Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı görevine dün yapılan kongrede Çağatay Güç seçildi. Görevini tamamlayan Şenol Aslanoğlu, sosyal medya hesabından samimi bir veda mesajı paylaştı. Aslanoğlu, birlikte yürüdükleri mücadeleyi, İzmir örgütünün gücünü ve yol arkadaşlarına teşekkürlerini dile getirerek yeni döneme güçlü bir destek verdi. CHP ailesinin birliğine vurgu yapan Aslanoğlu, Çağatay Güç’e başarı dileklerini iletti.
Aslanoğlu'nun paylaşımı şu şekilde:
Hep Birlikte Mücadeleye Devam Ediyoruz
“Hep Birlikte Mücadeleye Devam Ediyoruz
Değerli yol arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı görevimi tamamlayarak dün yapılan kongremizde bayrağı Çağatay Güç kardeşime devrettim. Çağatay kardeşimi tebrik ediyor, seçilen İl Yönetimi, İl Disiplin Kurulu üyeleri ve Kurultay Delegelerimize başarılar diliyorum.
İnanıyorum ki bu büyük aile, daha inançlı adımlarla iktidar yürüyüşünü sürdürecektir.
Görevde bulunduğum üç yıl boyunca birlikte omuz omuza yürüdüğüm; il yönetimlerimizden disiplin kurulumuza, kadın ve gençlik kollarımıza, ilçe başkanlarımıza, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, tüm parti emekçilerimize, bu mücadelede alın teri döken her yoldaşıma sonsuz teşekkür ediyorum.
Mitinglerde, eylemlerde, sokaklarda, salonlarda; fotoğraf çekeninden pankart asanına, ışıkçısından güvenlik görevlisine kadar her birinizle gurur duydum. Sizler, İzmir örgütünün bir aile olduğunu her defasında yeniden kanıtladınız.
Bir teşekkür de liseli küçük kardeşlerime. Enerjileriyle, heyecanlarıyla, cesaretleriyle beni bir an bile yalnız bırakmadılar. Her etkinlikte, her yürüyüşte, her çağrıda oradaydılar. Onlar, bu büyük örgütün geleceği ve benim en büyük güç kaynaklarımdan biriydi. İyi ki varsınız çocuklar.
Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak; acıyı da, sevinci de, umudu da hep birlikte yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz
Bu süreçte birlikte görev yaptığım başta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e, il başkanlarımıza, Parti Meclisi üyelerimize, MYK üyelerimize ve milletvekillerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yoldaşlık; aynı inançta, aynı mücadelede bir arada olmaktır. Sizlerle bu mücadelede yan yana yürümek benim için büyük bir onurdur.
105 gün tutuklu kaldığım dönemde, bir gün bile beni yalnız bırakmayan; cezaevi kapısında, duruşma salonlarında, her gün evimin önünde nöbet tutarcasına dayanışmasını gösteren İzmir İl Örgütü’ne minnettarım.
Ev hapsinde bulunduğum bu dönemde de aynı dayanışmayı sürdüren örgütüme, yol arkadaşlarıma, aileme, eşime destek olan tüm dostlarıma yürekten teşekkür ediyorum.
Üç yıl boyunca çok zorlu, çok yoğun, çok mücadele dolu bir dönemi hep birlikte yürüttük.
Kongreler yönettim, seçimler yönettim, mitingler düzenledik, sayısız örgütsel mücadeleyi birlikte omuzladık.
Bu süreçte çok mutlu anlarımız da oldu, çok zorlu günlerimiz de... Beni en çok etkileyen anlardan biri, birlikte il başkanlığı yaptığım Ferdi Zeyrek kardeşimizin kaybıydı.
Yine çok sevdiğimiz Onur Günay kardeşimizi, Güney kardeşimizi ve geçmiş dönemlerde görev yapmış il başkanlarımızı yitirdik. Her biri bizim yol arkadaşımız, mücadele yoldaşımızdı. Onları rahmetle, sevgiyle ve saygıyla anıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak; acıyı da, sevinci de, umudu da hep birlikte yaşadık, yaşamaya da devam edeceğiz.
Bu süreçte bana inanan, güvenen, her koşulda yanımda duran tüm yol arkadaşlarıma bir kez daha en içten teşekkürlerimi sunuyorum. İzmir örgütümüz yalnız İzmir’de değil, Türkiye’nin dört bir yanında yapılan tüm mitinglerde en güçlü sesiyle, en kalabalık haliyle hep önde oldu. İzmir, İstanbul’da da, Ankara’da da, Manisa’da da, Balıkesir’de de örgütümüzün onuruydu. Bu büyük güç, Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan sadakatinin en güçlü göstergesidir. En küçüğünden en büyüğüne; gençlik kollarımızdan kadın kollarımıza, lise örgütlerimizden mahalle temsilcilerimize kadar hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Biz, kimseyi geride bırakmadan, hiçbir yoldaşımızı unutmadan, hiçbir kırılanı dışlamadan yürümeye devam edeceğiz
Biz, kimseyi geride bırakmadan, hiçbir yoldaşımızı unutmadan, hiçbir kırılanı dışlamadan yürümeye devam edeceğiz.
Kim ne derse desin, biz bir bütünüz, biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz.
Tutuklu bulunan tüm yoldaşlarımıza selam olsun. O gün gelecek; her biri özgürlüğüne kavuşacak, bu ülke hak ettiği demokrasiye yeniden kavuşacak.
İl başkanlığım, benim için sadece bir görev değil; çocuklarıma bırakabileceğim en büyük miras oldu.
Kızım Vera’ya, oğlum Ada’ya, kızım Berfin’e gururla anlatabileceğim bir yolculuk yaşadım.
Bu mücadele, onların geleceği için, Cumhuriyet’in ışığında eşit, özgür bir Türkiye içindi.
Yıllardır her zorluğun, her baskının, her mücadelenin kahramanlığını çeken birine özel bir teşekkür:
Eşim Duygu’ya.
Benim güzel sevgilim, yoldaşım, en büyük destekçim... Cezaevinde her gün yanıma geldi, dışarıdayken bana inandı, evdeyken de benim yokluğumu ailesine, çocuklarımıza hissettirmedi.
Ben partime, halkıma, örgütüme zamanımı verdim; o da sabrını, sevgisini, direncini verdi.
Bu mücadeledeki en büyük pay senin, iyi ki varsın.
Gerekirse gidip ocağa çayı ben koyacağım
İzmir İl Örgütü benim ailemdir. Cumhuriyet Halk Partisi bizim baba ocağımızdır. Ve bu baba ocağının bacası her zaman tütecek. Gerekirse gidip ocağa çayı ben koyacağım. Genel Başkanımızın dediği gibi:
"İlk çayı ben koyarım."
Çağatay kardeşime en güçlü desteği ben vereceğim. Yeni İl Yönetimi, Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız ve Liseli örgütlerimiz — her birinizin ihtiyaç duyduğu her anda ağabeyiniz olarak yanınızda olacağım.
Biz bir bayrak yarışında görev sürecimizi tamamladık ama partimizden, örgütümüzden, ailemizden asla kopmayacağız. Bu mücadele, hepimizin ortak mirasıdır.
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi! Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimleri!
Çocuklar inanın, inanın çocuklar...
Güzel günler göreceğiz çocuklar,
motorları maviliklere süreceğiz..."