Buca Belediyesi’nde maaş krizi sürüyor. Belediye yönetiminin sendika ile imzaladığı taahhütnameye uymaması ve yatırılması gerekirken ödemelerin yapılmaması sonucunda işçiler iş bıraktı.
DİSK Genel-İş İzmir 6 No’lu Şube, ekim ayı maaşının tamamı ile geriye dönük TİS farklarının 30 Kasım’da ödenmesi gerekirken hiçbir ödemenin yapılmadığını duyurdu. Belediyeye verilen 5 günlük opsiyonun da dolmasına rağmen herhangi bir ödeme gerçekleşmediği aktarıldı.
Kasım ayı maaşını da alamayan Buca Belediyesi’nde örgütlü DİSK Genel-İş İzmir 6 No’lu Şubeye bağlı işçiler, iş bırakma eylemine ikinci gününde devam ediyor.
EYLEM İKİNCİ GÜNÜNDE
Eylem nedeniyle ilçede özellikle temizlik hizmetleri başta olmak üzere aksamalar yaşanıyor.
Eylemin ikinci gününde Buca Belediyesi emekçileri belediye binası önünde toplanarak “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Birleşen işçiler asla kaybetmez” sloganları attı.
“EKMEK MÜCADELESİ NAMUS MÜCADELESİDİR”
DİSK Genel-İş İzmir 6 No’lu Şube Başkanı Değer Yıldız, eylemin yarın da devam edeceğini belirterek işçilere şunları söyledi:
“Ekmeğiniz, onurunuz, geleceğiniz için verdiğiniz mücadelede hepinizin eline emeğine sağlık. Yarın buraya geldiğinizde gelmeyen arkadaşlarınıza aynen şunu söyleyin: Biz ekmek mücadelesi veriyoruz. Ekmek mücadelesi namus mücadelesidir. Bu yüzden biz ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için haklarımızı alana kadar direnmekten, buraya gelmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Eninde sonunda biz kazanacağız. Yarın eylemimize aynı şekilde devam ediyoruz.”
İŞÇİLER FATURASINI, KİRASINI ÖDEYEMEDİ
Sendikanın dün yaptığı basın açıklamasında, işçilerin ev kiralarını ve su faturalarını ödeyemediğine ilişkin sözler gündem olmuştu. Dünkü açıklamada “Şu anda Buca’da yaklaşık 2 bin işçi kardeşimizin yüzde 99’u tefecinin eline düşmüş, hacizlik olmuş, ev sahibiyle sorun yaşıyor; birçoğu evine bile gidemiyor, çocuğunun yüzüne bakamıyor. İZSU birçok işçinin suyunu, faturasını ödeyemediği için kesti. Çalıştığımız belediye hem maaşımızı ödemiyor hem de su faturasını ödemediğimiz için suyumuzu kesiyor. Böyle bir adalet, böyle bir düzen olabilir mi?” denilmişti.
