İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Mekansal Planlama Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan yaklaşık 98 hektarlık alanı kapsayan imar planları askıya çıktı. Kamuoyunda “Balçova Arsaları” olarak bilinen ve yılladır uygulamaya geçirilemeyen planların, güncellenen kurumsal kararlar ve planlama ilkeleri doğrultusunda yeniden ele alınması gerektiği belirtildi.
Balçova’da imar sorunlarının çözümü için ilk adımın, İzmir–Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı üzerinden yapılması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda, yaklaşık 77 hektarlık Balçova Arsaları bölgesine ek olarak, Belediyeye ait 671 Ada 99 Parsel’in 12 hektarlık kısmı, kadastral boşluklar ve otoyol hizmet/kamulaştırma alanları da çalışmaya dahil edilerek toplam 98 hektarlık bir alan için plan değişikliği hazırlandı. Planlama alanı, İzmir Çevre Yolu’nun doğu ve batı akslarında kalan bölümleri kapsıyor.
TARİHSEL SÜREÇ: KÖY MERASINDAN İMAR UYGULAMALARINA
Balçova’nın ilgili bölgesinin mülkiyet geçmişi 1940’lı yıllara dayanıyor. O dönem köy statüsünde bulunan Balçova’da, 1943 yılında yapılan tesis kadastrosu ile söz konusu alan 16 pafta, 3 ada, 3 parsel olarak “mera” vasfıyla 2 milyon 859 bin 124 metrekare büyüklüğünde kayıtlara geçti.
Balçova Belediyesi'nin kurulmasının ardından, Belediye Encümeni tarafından 29 Temmuz 1969 tarihinde alınan karar ile alanın 695 bin 500 metrekarelik kısmı “Gecekondu Önleme Bölgesi” ilan edildi. Bu karara bağlı olarak, Balçova Belediye Başkanlığı tarafından 7 Ocak 1970 tarihli yazıyla, söz konusu parselin doğu kısmının İzmir Belediyesi tarafından iskân alanı olarak değerlendirildiği; batı ve kuzey bölümlerinin ise Balçova Belediyesi’nce iskân sahasına alındığı bildirildi. Bu gerekçeler doğrultusunda, alanın mera vasfını kaybettiği belirtilerek 1580 sayılı Kanunun 70. maddesi kapsamında tescil işlemleri talep edildi.
HEDEF: UYGULANABİLİR VE GÜNCELLENMİŞ PLANLAMA
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi’nin koordinasyonuyla yürütülen plan revizyonu sürecinin amacı, bölgede yıllardır çözülemeyen imar sorunlarının giderilmesi, mevcut planların güncel ihtiyaçlara uygun hale getirilmesi ve uygulanabilir bir kentsel gelişim süreci sağlanması olarak açıklandı.
