Hakkında 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası talep edilen Alan’ın, “Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması ise bugün Küçükçekmece 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya hayvanseverler yoğun ilgi gösterdi. 14 yaşında öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi Yasemin Minguzzi’de destek için adliyedeydi. Mahkeme salonu önünde; “Burak Alan’a en ağır ceza”, “Cezve için buradayız”, “Sokaklarda katil istemiyoruz”, “Korkma, korkmuyoruz. Cezve için susmuyoruz”, “Hayvana, insana, yeryüzünde özgürlük”, “Emsal karar istiyoruz” şeklinde sloganlar atıldı.
Sanık Alan, duruşmaya tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS ile bağlandı. Duruşma, sanık Burak Alan’ın avukatı duruşmaya bir saat kala görevinden çekildiği için yeni savunma avukatı atanana kadar başlamadı. Saat 13:44’te kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Alan’ın iddianameye karşı savunması alındı.
"Kendimde değildim"
Hakim sanığa, “Kedinin seni tırmaladığına ilişkin bir rapor yok. Nereyi tırmaladı?” sorusunu yöneltti. Alan, “Bileğimin içinde açık bir yara vardı. Belki tırmaladı, belki tırmaladı.” şeklinde yanıtladı. Hakim, “Kedinin tırmaladığını iddia ediyorsun ama kediye karşı neden bu kadar ağır bir eylem gerçekleştirdin?” şeklinde soruyu da yöneltti. Sanık Alan, “Kendimde değildim. Emniyet ve savcılıktaki beyanlarım geçerli değil çünkü, o sırada kendimde değildim. İddianame elime gelince ben de olanlara inanamadım.” dedi. Yasemin Minguzzi ise “Allah belanı versin senin iblis” diyerek bağırdı. Hakim Minguzzi’yi uyardı.
"Kasıtlı bir cinayet bu"
Ardından gözyaşları içinde savunması alınan Cezve’nin sahibi Serpil Daşçı, “Annesi benim binama doğum yaptı. Annesi vefat edince ben evime aldım. Baştan sona yalan söylüyor. Cezve benim evimde büyüdü. İsmi var, bir canlı, duyguları var. 6 yaşına kadar gelmiş. Ben onu severek büyüttüm. Annesi öldükten sonra hep benim evimdeydi. Olay günü evdeydim. Boya badana yapmaya gelmişlerdi. Cezve dışarı çıkmıştı. O ara ne olduysa bu şahısla karşılaşıyor. Cezve’yi istese dışarda severdi ama alıp içeri sokuyor. Kasıtlı bir cinayet bu. Beni komşumuz aradı. Cezve’nin orda olduğunu ve başına gelenleri anlattı. Daha sonra güvenlik kameralarını izledik. Arkadaşım vermiş son suyunu. Sokak kedisi olsa bile bu muameleyi görmesi gerekir mi?” diye sordu.
"Görüntü inceleme tutanağı eksik"
Müşteki avukatı Hilal Koçak ise, “Hem bir avukat hem de bir hayvansever olarak beyanda bulunmak istiyorum. Sevilmeye çok alışık bir kediydi. Olay günü de böyle sandığı için sanığın eline düştü. Görüntü inceleme tutanağı eksik. O yüzden tek tek söylemek istiyorum. Yaptığı şeyi kulakları duysun istiyorum” diyerek olay anına ait görüntüleri ayrıntılı şekilde anlattı. O sırada salonda bulunanlar gözyaşlarını tutamadı.
Savunmasına devam eden Koçak, “Bilinçli olarak kapalı yerde eylemi yapmış, Cezve’nin kaçamaması için... Ülkemizde hayvana verilen kıymet belli. Sizden indirim talep etmek amacıyla bu şovu sergilemektedir. Verilecek en üst hadden ceza talep ediyoruz. Emsal bir karar istiyoruz.” dedi.
Karar belli oldu
Hakim, Cezve’nin katledildiği görüntüleri duruşma sırasında yeniden izledi. Bu süre zarfında izleyiciler ve taraflar gözyaşlarını tutamadı. Ardından savcılık, esas hakkında mütalaasında sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Alan, mütalaya karşı yukardaki beyanlarını tekrarladı. Hakim, sanık Burak Alan hakkında iyi hal indirimi uygulanmaksızın 3 yıl 8 ay hapis cezası hükmederek sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
“Bu dosya kapsamında karardan memnunuz”
Duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan Serpil Daşçı karardan memnun olduğunun söylerken avukat Hilal Koçak ise şöyle konuştu:
Hayvanları koruma kanununda maalesef ki cezalar çok az. İnfaz yasasına göre neredeyse yatarı dahi olmayan cezalar veriliyor. Ancak, Cezve şimdiye kadar en yüksek ceza verilen dosya oldu. 3 yıl 8 ay ceza verildi, hiçbir indirim yapılmadı. Aynı zamanda daha önce de suç işlediği için daha ağır bir infaz uygulanacak. Biz bu dosya kapsamında karardan memnunuz ancak, hayvanları koruma kanununda cezalar arttırılmalıdır. Yoksa biz daha çok böyle gelip gideriz...