GİZEM TABAN/ İZ GAZETE- Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB) çatısı altında örgütlenen taşeron belediye işçileri haklarını istiyor. Türkiye genelindeki belediyelerde örgütlü taşeron işçiler, 14 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine dikkat çekerek 575 bin belediye şirket işçisinin haklarına ve taleplerine yönelik hiçbir siyasi partinin çalışması olmamasını eleştirerek çağrı yaptı. 

manşet2-11

Hakkımızı istiyoruz

TABİB İzmir Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada taşeron belediye işçilerinin yaşandığı sorunlara ve taleplerine değinildi. Yapılan açıklama şöyle: “2018 yılı itibariyle başlayan 696 Sayılı KHK şirket işçiliği, Yüksek Hakem Kurulu Toplu İş Sözleşmesi hükümleri dayatmasıyla 2 yıl boyunca özgür Toplu İş Sözleşmeleri yapılamadı. İşçiler, yüzde 4+4 ile yaşamak zorunda kaldı. 2020 yılında özgür TİS hakkı kazanan işçiler; siyasi partiler, sendikalar ve işveren sendikalarının baskısı altında kalarak çok düşük sözleşmelerle maaşlarının asgari ücret seviyesine gelmesini durduramadı. Şirket işçiliği; insanca yaşayacak ücret, iş güvencesi ve diğer haklara erişimi garantileyemedi. Sendikalar işçilerin norm kadro, ilave tediye, iş güvencesi, belediyelerde ana kadroda bulunan işçilerin taban ücreti konusunda hiçbir şey yapmadı. İşçiler sendikalara adım attıramadı. Siyasi partiler, 696 sayılı KHK ile getirilen çalışma rejimine dört elle sarıldı. Maalesef ki birkaç muhalefet milletvekili dışında yüz binlerce işçinin sorunlarını gündem yapan olmadı. Bu gidişe dur demek için belediye şirket işçileri sosyal mecralar üzerinden birbirleri ile bağlantı kurup, sıkıntılarını sosyal medya aracılığı ile dile getirdiler. 2021 yılında yaklaşık 562 bin taşeron işçisi, TABİB çatısı altında örgütlenmesi ile birlikte belediye işçilerinin kararlı mücadelesi doğdu.”

Bu seçimde de yok

TABİB İzmir Temsilciliği 575 bin taşeron belediye işçisini temsilen siyasi partilere de çağrı yaparak şu ifadelere yer verdi: “Belediyelerde kamu hizmetinin yüzde 92’sini Belediye Şirket İşçileri yapıyor. Kendi işleri dışında covid, yangın, deprem gibi toplumsal afetler yaşandığında tereddütsüz toplum yardımına ilk koşan belediye işçileri oluyor. Son depremde bunu bir daha gördük. Her işe koşan, halkın sağlıklı kentlerde yaşamasına yardımcı olan ve nitelikli kamu hizmetlerine ulaşması için çabalayan belediye şirket işçileri asgari ücret düzeyinde ücret alıyor. Çoğu bankaya borçlu, icralık, ya da 2. iş yapıyor. Ama geçinemiyor. Kısacası, 2023 yılı itibariyle yaklaşık 575 bin belediye şirket işçisinin hükümetten beklediği kadro, güvenceli iş ve sosyal haklar bu seçimde de yok. Fakat 14 Mayıs’ta seçim var ve 575 Bin belediye şirket işçisi kendisinden esirgenen hakları göz önünde bulunarak oy kullanacak.”

Editör: Duygu Kaya