CHP’nin 39’uncu Olağan Kurultayı, “Şimdi İktidar Zamanı” sloganıyla 28, 29, 30 Kasım’da Ankara Arena Spor Salonu’nda yapılacak. Salon dışına kurultay sloganının yer aldığı pankartlar yerleştirilirken içeride sahne kurulumu, platformlar ve oturma düzenine ilişkin çalışmalar devam ediyor. Ekipler çalışmalarını sürdürürken CHP Halkla ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, hazırlıkları yerinde takip etti. Bulut, hazırlıklara ilişkin şunları söyledi:

"PARTİ PROGRAMIMIZ İLE HALKIN KARŞISINA ÇIKACAĞIZ"

“Pazartesi başladık hazırlıklara. Cuma gününe kadar salonumuz hazır olacak. Şu anda büyük bir ekran hazırlığı devam ediyor. Sloganlarımız keza asılmaya başladı. Gençlik Kolları, Kadın Kollarımız sloganları hazır, çalışmaları var. Sürprizlerimiz var kurultay günü. Sonuçta cuma günü başlayacak kurultayımız. Cuma günü, diğer kurultaylardan farklı olarak parti programının onaylanması var. Uzun zamandır yapılan bir çalışma parti programı, bir yılı aşkın bir süredir. Hem toplumun tüm kesimlerinden kendi sorunlarına ilişkin bilgiler alındı. Bu hazırlanan taslak metin CHP’nin kuruluş haftasında, 4-9 Eylül tarihleri arasında hem akademisyenler hem parti örgütümüz hem de toplumun bu konulara vakıf insanları tarafından yeniden ele alındı, bir taslak haline geldi, son rötuşlar verildi. Cuma günü de bu sunulacak delegelerimizin onayına. Şayet delegeler parti programını onaylarsa seçim hazırlığının ana, temel noktası bir parti programı olarak halkın karşısına çıkacağız.

“TÜM MYK ÜYELERİ KENDİ ALANLARINDA SUNUM YAPACAK”

O gün, parti programının birkaç gün önce mail göndermemize rağmen sunumu yapılacak. MYK üyelerimiz kendi alanında her konu başlığı altında bir MYK üyemiz parti programının sunumunu yapacak. Ardına da partililerimiz, kurultay delegelerimiz parti programına ilişkin fikirlerini söyleyecek ve günün sonunda da onaylanacak. Tabii parti programıyla birlikte tüzük değişiklikleri de var. Onlar da yine onaylanacak. Aslında bu parti içi bir mesele. Gerek parti programının dışarıdan alınan bilgiler ışığında netleştirilmesi gerekse tüzük, kapalı bir toplantı olacak, yani seyircisiz. Ama ertesi günü, büyük bir coşkuyla bildiğimiz klasik kurultayı gerçekleştireceğiz. Genel Başkanımız buradan delegelerimize ve partilerimize selamlama yapacak. Ardından da konuşması için sahneye çıkacak. Ve cumartesi günü birinci gün bir hazırlık, çalışmalar yapılacak ama ikinci gün de kurultayımızı bir coşkuyla gerçekleştireceğiz.

“KURULTAYDA ONAYLANACAK PROGRAMIMIZLA İKTİDARA HAZIR OLDUĞUMUZU GÖSTERECEĞİZ”

Ana tema söylediğiniz gibi, ‘Şimdi İktidar Zamanı’. Özellikle 19 Mart'tan bu yana ciddi bir mücadele var parti içerisinde. Bunu toplum da görüyor. Haftada en az iki mitingimiz var. Keza her gün bir mahkememiz var. İddianameler çıktı. Bundan sonraki süreçte mahkemeler ya da soruşturmaların konusu ediliyor. Ama sonuçta biz bir partiyiz. Son seçimlerde birinci parti oldu ve şu anda da anketlere baktığımızda birinci parti olma hüviyetimiz devam ediyor. Bu şu anlama geliyor: Bu ülkeyi yönetecek parti artık CHP. İlk seçimlerde sandıkta vatandaş bu görevi verecek. Peki biz hazır mıyız? Sadece mücadeleyle, sadece durum tespitiyle, sadece yaşadıklarımızı anlatmayla bu iş olmaz. Peki biz ne öneriyoruz? İşte tam bu noktada bu kurultay bizim için çok kıymetli. Parti programımız onaylandıktan sonra, hükümet programına dönüşen bir parti programı anlatımı ve çalışması olacak. Vatandaşlar artık gittiğimizde, ‘Emekli sizin durumunuzu biliyoruz, yaşadıklarınızı biliyoruz, insani bir ekonomik ortamda yaşamadığınızı biliyoruz ama çözümümüz şu’ diye ifade edeceğiz. Öğrenciye keza aynı şekilde. Toplumun tüm kesimlerine. Çünkü şu an Türkiye'de çok küçük bir zümre dışında, küçük bir azınlık dışında herkes sıkıntı çekiyor. Onların hepsinin ilacını CHP bu programıyla sunacak. Diyeceğiz ki ‘Var bir çaresi. Yaşadığımız tüm sorunların farkındayız, biliyoruz ama çaresi de şu.’ Biz bu kurultaydan sonra bu çareyi anlatmaya başlayacağız. İktidar olduğumuzu, iktidara hazır olduğumuzu ifade etmiş olacağız.”

“KADROLAR YENİLENECEK, GÜÇLENECEK, BÜYÜYECEK”

29 Kasım Cumartesi gerçekleşecek PM seçimlerinin ardından belirlenecek MYK ve yeniden şekillenecek gölge kabineye ilişkin de bilgi veren Bulut, şunları söyledi:

Cumartesi günü genel başkan oylaması olacak. Pazar günü de parti yönetimi, PM diye ifade ettiğimiz. Burada elbette yeni kadrolar olacak. Ama geçmiş dönemle mukayese açısından bakılırsa bu defa kadroların genişlemesi tarifi daha oturur bence. Yenilenmekten ziyade büyüme diye tarif edebiliriz. Çünkü bu kadrolara bu kurultaydan sonra Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin ekibi de dahil olmuş olacak. Bir tarafıyla PM seçilecek, bir tarafıyla da kurultaydan hemen sonra da Cumhurbaşkanlığı Ofisi kendi bakanlıkları altında bir çalışma yapısına dönüşecek. Bu şu anlama geliyor: Yeni PM üyelerimiz olacak, yeni Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nde çalışan arkadaşlarımız olacak. Kadrolar yenilenecek, güçlenecek, büyüyecek. Türkiye'yi yönetmeye dair parti programımız, hükümet programımız hazır. Teorik olarak bunlar yazılı bir şekilde. Ama bunları kim uygulayacak? Elbette bu kadrolar gösterecek. Büyük bir ihtimalle bu kadrolar seçime gidecek. Biz en azından vitrinimizi de ortaya çıkartmış olacağız. CHP hangi alanda, kimle bu ülkeyi yöneteceğini bir anlamda ifade etmiş, göstermiş olacak. Gölge kabineyi daha güçlendireceğiz. Gölge kabineyi daha işlevli hale getirmenin formüllerini arıyoruz. Eğer kurultayda o onay alınırsa gölge kabine bundan sonra daha görünür hale gelecek.”

“SON BİR YILDA 20 YILLIK BİRİKİM SAĞLADIK”

Burhanettin Bulut, kurultay salonunu renklendirecek çeşitli görsel hazırlıkları ise şöyle anlattı:

“İmza sayımız 24 milyonu geçti. Onu bir şekilde kurultayımıza getireceğiz. Biraz sürpriz kalsın. Bir sergimiz olacak kendi fotoğrafçı arkadaşımız Alp Eren'in fotoğraf karelerini sergileyeceğiz. Ama asıl önemlisi şu: Biz bu son bir yılda neredeyse 10 yıllık, 20 yıllık bir birikim sağladık mücadele açısından, görsellik açısından. Onların bir kısmını sergilemeye çalışacağız kısa kısa videolarla. Genelde bir-iki dakikalık videolar hazırlanır ama o iki yılı saatlere sığdıramıyorsun. Büyük bir mücadele yaşanıyor. Türkiye'de, CHP’ye yapılan her müdahale aslında Türkiye'nin demokrasisine yapılan bir müdahale, Türkiye'yi yoksullaştıran bir müdahale, insanların huzurunu kaçıran, gelecekle ilgili endişelerini arttıran bir müdahale diye. Yani CHP’ye değil, Türkiye'nin geleceğine yapılan müdahaleler diye ifade ediyorduk. Burada göstermeye çalışacağız. Çok fazla birikmişlerimiz var. Ama bir şekilde fotoğraflarla, videolarla bunu göstereceğiz. Müzik de keza de aynı şekilde. Çok fazla birikmiş durumda. Çok yeni şeyler belki olmayabilir ama en azından bu kısa tarihte ne kadar uzun olduğunu fark ettirmeye çalışacağız. Çünkü o kadar ciddi bir mücadele var ki...

“BİR AİDİYET OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ”

10 yılda yapılmayan miting, bu bir sene içerisinde yaşandı. Ergenekon-Balyoz dönemlerinin daha fena hukuki bir darbe yaşanıyor. Bir tarafıyla Türkiye'de hemen hemen nasibini almayan hiçbir kesim yok. Bu baskıları en azından bu kurultayda göstermeye çalışacağız. Burada bir aidiyet oluşturmaya çalışıyoruz aslında. Bir tarafıyla mücadele buna devam edeceğiz. Çünkü iktidar belli ki seçimlere kadar bu baskıyı devam ettirecek. Ama bir tarafıyla da bu ülkeyi yönetecek, o güveni verecek de kadrolarımızı çıkartmaya çalışacağız.”

“BİR RAKİP ÇIKMAYACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR”

Bulut, Genel Başkan Özel’in karşısına rakip çıkıp çıkmayacağı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Şu andaki görüntü bir rakibin çıkmayacağını gösteriyor. Elbette CHP’de muhalefet hep olmuştur. Belki de CHP’nin 100 yılı aşkın bir parti olmasının temel gerekçesi de bu dinamikliktir. Bunlara şaşırmıyoruz da. Aday olmak için her türlü imkan var. Yani tüzük kuralları gereği her an birisi, ‘Adayım’ diye çıkabilir ama şu anda öyle bir görüntü yok. Biz çok olağandışı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi olağandışı bir dönemde kimin, nerede görev aldığından ziyade, bu meseleye sahip çıkması çok kıymetli. Yani illaki PM’de görev alması gerekmiyor, milletvekili olması gerekmiyor. Bu saldırılar sadece CHP’ye değil, Türkiye'nin demokrasisine saldırı. Türkiye'de huzur kaçtığı zaman herkesi dahil ediyorsun buraya. Hiçbir muhalefeti dahil etmiyor. Bakın, iddianameye diyor ki ‘İktidarı almak için bir oluşum içindeydiler.’ Bahsettiğiniz 100 yıllık bir kurucu parti. Siz buna bile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir rakip diye gördüğünüz için cezalandırıyorsanız o zaman Türkiye'de hiç kimse muhalefet edemez, hiç kimse ağzını açamaz. Keza basından görüyoruz bunu. Fatih Altaylı'nın mahkemesi bugün sonuçlandı.

Öcalan ziyareti sonrası İlk MGK toplantısı tamamlandı
Öcalan ziyareti sonrası İlk MGK toplantısı tamamlandı
İçeriği Görüntüle

“GÖREV ALSIN ALMASIN HER CHP’LİNİN BİR SORUMLULUKLA DAVRANMASI GEREKİYOR”

O nedenle bu kurultaya da biraz o mahiyette bakmak lazım. Görev alsın almasın her CHP’linin bir sorumlulukla davranması gerekiyor. Türkiye'de bu gidişattan rahatsız olanlar var. İç kargaşa varmış gibi bir ortam yaratmaya çalışanlar var. Sürekli yalan iftiralarla partiyi karalamaya çalışanlar var. Ama bunların hepsinin sebebini biliyoruz. İktidar gitmeden önce olabildiğince her türlü gücünü kullanmaya çalışıyor, tüm imkanlarını, devlet kurumlarını. Bakın TRT’nin bile yaptıkları yayınlar ortada. O yüzden de parti arkadaşlarımızın bu aidiyetle davranacaklarına inanıyorum. Burada kim görev alırsa diğer arkadaşımızın da o görevdeymiş gibi çalışacağına inanıyorum.”

Kaynak: ANKA