler var. Onları hor görmeyi yaşamdan uzaklaştırmayı görev bilenler var. CHP ve onun kurucusu olmasaydı ne bugünkü siyasi yaşam ve seçme ve seçilme hakkı olurdu. Bizler hâlâ mücadele veriyoruz. Hâlâ çağdaş bir devletin mücadelesini veriyoruz. On yıllar önce temelleri atılmış olmasına rağmen Adalet mücadelesi veriyoruz. Ve her defasında yalan ve iftirayla çıkıyorlar. Satın aldıkları insanlara yalan söyleterek yollarına devam etmeye çalışıyorlar. Bizler tam bağımsız Türkiye mücadelesi yapıyoruz. Ne demek bu? Türkiye bu kadar borçlanmalı mıydı? Her şey yabancılara bağımlı halde mi olmalıydı? Bizler bu ülkenin bağımsızlığını savunduk, eşitliği savunduk, özgürlüğü savunduk. On yıllardır bunlarla mücadele ediyoruz. Hepimiz çok yorulduk ama zaman zaman sokakta karşılaştığımız insanların elimizi tutup sakın vazgeçmeyin denizlerimi birçok kez yaşadım. O yüzden yorulmaya hakkım olmadığını düşünüyorum. Çünkü bizden daha fazla çalışan ve yorulanlar var” ifadelerine yer verdi.
“İmamoğlu’nun bize verdiği umudu yere düşürecek miyiz?”
Tutuklu yargılanan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendilerine verdiği umudu yerde bırakmayacaklarını belirten Tugay, “Ekrem Başkanı cezaevine koydular, ne zaman çıkacağını bilmiyoruz. Onun bize verdiği umut yok mu oldu? O umudu yere düşürecek miyiz? O umudu ne olursa olsun korumaya devam edecek miyiz? Bu duygunuzu ve düşüncenizi bütün vücudunda hissediyorsunuz. Çünkü yurttaşlarımızın, Türkiye Cumhuriyetinin dört bir köşesinde yaşayan yurttaşlarımızın size ve CHP’ye ihtiyacı var. Türkiye CHP’ye ihtiyacı var ve hangimizi hapse atarlarsa atsınlar içimizden her zaman yeni İmamoğulları çıkarır mıyız? Bir gider bin gelir miyiz? Böyle olmamız gerek. Öyle ki sadece birkaçımızı tutuklayarak bizi engellemeye çalışacaklarını düşünmesinler” dedi.
“İktidar olacağımıza inanmayan CHP’de kalmasın”
Tugay, CHP’nin iktidar olacağını ve buna inanmayan kimsenin partide kalmaması gerektiğini söylediği konuşmasında, “Bugün kazanacağımız ve yarın kazanacağımız zaferlerle gurur duymamız gerekiyor. Artık sadece geçmişten değil bugün son damlasına kadar vücudumuzdaki sıvıyı tere dönüştürüp sadece çalışarak, dokunmadık insan bırakmayarak, gururla, onurla, dürüstlükle çalışarak bütün vatandaşlarımızın bize inandığı bir yolda yürümeliyiz. Ve ne zaman isterlerse o zaman bu milletin önüne sandık koyduklarında o günün sabahında ya da gecesinde kazandığımız zaferle Türkiye için yeni bir dönem başlatmanın gururunu yaşatmak istiyorum. Buna inanmayan CHP’de kalmamalıdır. Bu zafere inanmayan varsa CHP’de kalmasın. Tıpkı 26 Ağustos’ta başlayan büyük taarruzda olduğu gibi…” dedi.
“Parti olarak zor günler geçiriyoruz”
Konuşmasının başında tutuklu bulunan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu selamlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Bakan, “Bugün 9 Eylül benden önce hem belediye başkanımız hem il başkanımız düşüncelerini paylaştı. Parti olarak zor günler geçiriyoruz. 8 Eylül’de 5 bin polis ile il başkanlığımız ablukaya alındı. Bu dünyanın en zayıf demokrasisinde bile seyredildiğinde Türkiye ile ilgili fikir veriyor. CHP’li demeye bin şahit lazım birini kayyım atayarak partimize gönderdiler. Belediye başkanlarımız, il başkanımız cezaevinde. Partimiz yargı kuşatmasında. Bizi yolda görenler diyor ki; zor iş yapıyorsunuz. Özgür Özel’i çok taktir ettiklerini söylüyorlar. Bu tür durumlarda benim aklıma, bize 9 Eylülleri yaşatanlar yani Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları geliyor. Biz hangi koşullarda cumhuriyeti kurduk? Çetmili Kara Ali Çavuş, Balkan Harbi’nde savaşmaya başlamış, 8 yaşında bıraktığı oğlu ile Dumlupınar’da karşılaşıyor. Ve oğlunun kucağında şehit oluyor oğlu Mehmet Onbaşı da 9 Eylül şehit oldu. Şerife Bacı’yı hatırlıyorum. Miralay Bey’i hatırlıyorum... Atatürk’e tepeyi yarım saati sonra alacağını bildirmesine rağmen alamayınca kalbine kurşun sıkan Reşat Bey’i hatırlıyorum. Onların verdiği mücadeleden daha büyük bir mücadele vermiyoruz. Biz bugün de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının mücadele azmi ile mücadele etmeliyiz”