İzmir’in ünlü ailelerinden Tanyer ailesine ait inşaatta cesedi bulunan ve ‘intihar etti’ denilen Dorukhan Büyükışık’ın babası emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Büyükışık basın açıklamasını, oğlunun dosyasında çalışan 4’ü olay yeri inceleme polisi olmak üzere 8 polis hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan görülen davanın ardından yaptı. Büyükışık açıklamasında, “Oğlum Dorukhan, maalesef 7 yıl önce İzmir’de şehrin göbeğinde katledildi ve bir inşaata bırakıldı. Oğlumuzun telefonu da sanki intihar etmiş gibi telefonu da çatı katına bırakıldı” ifadelerine yer verirken, anne Nihal Büyükışık ise “Dorukhan’ın nefes alamıyor, ben de nefes alamıyorum. Ama sabırla bekliyorum. Son nefesime kadar bu davanın aydınlanacağına adım gibi eminim. Acım çok büyük” dedi.

“4 kez sahte adli tıp raporu düzenlendi”

Baba Büyükışık, tam 4 kez sahte adli tıp raporu düzenlendiğini ifade ettiği açıklamasında, “Sadakati başka odaklara olan yasa dışı suç örgütünün unsurlarını birer birer ayıklayacağız” ifadelerini kullanarak, “Oğlumuzun üzerinde tek bir çizik olmaması, sırtına inşaat demiri izi olmasına rağmen yüksekten düştüğü iddiasıyla Adli Tıp Kurumu tarafından en alt seviyeden en üst kurula kadar dört defa sahte adli tıp raporu üretildi. Yetmedi, sahte olay yeri muayene raporu hazırlandı yetmedi sahte olay yeri inceleme raporu düzenlendi. Bunlar da yetmedi, bu raporların sahteliğini örtmek için bir düzüne daha sahte rapor düzenlendi. Bunların hepsi maalesef kurumlarımız içindeki çeteleşmiş bir avuç suç örgütü tarafından yapıldı. Oğlumuz Dorukhan Büyükışık, bir melekti ve uçtu gitti. Ancak sizlerin evlatları, torunları ve sizler için bu mücadeleyi yürüterek devletin içindeki yozlaşmış, çürümüş ve sadakati başka odaklara olan yasa dışı suç örgütünün unsurlarını birer birer ayıklayacağız” diye konuştu.

“Bu örgütün 8 mensubu adalete bugün hesap verdi”

Bugün görülen davada yargılanan 8 kişi hakkında konuşan Büyükışık, 3 civarında polis memurunun yargılanmasını istediğini söyleyerek, “Bugün bu örgütün 8 mensubu adalet karşısında hesap verdi. Tümü de verdiği ifadelerde birbiriyle çelişki taşıyacak onlarca ifade kullandı. Önümüzdeki günlerde açılacak olan ‘kasten öldürme’ davasında da bu sanıkların suç delillerini karartma suçluyu kayırma ve kasten öldürme suçlarına iştirak sebebiyle yargılanacakları günü bekliyoruz. ‘Görevi kötüye kullanma’ suçu kendilerinin maske olarak kullandıkları ve gönüllü olarak üstlendikleri suçlardır. Başlarında ilçe emniyet müdürü İsmail Yalçın ve başkomiser İsmail Köksal olmak üzere büyük bir çetenin faaliyetini deşifre ettik. Bugün bunları mahkeme salonda da haykırdık, yargıçlarımız da bizi dinlemeye başladı. Bu suç örgütü yeniden hesap verecek ama bizim umudumuz buradaki sanıklarla birlikte 30 civarında polis memurunun kasten öldürme soruşturmasında suç delillerini karartma, suçluyu kayırma ve kasten öldürme şüphelileriyle iştirak suçlarından yargılanmasını istiyoruz” dedi.

İzmir'de tutuklu öğrenciler için dayanışma çağrısı: Memleketteki bu hukuksuzluk duvarlarını bir bir yıkacağız
İzmir'de tutuklu öğrenciler için dayanışma çağrısı: Memleketteki bu hukuksuzluk duvarlarını bir bir yıkacağız
İçeriği Görüntüle

“Devlet temizlenene kadar peşlerinde olacağım”

Büyükışık açıklamasını, şu ifadelerle noktaladı:

“Kanıtların toplanması çok uzun zaman aldı ama hiçbir sanık sunduğumuz kanıtlara tek kelime laf etmedi. Ama hepsinin peşindeyim. Sadece bu polisler değil oğlumu katlettikten sonra sahte rapor hazırlayan adli tıp doktorlarının da peşindeyim. Yine bunlarla birlikte hareket eden ve Ankara’da bu polisleri korumak için sahte ses çözüm raporu hazırlayan jandarma astsubaylarının da peşindeyim. Yine bunlarla birlikte soruşturmada görevlerini kötüye kullanan, suçluyu kayıran başsavcı vekillerinin de peşlerindeyim. Devlet temizlenene kadar peşlerinde koşacağım. Ben ölmeden benim arkamda gelenler canlarını vermeden bu dava kapanmayacak.”

Muhabir: BATUHAN KAYA